Gebelik ve yolculuk (uçak/araba)

Gebelik ve yolculuk (uçak/araba)
Dokuz aylık uzun bir dönemi yolculuk yapmadan geçirmek oldukça zordur. Neyse ki gebelik bir çok gebe için yolculuğu engelleyecek bir dönem değildir. Gerek otomobil gerekse uçak yolculukları kanama, erken doğum tehdidi, pıhtılaşma bozuklukları, hipertansiyon gibi sağlık problemleri yokluğunda oldukça güvenlidir.


Yolculuk sırasında dikkat edilecek noktalar :


1. Yanınıza atıştıracak bir şeyler alın: Uzun uçak ya da araba yolculuklarında aç kalmanızı engellemek ve özellikle kan şekerinin düşmesine bağlı olarak yaşanabilecek baygınlık hissi ve bulantıları azaltır.


2. Bacaklarınızı rahat ettiririn: Bir saat aralıklarla, en az 5-10 dakika sürelerle ayağa kalkın, mümkünse yürüyün, bacak kaslarınızı gerdirin. Bu önlemlerle bu bölgedeki dolaşım harekete geçecek bacak ağrıları ve ödem azalacak aynı zamanda nadir de olsa karşılaşılabilecek önemli bir sağlık problemi olan derin ven trombozu ve sonrasında gelişebilecek pulmoner emboli riski azalacaktır.


3.Bol sıvı tüketin: Gebenin her zaman bol sıvı tüketmeye gereksinimi vardır. Yolculuklar sırasında ihmal edilebilir. Bu yüzden erken doğum sancıları ve kasılmalar başlayabilir. Yanınızda mutlaka bir şişe su bulundurun. Unutmayın ki vücudunuzun susuz kalmasına rağmen her zaman susama belirtisi olmayabilir. Bu da sizi yanıltabilir.


4.Rahat kıyafetler ve geniş ayakkabılar-terlikler tercih edin: Terlemenize daralmanıza engel olun. Yolculuk için en uygun zaman gebeliğin 14-28 haftaları arası yani ikinci trimestrdir. Bu dönemde bulantı kusma gibi mide şikayetleri ve düşük yapma dönemi geride kalmıştır. Fiziksel ve ruhsal açıdan en iyi dönem içindesinizdir. Doğuma henüz oldukça vakit olduğundan erken doğum ihtimali de oldukça düşüktür.


Tüm bunlara rağmen gebeliğin son ayına kadar güvenle yolculuk yapılabilir. En önemli noktalardan birisi, özellikle son aylarda çıkılacak yolculuklar öncesi mutlaka doktorunuza muayene olup her hangi bir risk olup olmadığı konusunda bilgi ve uçak yolculukları için hava yolu şirketlerinin istediği rapor kağıdını alın. Bir çok hava yolu şirketi 28. haftasından itibaren 34-36. haftaya kadar gerçekleşecek yolculuklarda doktor raporu istemektedir.


Bu rapor uçak yolculuğunun size ve bebeğinize bir risk oluşturmasından değil gerçekleşecek herhangi bir olumsuzluk karşısında kendilerini güvence altına almak içindir. Uçak ile yolculuk hakkında... Belki de en güvenli yolculuk şeklidir. Bunun da en önemli sebebi bir çok uçak yolculuğunun 1-2 saati geçmemesidir. Günümüz modern anne adayları sık olarak uçak yolculuğu yapmaktadır. Bu durum da ister istemez endişelere yol açmaktadır.


Ancak kabin basıncı ayarlı uçaklarda yolculuk yapmak gebelik için son derece güvenlidir. Basın değişiklikleri nedeniyle yüksek irtifalarda kan oksijen saturasyonu çok az da olsa azalır ancak vücudunuz buna hızla adapte olur ve sorun yaşamaz. Ayrıca yine yüksek irtifalarda ki kozmik radyasyon miktarı riskli düzeylere, çok sık uçan hostes uçuş ekibi gibi anne adayları dışında, ulaşmaz. Uçakla yolculuk sırasında, koridor kenarında bir koltuk tercih edin, uçuş öncesi gaz yapacak yiyecek içecek maddelerinden uzak durun, yolculuk uzayacaksa saate bir, kalkın bacaklarınız hareket ettirin ya da yürüyün ve germe egzersizleri yapın. Emniyet kemerinizi mutlaka takın, takarken kemerini karnınızın altından, pelvik kemiklerin üstünden geçtiğine emin olun.


Diğer yolculuk önerilerine de dikkat edin. Araba ile yolculuk hakkında... Gebelik sırasında ki yolculuğunuzu mutlaka önceden planlayın, günde 5-6 saatten fazla yolculuk yapmayın, saate bir mola verin, kalkın dolaşın, sıvı tüketmeyi ihmal etmeyin. Araba yolculuğunun çok yorucu olabileceğini unutmayın, gerekirse yolculuk sonrası bir kadın doğum doktoruyla görüşün.


Emniyet kemeriniz mutlaka takın, alt kemer karnın alt kısmından kemikler hizasından geçmeli, üst kemer ise karnın yan kısmından, göğüs kafesini ortalayarak, omuzu çaprazlayarak ve boynunuza çok rahatsızlık vermeden geçirilmelidir. Uzun yolculukların ya da hareketsiz bacakların neden olduğu en önemli komplikasyonlardan bir tanesi derin ven trombozu (DVT) ve sonrasında gelişebilecek pulmoner embolidir. Bacak derin venlerindeki pıhtı oluşumu ve sonrasında bu pıhtının bir bölümünün koparak dolaşıma katılması ve pulmoner (akciğer) damarları tıkamasıdır.


Ciddi sağlık sorunlarına yol açabilecek bu komplikasyonların nedeni yolculuk şekli değil sürenin uzamasıdır. 4 saatlik hareketsiz yolculukta DVT risk iki kat artmaktadır. Bu sebeple mollara ve molalar sırasındaki bacak kaslarını çalıştırma hareketlerine (yürüme, yerinde sayma) ve bacak germe egzersizlerine önem verin ve uygulayın. Gerekliği olduğu durumlarda bu durumun engellenebilmesi adına varis çorabı da kullanılabilir. Her türlü yolculuk öncesinde yapılmış eski tıbbi kayıtlarıyanınıza almayı unutmayın... Güzergahınız üzerindeki ve varacağınız noktadaki sağlık kurumlarının yerlerini ve telefonların bilmeniz işinize yarayabilir.

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Burçin Demirel

Op. Dr. Burçin DEMİREL, 1975 yılında İstanbul'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak 1999 yılında tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapmış ve Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitimi sonrasında 2005 yılında Yakacık Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'nde, 2005 - 2007 yılları arasında Özel Esenler Hayat Hastanesi'nde, 2007 - 2008 yılları arasında Siirt Seyyar Cerrahi Hastanesi'nde, 2008 - 2009 yılları arasında Bingöl Devlet Hastanesi'nde, 2010 - 2017 yılları arasında ise, Özel İçerenköy Bayındır Hastanesi'nde görev yapmış olan Op. Dr. Burçin DEMİREL, ulusal ve yerel bir çok dergide yayın ve makalesi bulunmakta ayrıca, Jinekolojik Cerrahi veya Girişi ...

Etiketler
Sıvı tüketimi
Op. Dr. Burçin Demirel
Op. Dr. Burçin Demirel
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube