Doğum sonrası güzellik

Doğum sonrası güzellik

Bir bedenden yeni bir bedenin oluşması, düşünsenize, kadın vücudu ne büyük bir mucizeyi barındırıyor. Bence kadının bunca baskılanması  sahibi olduğu bu inanılmaz güçten kaynaklanıyor. Anne olmak her zaman çocuğun esas sahibi olmaktır, yaratıcı olmaktır, çoğalmanın ve verici olmanın vücudunda ve ruhunda birlikte  barındığı bir birey olmaktır.

Kendi bedeninden yeni bir beden oluşacak kadın zamanla bedenindeki değişiklikleri fark eder ve şaşkınlığa uğrar, bazen bu değişiklikler onda paniğe yol açar, “hep böyle mi kalacağım“ korkusunu yaşar. Tıp fakültesinde öğrenciyken bir hocamız hamileliği anlatırken “aslında” demişti, “hamilelik fizyolojik bir hastalıktır” yıllardır hiç unutamadığım bu tanımlamaya ilk verdiğim reaksiyon yanımdaki arkadaşıma dönüp “bir hastalık fizyolojik olabilir mi ?“ sorusu olmuştu. Biliyorsunuz fizyolojik dendiğinde bedenin doğal döngüsünü anlıyoruz. Oysa gebelik anne vücudunun döngüsünü bir hastalık boyutunda etkiliyor, kişi kendine bedensel ve ruhsal olarak yabancılaşıyor. Bedendeki değişikliklerin yavaş olması her ne kadar yavaş olsa da bu değişimin doğum sonrasını daha az etkilemesi için bu dönemde doktor kontrolünde, gereğinden fazla kilo almadan ve genişleyen deriye yağlı masajlar yaparak kalıcı hasarı azaltmak mümkün.

Karın kaslarının gevşemesi ve doğum sonrasında yeterince güçlenmemesi, derinin çatlamış ve gevşek olması, aşırı kilo alımı ile kalçalarda biriken yağlar annelerin en çok şikayet ettiği vücut bölgeleri. Daha ilk aylarda bunlardan nasıl kurtulabilirim sorusuna cevap aramaya başlıyorlar. Oysa biz biliyoruz ki, gebeliğin yarattığı hormonal etki daha en az bir yıl sürecek ve biz kesim diktiğimizde istenilen sonuca ulaşamayacağız. İşte bu yüzden doğum sonrasında çok çok zorunlu olmadıkça anneye cerrahi olarak dokunmaktan kaçınırız. Bu süre annenin bebeğinden arta kalan zamanlarda daha çok egzersiz gibi, cilt bakımı gibi işlemlerle ve sabırla geçireceği bir süre olmalıdır.

Çatlakların en iyi tedavisi çatlağın oluşmamasını sağlamaktır, yani gebelikte deriye esnekliği kazandırılabilirse bu etki en aza indirilebilir. Tabii burada derinin özellikleri de söz konusu, genetik etkiler de fazla çatlamaya neden olabiliyor, yine de yağlı masajdan vazgeçmemek gerek. Sarkmalar bir ölçüde egzersizle önlenebilir. Bölgesel biriken yağlardan derhal başlanılan uygun bir egzersiz programı ile kurtulmak mümkün olabilir.

İlk bir yıl içinde bu çabalar sonuç vermemişse ve hasta tekrar bir doğum düşünmüyorsa karın ve yağlar için cerrahi girişimlerde bulunabiliriz. Aslında bir sonraki durumu engelleyen bir durum söz konusu olmasa da cerrahi ile alınacak sonuç yeni bir doğumla bozulacağı için bu durumda ameliyatı pek önermemekteyiz. Bu özellikle karından deri çıkarıp, kas diktiğimiz ameliyatlarla meme ameliyatları için geçerlidir. Liposuction ‘ı bile bir yıl geçmeden pek önermiyoruz, çünkü deri eski esnekliğine henüz kavuşmamıştır. Sonuç olarak karın şekli ile ilgili olarak en iyi sonuç doğum sonrası en az bir yıl ertelemekteyiz, bu arada rahim iyice küçülüp normal boyutuna ulaşmış, hormonal etki en aza inmiştir. Dolayısı ile deri ve kaslara yapılacak işlemlerden en iyi sonucu almak mümkündür.

Meme konusunda da hastalar düş kırıklığı yaşıyorlar. Kiminde meme emzirme sırasında çok büyüyerek daha sonra pek küçülmüyor, bazen de süt verme sona erdiğinde içi boşalarak sarkık bir torbaya dönüşüyor. Memeye estetik açıdan şekil vermek için mutlaka süt vermen bitmiş olması gerek, bu silikon protez uygulamasında da , küçültme ve kaldırma ameliyatları için de geçerli.Emzirme bittikten sonra , özellikle hasta başka bir çocuk istemiyorsa ameliyatı öneriririz. Kararsız veya çok sonra bir doğum planlayan hastalarda ise meme şeklinin yeni bir gebelikle bozulabileceğini belirtmek gerekir. Uygulanacak silikon protezin veya küçültme ameliyatının süt vermeye herhangi bir etkisi yoktur. Burada belirtilmesi gereken nokta teknik olarak çok büyük memelere uygulanan bir çeşit meme küçültme ameliyatının zaten doğurganlık yaşındaki hanımlara uygulanmadığıdır.

Normal doğum, vajeni de esneten bir olaydır. Zaman içinde buradaki dokularda eski boyutları ve esnekliğine kavuşurlar. Kadın- doğum uzmanları muayenede bu bulguları tesbit eder ve hastanın buna bağlı idrar kaçırma şikayeti de varsa yine bu uzmanlık dalı tarafından daraltma işlemi yapılır. Plastik cerrahlar doğuma bağlı veya doğuştan olan dış genital organ şekil bozukluklarında bazı düzeltmeleri yaparlar.

Başta da söylediğim gibi bedeni üzerinde bunca değişikliği dokuz ay gibi kısa bir sürede yaşayan kadın kendine yabancılaşır, bunu doğum sonrasında atlatmayı başaramayan hanımlar bir süre sonra plastik cerrahlardan yardım alabilirler. Bu yardım asla hemen sezaryen sonrasında karın ameliyatı veya süt verirken yapılacak meme ameliyatları olmamalıdır. Çünkü vücudun bu dönemde verdiği cevaplar bizik estetik amaçlarımıza uymamaktadır. Bu yüzden ilk bir yılda beklemeyi önemle belirtiyoruz. Daha sonra yapılacak işlemler doğurganlığı, doğurabilmeyi ve emzirmeyi etkilemezler.

Ben meslek hayatımda doğum sonrasında erken dönemde yüz güzelliği için başvuran hasta görmedim, belki de anneliğin güzelliği bütün kadıların yüzüne vuruyor, kadınlar bu dönemde yüz güzeli oluyorlar, eğer doğum öncesinde özel bir şikayeti yoksa kadınlar yüzlerindeki minik değişiklikler için daha sonraki yılları beklemeyi tercih ediyorlar.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Deniz İşcen

Etiketler
Doğum sonrası
Prof. Dr. Deniz İşcen
Prof. Dr. Deniz İşcen
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube