Dişlerin görünümü yüz estetiğinde en çok dikkat çeken unsurlardan biridir. Sağlıklı, güzel bir diş yapısı ve bunların getirisi olarak göz alıcı bir gülümseme; insanın özgüvenini artırır ve sosyal iletişimini olumlu yönde etkiler. Günümüzde kadın, erkek herkesin estetik kaygıları artarken beyaz dişlere duyulan istek de çoğalmaktadır.
Gün geçtikçe insanlar, diş estetiği konusunda daha da bilinçlenmeye ve ilgi duymaya başlamışlardır. Kişisel görüşüm şu ki, diş beyazlatma tedavisinin artmasının nedeni cep telefonlarının ön kameralarının kalitesinin artmasıyla birlikte başlamıştır. İnsanlar selfie ( özçekim) çektikçe diş renklerinin farkına varıp bundan şikayetçi olmuşlardır. Peki dişlerimizin sarı ya da gri renginden nasıl kurtuluruz?
Diş beyazlatma tedavisi için biz diş hekimleri yaygın olarak iki yöntem uyguluyoruz. Bunlardan birincisi ‘ev tipi beyazlatma’ ki adı üstünde evde yapılan bir yöntemdir. Diğeri de ‘ofis tipi beyazlatma’ olarak adlandırılıp klinik ortamında hekim gözetiminde yapılan bir yöntemdir.
Ev tipi beyazlatma yöntemini biraz daha açacak olursak; Klinik ortamında size özel hazırlanan plaklarla diş hekiminin uygun bulduğu düşük konsantrasyonda jellerle uygulanan bir yöntemdir. Tabi seçtiğiniz jelin yüzdelik konsantrasyonuna göre sevdiğiniz filmi izlerken 2 saatlik kalması gereken jel de var. Yok ben uyurken kullanacağım deyip daha düşük konsantrasyonla 6 saat uygulanması gereken jeller de var.
Bu yönteme nazaran daha kısa sürede sonuç alabileceğiniz diğer bir yöntem de ofis tipi beyazlatmadır. Düşük dalga boylu ultraviyole ışın ve yüksek konsantrasyonlu jellerle yapılan bir yöntemdir. 15-20 dakikalık seanslarla klinik ortamında yapılır. Ev tipi beyazlatmaya kıyasla soğuk hassasiyeti olma olasılığı daha yüksektir.
Tabi bu işlemleri yapmadan önce beyazlatma öncesi ağız içindeki hijyenin uygun olması gerekmektedir. Dişetlerinin sağlıklı, düzgün olmayan restorasyonların değiştirilmiş ve diş taşları temizlenmiş olmalıdır.
Hekim kontrolünde yapılan beyazlatma yöntemleri ne kadar etkili de olsa kalıcı değildir. Dişlerimizdeki beyazlığın devamı biraz da bize bağlıdır. Hayat tarzımıza, gündelik yeme-içme düzenimize, diş bakımının düzenli yapılmasına göre değişkenlik gösterebilir. Çok yoğun sigara, çay, kahve, portakal suyu, vişne suyu, kırmızı şarap, şalgam, aşırı safranlı, körili, salçalı yiyecekler dişlerde hızlı bir şekilde renklenme yapar.
Unutmamalıyız ki dişlerimizdeki beyazlığın korunması bize bağlıdır. Günde iki defa düzenli fırçalayıp, günde bir defa da diş ipi kullanmalıyız. Sağlıklı beyaz dişler, sağlıklı bir ağızla başlar.
