Cilt yenilemede güncel yaklaşımlar

Cilt yenilemede güncel yaklaşımlar
 
Yaşlanma ile derimizden neler kayboluyor?
Derinin yaşlanması ile oluşan hasar iki türlü incelenebilir: Güneş ışınlarına bağlı olarak gelişen ve ciltte lekelenmelere ve yer yer ince kırışıklıklara yol açan güneş hasarı (ya da fotohasar =photodamage); kronolojik yaşlanmaya bağlı olarak gelişen elastik liflerin hasarlanması ve kollajen dokudaki  yıkım.

 Yaşlanmayla birlikte derideki elastik fonksiyonlar ve elastik lif kütlesi kollajenle birlikte azalmaktadır. Fakat güneşe maruz kalma ve güneş ışınlarının hasarı tek başına kronolojik cilt değişiminden daha fazla yaşlanmış deri görünümüne neden olmaktadır. Solar elastoz denilen bu hasarda güneş ışınlarının ve ultraviolenin neden olduğu doku hasarı sözkonusudur. Bu hasar tipinde anormal sıralanmış elastik lifler derinin üst ve orta katmanlarında birikirken, normal kollajen ve elastik lif oranı azalmaktadır.Yani kronik güneş ışığına maruz kalma kollajen miktarını azaltmakta ve derinin normal morfolojisini ve lif organizasyonunu tek başına bozmaktadır. Elastik lif ve kollajen yapısında meydana gelen bu değişimler sonucunda özellikle yüz cildinde sarkma, kırışıklıklar,göz etrafında derin çizgilenme, lekelenme ve deri yapısında kabalaşma gözlemlenir.

“Cilt yenilenmesi”nde gerçek nedir?
 
Cildin yenilenmesi amaçlı klinik uygulama yapan biz doktorlar, bahsettiğimiz bu güneş hasarı ve cildin elastik liflerinin canlandırılması amacıyla “piyasaya “ her gün sürülen pek çok yöntem ve yeni cihazlarla bombardımana tutulmaktayız.

Bu yeni denilen cihazların pek çoğu gerçekten yeni fakat diğer önemli bir kısmı da eski ve basit teknolojilerin yeniden , başka yollarla kullanıcılarına sunulmasıdır.

Ürünler sunan üretici firmaların , bazı pratisyenlerin ve medyanın bize yaptığı bu bilgi bombardımanı ve dezenformasyon karşısında gerçekten biz doktorların sağlıklı bilgiye ulaşabilmeleri ve iddia edilenlerin hangilerinin gerçekten doğru ve güvenilir olduğunu çözmeleri çok güç olabilmektedir. Ayrıca sunulan yeni ürünlerin ve cihazların sonuçları her ne kadar hastalar tarafından kabul görse ve memnuniyetle karşılansa da biz cerrahlar ve hekimler tarafından alınan sonuç ve  klinik değişim kafamızda soru işaretleri yaratabilmektedir.

Dermabrazyon:Amerika’nın yeniden keşfi!

Tüm bu yaşlanma belirtilerinin düzeltilmesi için elimizdeki metodlar genel olarak retinoik asit türevleri, çeşitli soyma asitleri, dermabrazyon ve lazer uygulamalarıdır . Bunların tümü güneş hasarlı cildi düzeltmek için hemen hemen aynı mekanizma ile hareket ederler. Dermisin üst kısmına belirli ve kontrollü olarak bir hasar verme ve bu hasara vücudun vereceği biolojik cevapla yeni ekstrahücresel matrix oluşumu ve cildin kendini yenilemesi ve onarımı. Yani kontrollü bir hasar vererek cildi uyarmak ve kendini yenilemesini sağlamaktır amaçlanan. Hafif buhar yanığı hasarı ile (genellikle radyatör kapağı açılırken kaynama noktasındaki suyun yüze fışkırması ile oluşur genelde) bana başvuran olgularda 2-3 hafta sonra yeni cilt onarımı ile pespembe ve parlak , adeta bebek cildi gibi bir görünüm oluşurdu. Bunun nedeni ve mekanizması da aynıdır.

Kontrollü hasarla ciltte yeni/ normal dizilimli kollajen ve elastik lifler oluşur.Retinoik asit gibi topikal ajanlar etkili olmasına karşın derin kırışıkların giderilmesinde yetersizdir. Derinin üst tabakası olan stratum corneum tabakasının mekanik olarak soyulmasında en etkili yöntem mikrodermabrazyondur. Bu yöntem Amerika’da estetik uygulamalar arasında ilk 5 içinde olup bugünkü estetik endüstrisine 1990lı yıllardan sonra ivme kazandıran bir yöntemdir.Özellikle akne ,yüzeyel cilt lekelenmeleri ve güneş hasarlı ciltlerin onarımında ve yenilenmesinde tek başına çok etkilidir. Sağlıklı cilt rejimi uygulamalarında güneş hasarı, çiller , lekelenmeler, ince ve derin kırışıklıklar, geniş ve yağlı gözenekler,komedonlar , akne skarları ve doğum sonrası lekelenmelerin giderilmesinde ve azaltılmasında etkilidir. Pek çok lazer ve ışın uygulamalarından önce de hazırlayıcı prosedür olarak mikrodermebrazyon uygulanmaktadır.

Son yıllarda dermabrazyonla cildin üst tabakasının zayıflatılması ile topikal ajanların ve deriye nüfuz edemeyen ajanların deriye tatbik edilebilirliği araştılmaktadır. Dermabrazyon sırası ve hemen sonrasında topikal ürünlerin deriye zayıflamış stratum corneum boyunca verilmesi, araştırmacıların oldukça merak ettiği ve üzerinde çalıştığı konulardan biri olmuş, bazı ajanlarda bu geçirgenliğin 15 kat arttığı bildirilmiştir.

Sağlık ve esenlikle kalın.

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. İlhan Serdaroğlu

Etiketler
Yaşlanma
Op. Dr. İlhan Serdaroğlu
Op. Dr. İlhan Serdaroğlu
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube