Burun yüzümüzün ortasında ilk görüşte hemen dikkati çeken, gözlerimizdeki ifadeyi derinden etkileyen, dolayısıyla tüm sosyal ilişkilerimizde öne çıkan bir organdır. Yüzün diğer bölümleri ile ahenkli, dengeli ve uyum içinde olması, bizde güzellik hissini uyandırır. Güzel bir burun ise kişinin kendisine güvenini daha da arttırır.
Kemerli, yamuk, şekil bozukluğu olan, burundan rahat nefes alamayan, kısacası burnundan hoşnut olmayan herkes burun estetiği operasyonuna adaydır. Ülkemizin insanlarının burun yapısı genelde büyük ve kemerlidir. Kadınlar doğal olarak estetik görüntüye daha fazla ilgi duymaktadır. Ancak günümüzde erkekler de kadınlar kadar burun estetik operasyonları için başvurmaktadır.
Hangi yaş aralıklarında yapıyoruz sorusuna verilecek cevap ise burun kemik ve kıkırdak gelişiminin tamamlanmış olmasından sonradır. Genelde kızlar için bu 14-15 yaş, erkekler içinse 16-17 yaştır. Üst yaş sınırı ise yoktur.
Hasta doktor karşına geldiğinde tam olarak ne istediğini açık açık anlatmalıdır. Bazı hastalarımız doktora geldiğinde heyecanlanmakta ve sorularının hepsini hatırlayamamaktadır. Bu yüzden sorular akıllarına geldikçe not almaları iyi olabilir. Hastalarımızı bazıları ise beğendikleri bir ünlünün fotoğrafları ile gelirler ve kendilerini bu burna şartlarlar. İşte bu noktada doktora önemli bir görev düşmektedir. Her hastanın burun ve yüz yapısı farklıdır. O yüze ve buruna yakışabilecek en iyi ve doğru burunu bulup çıkartmak, hastaya bunu net bir şekilde anlatabilmek doktorun görevidir. Burun estetiği ameliyatı için en temel şartlar, gerçekçi beklentiler, uygun psikolojik yapı, sağlıklı bir beden ve ameliyata engel bir tıbbi durumun olmaması olarak sıralanabilir. Hasta hekim ilişkisinin samimi olması, operasyon öncesinde hasta isteklerinin ve hekimin yapabileceklerinin çok iyi anlaşılması, sonucun başarılı olmasında belki de en önemli faktörlerdir.
Burun estetiği operasyonu sırasında, sinüzit, polip, burun içi eğriliği, veya burun etleri büyümesine yönelik cerrahi girişimler de rahatlıkla uygulanabilir.
Sonuç olarak ameliyat bu sürecin sadece bir parçasıdır. Ameliyat öncesi, ameliyat ve daha da önemlisi ameliyattan sonraki iyileşme sürecidir. İyileşme sürecinde hastalar pek çok farklı ruh halinden geçmektedir. Bu süreçte hasta ile hekim arasındaki düzgün, sıcak iletişim, samimi ve dürüst paylaşım, başarıyı belirlemektedir.
