Benign (iyi huylu) prostat hiperplazisi (bph):

Benign (iyi huylu) prostat hiperplazisi (bph):

-Prostat nedir?  Ne işe yarar?

            Prostat bezi sadece erkeklerde bulunan, idrar torbasının (mesane) hemen altında yerleşen ve idrar kanalını (üretra) çepe çevre saran bir iç salgı bezidir. İçerisinde bir çok küçük salgı bezi barındırır ve bu salgı bezleri prostat salgısını ve dolayısıyla PSA (Prostat Spesifik Antijen) üretimini sağlar.Normal ağırlığı 18-20 gram civarındadır. Prostat bezi salgıladığı maddeler ile meninin (spermin) yaklaşık olarak %10-20’lik kısmını oluşturmaktadır. Salgıladığı maddeler ile meninin korunmasını, meninin taşınmasının kolaylaşmasını ve erkek vucudundan çıkan daha koyu kıvamdaki meninin kadın vucudunda ilerleyebilmesi için daha akışkan hale gelmesini (yaklaşık olarak 20 ile 30 dakika içerisinde) sağlar. Akışkan hale gelmesine likefaksiyon denilmektedir. Diğer bir fonksiyonuda meninin idrar torbasına geri kaçmasına engel olmaktır. Bu işlevini içerisinde bulunan ve istemsiz olarak kasılan kasların boşalma sırasında kasılarak yukarıyı yani idrar torbası kısmını kapatmasıdır.

-Neden prostat büyür?

Prostat bezinin büyümesi aslında doğal bir süreçtir. Erkek çocuklar puberte çağında iken prostat bezi ilk büyümesini gösterir ve yaklaşık 2 kat büyür. 25-30 yaş civarı prostat bezi tekrar büyümeye başlar ve genellikle 40’lı yaşlarından itibaren Benign Prostat Hiperplazisi (BPH) denilen duruma yol açabilir. Ancak bu büyüme her erkekte şikayetlere sebep olmaz. Çevresini çepe çevre sardığı idrar kanalını sıkıştırmaya başladığında şikayetler oluşmaya başlar.

Prostat bezinin neden büyüdüğü hakkında günümüzde kesin bir neden bulunamamıştır. Ancak bazı araştırmacılara göre erkeklik hormonu olarak bilnen testoteronun prostat bezininin büyümesine neden olduğunu söylerken  bir diğer grup araştırmacı da testosteron hormonunun ilerleyen yaşla birlikte prostat dokusu içerisinde azaldığı ve kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen hormonunun bu sebeple daha etkin hale gelmesi nedeni ile prostat bezinin büyüdüğü idda etmektedir. Tüm bu teorilerin dışında genetik faktörler de suçlanmaktadır.

-Benign (iyi huylu) Prostat Hiperplazisinin sebep olduğu şikayetler nelerdir ?

BPH’nın neden olabileceği şikayetleri şöyle sıralıyabiliriz;

Gündüz sık sık idrara gitme isteği bulunması

idrar yapmaya başlarken zorlanma bekleme

Kesik kesik ve çatallı idrar yapma

idrar tazyiki ve akış hızında eskiye göre azalma, ince ve zor idrar yapma

idrarını yaptıktan sonra tam olarak rahatlamama hissi

Her gece idrar yapmak bir çok kere için uyanmak ve tuvalete gitme

İdrarda kanama

Hiç idrar yapamama

Tüm bu şikayetlerin yanında birde bu hastalarda dolaylı olarak gelişen şikayetlerde görülür. Örneğin gece sık sık idrara gitme ihtiyacı nedeni ile sık sık uyanmalarından ötürü uykularını tam alamaz ve gün içerisinde kendilerini yorgun hissederler. Ayrıca gün içerisinde sık idrara gitme ve idrar yaparken zorlanmaları nedeni ile bu hastalar sosyal ortamlarında da rahat edemezler.

50-60’lı yaşlarda BPH nedeni ile şikayet oranı %50 iken 70’li yaşlarda şikayet oranı %90 larda olduğu bilinmektedir.

-BPH teşhisi nasıl konulur ?

Üroloji uzmanına başvurduğunuzda öncelikle şikayetleriniz dinlenir. Ardından parmakla prostat muayenesi yapılır. Tetkik olarak tam idrar tahlili, kan tahlili ile böbrek fonksiyonlarınız ve PSA değerinize bakılır. PSA değeriniz parmakla prostat muayenesinde olduğu gibi prostat kanseri taraması için gerekli bir testir. Bunların dışında prostat boyutlarınızı ölçecek ve idar yaptıktan sonra içeride idrar kalıp kalmadığını gösteren ultrasonografi; işeme akım hızınızı dolayısıyla idrar yolunda bir takınıklığın olup olmadığını gösterecek olan idrar akım hızı ölçümü (üroflowmetri); gerekir ise basınç akım çalışması (idrar torbası önünde bir takınıklık mı yoksa idrar torbasının kendisinde bir sorun mu olduğu ayırımını en net yapan tetkik), sistoskopi (kamera ile idrar yolunun görüntülenmesi) ve prostat iğne biyopsisi (prostat kanserinden şüphelenilen durumlarda) yapılır.

-BPH ile Prostat kanseri aynı şeymi, belirtileri aynı mı?

Kesinlikle iki durum birbirinden farklıdır. Ancak prostat kanserinde de BPH da görülen şikayetler görülebilmektedir. Bu nedenle 50 yaş üzeri her erkeğin en azından yılda bir kere düzenli olarak üroloji uzmanı tarafından muayenesi ve gerekli tetkiklerini yaptırması gerekmektedir. Hatta baba, abi gibi 1.derece yakınlarında parostat kanseri olan hastalarda risk normal erkeklere oranla 2-6 kat artması nedeni ile 45 yaşından itibaren düzenli kontrollere başlaması önerilmektedir.

-BPH tedavisi nasıl yapılır ?

BPH şikayetleri olan hastalarda ilk seçilecek tedavi yöntemi medikal tedavi yani ilaç tedavisidir. Medikal tedavinin yeterli gelmediği durumlarda cerrahi tedavi yöntemlerinden birisi uygulanır.

Medikal tedavinin amacı prostat bezi içerisinde yer alan bol miktarda ki düz kas hücrelerini gevşeterek büyümüş prostat bezinin idrar kanalına (üretra) yaptığı basıyı azaltarak idrar kanalını genişletmektir. Bir diğer grup ilaç ise prostat bezinin belli oranta küçülmesini sağlar.

         Bu amaçla kulanılan 2 grup ilaç mevcuttur.

            -Alfa reseptör blokerleri: idrar torbası (mesane) boynunda ve prostat içerisinde bulunan düz kasları gevşeterek idrar yolunu tıkayan prostat bezinin gevşemesini ve idrar kanalındaki baskının azaltılmasını sağlarlar. Bu amaçla en sık kullanılan 4 farklı alfa reseptör blokeri ilaç bulunmakatadır. 4 ilacın etkiside hemen hemen birbirine eşdeğer kabul edilmektedir ancak yan etkileri farklı olabilir. Günde 1 defa alınır ve etkileri 1 gün boyunca devam eder. Bu ilaçlar alındıkları sürece etki gösteririler. Baş dönmesi, halsizlik, meni miktarında azalma (idrar torbasına meninin geri kaçması nedeni ile)en sık karşılaşılan yan etkilerdir. Katarakt ameliyatı olacaklar ve glokom hastalarının bu tarz ilaçları kullanması sakıncalı olabilir. Bu nedenle doctor kontrolünde kullanılmalıdırlar.

            - 5-alfa redüktaz inhibitörleri: Prostatın büyümesinde rolü olan testosteronun aktif formuna dönüşmesini sağlayan enzimi engelleyerek işlev görürler. 6 aylık devamlı ve düzenli kullanım sonrasında prostat bezini ortalama %30-40 civarında küçültmektedir. Daha çok büyük prostatlarda etkilidir (50 gramın üzerinde). Testosteronun ektif formuna dönüşümünü engellediği için nadiren sertleşme sıkıntısına (ereksiyon problemi)  sebep olabilir.

Cerrahi tedavi medikal tedavinin yetersiz kaldığı hastalarda en etkili tedavi yöntemidir. Hastanemizde BPH nın cerrahi tedavisi kapalı yöntemler ile yapılmaktadır. Bu yöntemler aşağıdaki gibi sıralanabilir;

            -TUR Prostatektomi(Transüretral prostat rezeksiyonu): İdrar kanalından kamera yardımı ile girilip prostat bezinin dış kapsülene kadar küçük parçalar halinde kesilerek idrar kanalındaki tıkanıklığın giderilmesi işlemidir. Uzun dönemde en etkili cerrahi tedavi yöntemi olarak bilinmektedir. Alınan küçük prostat parçaları patolojik inceleme için kullanılır. Kanama, çok nadir de olsa sertleşme problemine yol açması gibi yan etkileri bulunmaktadır.

            -Plazmakinetik TUR Prostatektomi: Yöntem aynı TUR Prostatektomideki gibidir. Ancak TUR Prostatektomi de karşılaşılabilen kanama ve sertleşme problemlerinden kaçınılmak için gelişririlmiş ve farklı bir enerji yöntemi sayesinde prostat dokularını kesen güvenli bir cerrahi yöntemdir. Kanama sorunu olan, kalp pili bulunan hastalar için daha güvenli bir yöntem olduğu gibi TUR Prostatektomi de nadir de olsa gelişebilen sertleşme sorununa yol açmaz.

            -Lazer Prostatektomi: Prostat ameliyatlarında 2 farklı lazer türü kullanılmaktadır. Birincisi halk arasında yeşil ışık (Green light) olarak bilinen lazerdir. Bir kamera yardımı ile kapalı olarak idrar yolundan girilip prostat dokusu laze rile buharlaştırılarak idrar kanalında bulunan tıkanıklık giderilmektedir. Kanama sorunu olan, kan sulandırıcı ilaçlarını bırakmaması gereken, özellikle düşkün ve yaşlı hastalarda bu yöntem kullanılabilir. Ek olarak sertleşme problemine yol açmaz. Dezavantaj olarak bu yöntem ile prostat kanseri araştırması için kullanılan patolojik örnekleme prostat bezi buharlaştırıldığından alınamaz.

Kullanılan ikinci lazer türü ise Holmium Lazerdir. Bu yöntemde kamera yardımı ile idrar kanalından girilip bümüş olan prostat bezi lazer yardımı ile küçük parçalara bölünüp dışarı çıkarılmaktadır. Bu yöntemle patolojik örnek alınabilmektedir. Holmium Lazer Prostatektomi ile kanama riski ve sertleşme problem görülmez.

-BPH ameliyatı sonrası beni neler bekliyor ?

            Ameliyat sonrası iyileşmeyi sağlamak amacı ile idrar yolunuzdan idrar torbanıza uzanan bir sonda takılır ve bu sonda ortalama 3 gün tutulur. 3 gün sonunda sondanız çıkarılır. Herhangi bir terslik olmadığı durumlarda ameliyattan bir gün sonra taburcu edilirsiniz. Ameliyat sonrası ortalama 20 gün sonra normal günlük yaşantınıza rahatlıkla devam edebilirsiniz. 

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Hasan Biri

Prof. Dr. Hasan BİRİ, tıp eğitimini 1981-1987 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1988-1992 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve Üroloji Uzmanı olmuştur.

Uzmanlık eğitimi sonrasında akademik çalışmalarına Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'nda devam etmiş olan Prof. Dr. Hasan BİRİ, aynı anabilim dalında 1995 yılında Yardımcı Doçent, 1998 yılında Doçent, 2004 yılında ise Profesörlük kadrosuna atanmıştır.

Prof. Dr. Hasan BİRİ, mesleki çalışmalarına şu anda Özel Koru Ankara Hastanesi'nde devam etmektedir.

Prof. Dr. Hasan Biri
Prof. Dr. Hasan Biri
Ankara - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube