Romatizmal hastalılar

Ahmet bey selamlar, Bahsedilen antikorlar hiçbir yakınması olmayan bir hastada tesadüfen istenecek testlere benzemiyor. Bazen hafif olan klinik bulgular hasta tarafından çok önemsenmese bile, doktor tarafından önemli bir ipucu olabiliyor. Biz bu testleri genellikle başta SLE olmak üzere bağ dokusu hastalığı düşündüğümüz hastalarda görmek isteriz. Bazen hasta belirgin eklem-cilt bulguları, bazen akciğer-böbrek gibi önemli organ tutulmaları, bazen de halsizlik-yorgunluk-iştahsızlık gibi müphem bulgularla başvurabilir. Bazen hastanın sadece ellerinde soğukta beyazlama vardır, bazen de ağız ve göz kuruluğu yakınmaları vardır. Bazen damar tıkanıklığı, tekrarlayan düşük yakınmaları vardır. Hasta bazen anlam veremediği saçlarda dökülme de artma ile de başvurabilir. Bazen tesadüfen yapılan kan sayımında - idrar tetkikinde bir bozukluk saptanabilir. Dolayısı ile bağ dokusu hastalıklarının başvurusunda hasta tarafından belirtilen şikayet profili son derece geniştir. Bu testler size bu kadar detaylı yapıldığına göre bir nedeni olmalı diye düşünüyorum. Burada hassas testler var. Örneğin dsDNA pozitifliği, antifosfolipid antikor pozitifliği gibi. Varsayalım ki hiçbir yakınmanız olmasın, laboratuar olarak diğer testlerinizde hiçbir anormallik olmasın, bu testlerin tamamı tesadüfen pozitif saptanmış olsun. Bağ dokusu hastalıklarında klinik bulgu ve testlerin pozitifliğinin önce belirmesi konusunda net bir sıra yoktur. Örneğin kanınızda antikorlarınız önceden pozitif hale gelebilir, yakınmalarınız daha sonra da ortaya çıkabilir. Nitekim bunu gösteren çalışmalar vardır. Bu nedenle bu test pozitiflikleriyle mutlaka romatoloji uzmanının takibinde kalmanızda yarar var. Geçmiş olsun