Hocam kafayi yiycem yeminle.Kaygi ve korku arasindaki farki bir turlu ayirt edemedim size de sorayim dedim.Yani korku,nesnesi olan bir seyken kaygi nesnesizdir ne demek bu bir.İkincisi freud gercekci kaygi ve nevrotik kaygi diye kaygiyi ayırmıştır.Gercekci kaygida tehlike bellidir bu da kayginin nesnesi oldugu anlamina gelmez mi ya da ben mi yanlis anladim acaba hocam.Üçüncusu misal eger bir cocuk okulda bir sonraki tenefus zilinde kavga edeceği biriyle sozlesmişse ve bir beklenti icerisindeyse bu kaygi midir?korku mudur?.Bana hayvan korkusu ornekleri disinda daha spesifik korku ve kaygiyi birbirinden ayiracak örnekleri verebilirseniz mutlu olurum hocam.Saygilar
Korkuda tanımlanabilen belirli bir tehdit söz konusudur, kişi tehlike ile o an içinde karşı karşıyadır ve korku düzeyi tehdit ile uyumlu büyüklükte, yani yoğunluktadır. Kaygıda tehdit kaynağı belirsizdir, onunla ne zaman karşılaşılacağı tam olarak bilinmemektedir ve beklenen tehditle orantısız tepkiler sergilenmektedir. Bir örnek vereyim; kişide "kanlı bir şekilde yaralanma" kaygısı olsun. Bunun ne şekilde, ne zaman gerçekleşeceğini bilememektedir. Sabah işe giderken bindiği otobüsün kaza yapması neticesinde mi, gece karanlık bir sokakta yürürken karşısına çıkacak tinerci psikopatın bıçak darbesi ile mi, yoksa başka bir zamanda, başka bir şekilde mi? Orantısız şekilde motorlu taşıta binmemeyi, sürekli evde kalmayı, ya da belli saatten sonra dışarıda asla bulunmamayı, ya da güvenli gördüğü birkaç sokağın dışına hayatı boyunca çıkmamayı seçebilir. Bu kaygıdır. Ama bu kişinin araba kullanırken ve yokuş aşağı giderken araba da epeyce hızlanmışken biraz yavaşlayayım diye frene basıp, arabanın hiç yavaşlamadığını farketmesini ve sonra panikle pedala abanıp pedalı arabanın tabanına yapıştırmasını ve pedalın gidecek bir miliminin daha kalmadığını ve üstelik arabanın yokuş aşağı gittikçe hızlanmakta olduğunu,hızın 200 kilometreye çıktığını düşünelim. İşte bu an kişinin yaşadığı korkudur, saf ve katışıksız korku. Umarım iyi tarif edebilmişimdir. Bu arada ilk cümlenize azıcık esprili yaklaşayım. Kafayı yemek için bir neden yok sevgili Berkan, Hatay'a sevgiler.
Hocam cok iyi anlattiniz fakat kalin kafam hala soru uretmeye devam ediyor.Simdi kaygi durumunda bir belirsizlik soz konusu onu anladım.Peki gercekci ve nevrotik kaygida ne oluyir hocam.Sizin verdiginiz ornek nevrotik kaygi midir? Freud aynen soyle demiştir.Gercek tehlike bilinen bir tehlikedir gercekçi kaygı bu turden (bilinen)bir tehlike konusundaki kaygidir.Fakat nevrotik kaygi icin henuz kesfedilmemi tehlikeye duyulan kaygidir demiş.Burada gercekci kaygi derken korkudan mi bahsediyor?.Hocam bende buyuk bir takinti var anlamadigim bir sey olursa kendimi genel anlamda basarisiz görüyorum.Misal kaygi ve korkuyu ayirt edemezsem bir daha psikoloji okuyamam cunku psikoloji bu iki kavramdan sıklıkla bahseder.Onun icin iyice anlamam gerekiyor.Ve yuksek ihtimalle konuyla ilgili sizin fark ettiginiz ve benim fark etmedigim aydinlatici ve konuyu kavratici bir bilginin sizde oldugunu dusunuyorum.
Kendinize "kalın kafalı" diyerek haksızlık ediyorsunuz; bu soruyu 01:15'te uykusuz kalarak yazdığınıza göre bu durumunuzun size zorluk yarattığını anlıyorum; benim çalışma prensibim bir dedektifin tarzını andırır. Hedefim tek seansta %100 doğru teşhis ve bu seans sonunda %100 şifa sağlayacak ilacı, psikoterapiyi ya da ilaç+psikoterapiyi hastama sunmaktır. Her kelimeye bakarım; ağızdan çıkan ya da yazılan; muayenehaneme gelen hastanın arabasını nasıl parkettiğini, kapısını nasıl kapattığını, beni görmeden önce otoparkta yüz ifadesinin nasıl olduğunu gözlerim; çünkü siz kapıyı açtığınızda herkes size gülümser, gerçek olan otoparktaki ifadedir. Hangi cümleyi nasıl söylediğine bakarım; binlerce depresyon, şizofreni, panik bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk vakası muayene ettim; her birinin ses tınısını tanırım. Bir orkestra şefi 80 kişilik grubunda kimin yanlış notaya bastığını duyar. Abartılı gelebilir, ama insan onbinlerce hasta muayene edince ses tınısından, bakıştan, yüz ifadesinden, yürüyüşten, oturuştan, hastanın kokusundan ve üstüne 50 dakikalık seans sonrasında %100 kesin teşhise ulaşabiliyor. Sizin bilginiz bende önemli ölçüde oluştu; istediğiniz zaman benimle görüşebilirsiniz.