hocam 6 ay önceki usg raporunu ve yeni raporumu yorumlarmısınız. Doktorum a

Aslı hanım, bu raporlar aynı radyoloğa mı ait? Aralarında ne kadar zaman var? Siz kaç yaşındasınız? Bunlar önemli noktalar ancak yine de hiçbir radyolog kendisi bizzat incelemeden size kasin bir fikir veremez çünkü yorumlar değişebilir. Bunun da nedeni, yorumların radyoloğun deneyimine ve meme konusunda uzmanlaşmış olup olmamasına, incelemenin ne kadar titizlikle yapıldığına göre değişmesidir. Bu açıdan, gerçekten arazaki zamanda büyümüş olduğundan bile emin olamayız. Gerçekten iyi huylu ise alınması fikrine kesinlikle katılmıyorum. Ancak yalnız raporlar üstünden size tanının doğruluğu için teminat vermem mümkün değil.

Aslı hanım, bu yanıt belki de çok geç kalmıştır. Dün yollamaya çalıştım ama sistem izin vermedi.Ben yine de yanıtlayayım. Sizin durumunuzda olduğu için bana başvuran o kadar çok hastam var ki.. Kendinize bir fırsat verirseniz değdiğini göreceksiniz. Aynı radyoloğun 6 ay aralıklı raporları güvenilir olmalı ama tabii ki emin olmamız mümkün değil çünkü kendisini sorumlu görmüyorsa titiz bir inceleme ve doğru yorumlar yapması bence mümkün değil. Sizin takdirinize kalmış. Kaldı ki kitlenin büyümüş olduğunu varsaysak bile bu, alınmasını gerektirmez. Kitle eğer iyi huylu ise (adı fibroadenom ya da ne olursa olsun, ele gelsin ya da gelmesin) siz yaşadıkça memenizde kalmasının hiçbir saskıncası yok. Tahminimce bunlar size söylenmemiştir. Halk arasındaki yanlış fikirleri besleyenler maalesef bizzat hekimler. Memedeki oluşum ile ilgili ne yapılması gerektiğini belirleyen tek bir kriter vardır: İYİ HUYLU MU YOKSA KÖTÜ HUYLU MU? Bunun ayrımını yapmak ise radyoloğun görevidir. Radyoloğu iyi radyolog yapan esas unsur budur. 15 yıl önce sizinkine benzer nedenle cerrahi önerisi aldıktan sonra bana gelen, memesinde aynı kitleyle hayatına sağlıkla devam eden, hala yılda bir sağlık kontroluna gelen birçok hastam var. Henüz 29 yaşındasınız ve hayatınız boyunca büyük olasılıkla memelerinizde başka kitleler de ortaya çıkacak. Herbiri için amaliyat olacağınızı düşünebiliyor musunuz? Her ameliyat, ciltte nedbe yanı sıra memenin içindeki dokularda da deformiteye yol açar. Bu deformiteler kansere benzer değişiklikler yaratabildiği için her radyolojik incelemede radyoloğun şüpheli bir şey bulduğunu sanmasına yol açacak. Kendisi sorumlu olmak istemediği için yorumu kanser lehine yapacak. Böylece, aslında en başta hiç gerekli olmayan bir cerrahi girişim başka birçok cerrahilerin yolunu açacak. Ruhunuz, bedeniniz ve maddi durumunuz bunlara uygun mu değerlendirmenizi öneririm. Meme kanseri açısından yüksek risk grubunda değilsiniz. Doğum kontrol hapı kitlenin büyümesine katkıda bulunabilir ama büyüme tek başına önemli değil. Büyümeden daha önemli olan şey kitlenin US de değerlendirilebilen şekil ve yapı özellikleridir. Yalnız boyutla değerlendirmek işin kolayına kaçmaktır ve takdir edeceğiniz gibi bunun için aslında radyolog olmaya da gerek yoktur. Son olarak, biyopsi için tek yöntemin ameliyat olmadığını söyleyeyim. Gelişmiş ülkelerde biyopsiler en az 10 yıldır ultrason kılavuzluğunda radyolog tarafından ve iğne ile yapılıyor. Ben de 10 yıldır bu yöntemi kullanıyorum. Tanı doğruluğu ameliyattaki ile aynı ama tabii bu da yapan kişiye göre değişir. Bu seçenek Türkiye’de cerrahların hoşuna gitmiyor ve bundan dolayı radyologlar da öğrenmek istemiyor. Özetle, ameliyat olmanızı kesinlikle önermem. Biyopsinin her türüne zorunlu olmadıkça karşıyım. Zorunda isek de (kitlenin şüpheli olduğuna karar verirsem) bu biyopsi iğne biyopsisi şeklinde yapılmalıdır.