Merhaba doktor bey.Ben Rus kökenli Azeriyim.Dönüp de çocukluk dönümime baktığımda beni kaygılandıran bir mesele var.Lütfen okuyup da sorumu yanıtlayın. Nerdeyse 4-5 yaşlarından başlayarak nerede bir hastalık duysam onun bende olduğunu sanıp aylarca endişe,panik,heyecan içerisind gizli-gizli ağlıyor,derdimi kimselere söylemiyordum.Okul yaşına ulaştığımda da okulda kimseyle oynamıyor hep kendi içime kapılıp heyecan,endişe içerisinde düşünüyordum.Her gün okulda ağılıyordum. Normal çocuklar gibi hiç eğlenmiyor,oynamıyor,hep içime kapılıp bende bir hastalık var diye düşünüyordum.Ailem bunun hassaslığımla ilgilendirip bir uzmana götürmediler.Bu durum tam 9-cu sınıfa kadar aynen devam etti. Şimdi bütün bu yaşadıklarım bende düşünce ve davranışla ilgili bazı takıntılar yaratsa da asıl kaygım bununla ilgili değil. Şimdi de 'benim çocukluğum normal geçmedi'-diye düşünüyorum.Bu da takıntı gibi bir şey her halde.Niye ben de standart ve normal insan gibi çocukluk yaşamadım? Keşke ben de normal çocuklar gibi büyüseydim-diye beynimden düşünceler geçiyor Sorum şu ki,doktor bey buna benimle ilgili değil de genel olarak cevaplamanızı rica ediyorum: Çocukluk döneminde bu kadar uzun süre yaşanan depresyon,korku,heyecan,panik atakları,takıntılı düşünceler beynin duygusal ve algısal ya da başka fonksiyonlarında kalıcı bir bozukluk yaratırmı? Teşekkür Ederim!
Kalıcı bir sorun oluşturacağını sanmam (muayene etmeden bilmem mümkün olmadığı için sanmam diyorum). Ebeveyn ilişkileriniz başta olmak üzere, terk edilme, kuşkuculuk, dayanıksızlık ve öz güven alanlarının ele alınacağı bir psikoterapi sürecine girmeniz yararlı olur.