Anal fissür şikâyeti

Evet, çok ciddi ve büyük bir tedavi görmüşsünüz. Ama dikkat ederseniz, bu tedavi sürecine yatıp istirahat etmek dışında sizin bir katılımınız olmadı. Anal fissürün temel tedavi prensibi makat kasını gevşetmektir. Bu çerçevede kas gevşetici çeşitli ilaçlardan, botoks enjeksiyonunda ve son çare olarak da kas gevşetme (LİS) ameliyatından faydalanılır. Ancak dikkat edeceğiniz üzere bu tedavilerin hepsi dışarıdan alınan destekle olur. Yani hastanın hiçbir katılımı yoktur. Aynı geçirmiş olduğunuz tedavi süreci gibi... Buna rağmen makat kasları, tamamen hastanın kontrolündedir. Dolayısıyla hasta, gün içersinde farkında olmadan ve iki de bir makatının sıkıp kasıyorsa, dışkılama sırasında karnını sıkarken makatını da sıkıp kasıyorsa; dışarıdan alınan tüm bu desteklerin fayda etmemesi gayet doğal değil midir? Siz, dışarıdan yumruk yemeğe devam ettiğiniz sürece gözünüzdeki şişlik ve morluk için ilaçlardan fayda beklenir mi? Bu çerçevede öncelikle doğru diye bildiğiniz dışkılama alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz, sulu ve sebze ağırlıklı az beslenme yerine herşeyden ve bolca yiyecek tarzda bir beslenmeye geçmeniz, iyice sıkışmadan ve ucuna gelmeden Wc ye gitmemeniz, sıkıştığınızda ise tutup ertelemeden, neresi olursa olsun tuvalete gitmeniz, tuvalette ise doğru pozisyon alıp diyafram nefes eşliğinde ve makatı gevşeterek dışkılamaya çalışmanız gerekir. Hatta son kalan parçayı çıkarmaya çalışmadan kalkmanız, gerekirse gün içerisinde sıkıştığında tekrar WC ye gitmeniz çok daha uygun olacaktır. Unutmayın ki dışkı; sıktıkça değil gevşeyince ve çoğunlukla da kendi kendine çıkacak... Bu bağlamda sitemizin proktoloji blog sayfasında (https://basurum.com/proktoloji-blog.html) yer alan normal dışkılama ve diyafram nefesi bölümlerini okuyabilirsiniz... Tüm bunlara rağmen arzu edilen rahatlamaya ulaşılamadığı takdirde daha ileri tetkiklerle (Baryum Defekografi, Yüksek çözünürlüklü Anal Manometri ve Endoanal Ultrason gibi) incelenmeniz gerekir. Elde edilecek sonuçlara göre de hem makata (fissür) hem de altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan hastalıklara (Anismus, pelvik taban düşüklüğü, rektal hiposensitivite, rektal mukozal prolapsus gibi) yönelik daha bütünsel tedavilere gitmek mümkün olacaktır. Ki ancak bu sayede, uzun vadeli etkin ve kalıcı sonuçlara ulaşmak mümkün olacaktır.