Yeni zayıflama akımı, drunkorexia !!

Yeni zayıflama akımı, drunkorexia !!

Bütün dünyada yaygınlaşan “ Obezite “ hastalığı ile beraber, 90'lı yılların sonundan itibaren “Bulimia Nevroza “ (aşırı yiyip sonra kusma)  ve “Anorexia Nevroza” (kilo almamak için yemek yememe, profesyonel yardımı reddetme) gibi zayıflama hastalıkları da artmaya başladı. Son yıllarda ise gençlerin yeni zayıflama trendi "Drunkorexia !” oldu.

"Drunkorexia “ tıbbi bir terim değildir. Özellikle üniversiteli öğrenciler arasında yaygınlaşan “drunkorexia”,  kişilik bozukluğu olan ve psikolojik sorunlu gençlerde, üniversite gibi aile ortamından uzak kaldıkları bir dönemde ortaya çıkar. Genellikle de genç kızların gece yaşantısına ayak uydurabilmek ve formda kalabilmek için kullandığı bu yöntem, yeme bozukluğu (anorexia) ile alkolün ölümcül bir birleşimidir.

Gece hayatından ve alkolden ödün vermek istemeyen genç kızların zayıf kalabilmek uğruna kullandıkları bu yöntem, bütün gün aç kalarak veya sadece bir öğün yiyerek, günlük kalori ihtiyacının yemek yerine sadece alkolden karşılanmasıdır. Alkolü sosyal anksiyete ve açlığı bastırmak için tercih eden genç kızlar, aç karınla alkol alarak daha çabuk sarhoş olmaya çalışmaktadırlar. Bazıları içtikten sonra kusarak alkolle aldığı kaloriyi tasfiye etmeye çalışmaktadır. Hatta daha da ileri giderek zayıf kalabilmek için erken yaşta ve güzel ölmeyi göze alarak uyuşturucu kullananlar gençler bile mevcuttur.

Sağlıklı bir şekilde formda kalabilmek için yeterli ve dengeli beslenmeden ve fiziksel aktiviteden asla vazgeçilmemelidir.

ÖNERİLER
-          Azar azar, sık sık beslenin.
-          Öğün atlamaktan kaçının.
-          Günde 2- 2,5 lt su içmeye çalışın.
-          Aşırı tuz tüketmekten kaçının.
-          Düşük kalorili diyetler yapmayın.
-          Şeker ve şekerli tüm besinlerden (Çay şekeri, bal, reçel, pekmez, çikolata, pasta, hazır meyve suları, meşrubatlar, kolalı içecekler, tatlılar...) uzak durun.
-          Margarin, tereyağı gibi katı yağlar yerine bitkisel sıvı yağları tercih edin.
-          Süt, yoğurt ve peynirde de doymuş (kötü) yağlar bulunduğu için yarım yağlı veya yağsız (light) olanlarını tüketin.
-          Yiyecekleri kızartmak, kavurmak yerine; haşlama, ızgara yapma, buğulama veya fırında pişirme yöntemlerini kullanarak hazırlayın.
-          Yağ alımını azaltmak için etle pişen yemeklere yağ koymayın.
-          Pasta, kek, kurabiye, börek vb hamur işlerinde de bol miktarda yağ, şeker, un, yumurta... kullanıldığı için mümkün olduğunca bu besinleri yemekten kaçının. Canınız çok isterse ikram edilenin yarısını yiyin.
-          Posalı besinler (kurubaklagiller, sebze – meyve, tam tahıllar..)tüketmeye özen gösterin; posalı besinler kan şekerini, kan basıncını (tansiyonu) ve kan kolesterolünü istenilen seviyede tutarlar. Bağırsakları çalıştırarak kilo vermeye yardımcı olur.
-          Günlük fiziksel aktivitenizi mutlaka arttırın. Haftada en az 3 gün 30 dk dan az olmamak şartıyla, olabildiğince tempolu yürüyünüz.
 
 

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Gülhan Koca

Etiketler
Kişilik bozukluğu
Dyt. Gülhan Koca
Dyt. Gülhan Koca
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube