Yaşlılık depresyonu tanı ve tedavisi hakkında


Yaşlılıkta depresyon sık görülen ve birçok ek hastalığa ve ölüme yol açabilen bir bozukluktur. İleri yaşta görülen depresyon genellikle iyi tanınmaz ve tedavi edilmez. Oysa ki depresyon tedavi edilebilir bir hastalıktır ve tedavi edildiğinde sağlık ve sosyal alanda belirgin kazanımlar elde edilir.
Son dönemdeki araştırmalarda, yaşlılarda depresyon görülme sıklığının % 20’lerde olduğu saptanmıştır. Özellikle fiziksel olarak hasta ve kurumda kalan yaşlılar daha fazla risk altındadır. Ayrıca yalnız yaşayan ve yakın dönemde bir yakınını kaybetmiş yaşlılar için de depresyon büyük bir problem oluşturur.
Yaşlılıkta normal olarak düşünülen fiziksel yavaşlama, eve kapanma, enerji azlığı, uyku düzensizlikleri gibi belirtiler görmezden gelindiği için depresyon tanısı atlanıyor olabilir.
Yaşlılıkta Depresyon İçin Risk Faktörleri:
Genetik yatkınlık
Cinsiyet (Kadınlarda daha sık görülür, yalnız erkeklerde intihar riski daha fazladır)
Geçmişte depresyon geçirmiş olmak
Boşanmış ya da dul olmak
Nörolojik hastalıklar
Kişilik özellikleri
Fiziksel olarak başka bir hastalığa sahip olmak (özellikle fiziksel kısıtlılığa neden olan ortopedik veya kardiyolojik hastalıklar)
Yaşlılıkta Depresyonu Tetikleyen Faktörler:
Yaşam Olayları: Bir yakınının kaybı, ayrılık, hastane başvurusu, taşınma, maddi sorunlar, bir aile üyesiyle tartışma
Uzun Dönemli Stres: Mevcut hastalıklarının ve sağlık durumunun gittikçe kötüleşmesi, başkalarına bağımlılık, ekonomik sorunlar, aile üyesinin hastalığı, evlilik sorunları, emeklilik, yalnız kalma
Yaşlılıkta Depresyondan Koruyan Faktörler:
Sosyal destek
Sorunlarla başaçıkma yöntemleri
İyi beslenme
Egzersiz, spor
Eşlik eden hastalıkların kontrol altında tutulması
Yaşlılıkta Depresyon Belirtileri Nedir?
Depresyonu olağan bir mutsuzluktan ayırabilmek için belirtilerin en az 2 hafta boyunca, günün büyük bölümünde sürüyor olması gerekir. Depresyondaki yaşlı bireyler gençlere göre mutsuzluğu daha az dile getirirken çoğunlukla sağlık sorunlarından bahsederler. Unutkanlık da depresyonun belirtisi olabilir. Alzheimer gibi demansa (bunama) neden olan hastalıkların ilk belirtisi depresif şikayetler olabileceği gibi bunamayla birlikte depresyonun da sık görüldüğü unutulmamalıdır. Dolayısıyla sinirliliği artan ve bilinç değişiklikleri olan demans (bunama) hastalarında eşlik eden depresyon tanısı mutlaka akla gelmelidir.
Depresyon Belirtileri:
Mutsuzluk, keyifsizlik, ilgisizlik, isteksizlik, enerji kaybı
Yetersizlik değersizlik düşünceleri
Kendini suçlama
Ölüm ya da intihar düşünceleri
Dikkatsizlik, sinirlilik
Uyku düzensizlikleri
İştahsızlık
Depresyon hakkındaki yanlış bilgiler: Bazı kişilerde depresyonla ilgili önyargılar olabilir. Bunlar: ‘Depresyon zayıflıktır bir hastalık değildir’ ‘Antidepresanlar bağımlılık yapar’, ‘Depresyonla tek başıma başa çıkabilmeliyim’, ‘Depresyona girmek için bir nedenim yok, her şey yolunda gidiyor’, ‘Depresyonum zamanla kendiliğinden geçer’. Bunun gibi düşünceler hastanın düzgün tedavi almasını engeller.
Tedavisi mümkündür
Sosyal damgalama ve önyargılar, bazen ailelerin de bu hastalığı görmezden gelmesine ve inkar etmesine neden olabiliyor. Oysa ki aileler tedavinin çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Dolayısıyla tedavi sürecinde ailenin de eğitilmesi çok önemli.
Depresyon tedavisinde; belirtileri azaltmak, işlevselliği arttırmak, intihar riskini azaltmak, tekrarlamasını engellemek amaçlanmaktadır. Öncelikle hasta için bu durum ne anlama geliyor, hasta bunu nasıl yorumluyor öğrenmek gerekir. Sonrasında belirtilerin nedeni ve tedavide karşılaşılacak güçlükler hakkında ayrıntılı bilgi verilmesi gerekir. Böylece etkili tedavi için hastanın bakış açısı öğrenilir ve hasta ile işbirliği sağlanmaya çalışılır.
Tedavide antidepresan ilaçların yanı sıra bilişsel çarpıtmaların düzeltilmesi amaçlanan bilişsel davranışçı terapi, geçmişte yaşanan olayların incelendiği psikodinamik terapi, insan ilişkilerinin düzeltilmesinin amaçlandığı kişilerarası psikoterapi ve şimdiki problemlerin çözülmesinin amaçlandığı çözüm odaklı psikoterapi gibi yöntemler kullanılır.
Tedavi sürecinde depresyon ortadan kalktığında görülebilir olan endişe, kaygı, korku gibi anksiyete belirtileri ve kendine güven düşüklüğü de saptanıp düzeltilmesi gereken belirtilerdendir.
Ayrıca fiziksel egzersiz ve günlük aktivite miktarının arttırılması için kişiye özel günlük program oluşturulması, depresyonun neden olduğu yetersizlik, isteksizlik ve yorgunluk belirtilerini azaltması için tedaviye yardımcı olacaktır.