Vitaminler ve ruh sağlığı

Vitaminler ve ruh sağlığı

Vitaminler yaşamın devamı ve normal büyüme için mutlak gerekli etkin organik maddelerdir. Çoğunlukla bunları vücutta sentezleyemeyiz bu yüzden besinlerle veya diğer yollarla dışardan almak zorunda kalırız. Çok küçük miktarları dahi etkili olan bu maddelerin bu yazıda ruh sağlığına olan etkilerinden bahsedeceğim. Aşağıdakiler dışında birçok vitamin ruh sağlığında etkili olurken aslında vitamin olmayan ama halk arasında vitamin olarak isimlendirilen demir, çinko gibi mineralleri başka bir yazıda anlatmaya çalışacağım.

Vitamin B12: Ruh sağlığı dediğimiz zaman en önemsediğimiz vitaminlerin başında gelmektedir. Eksikliği sık görülmekte uzun süreli eksikliği ise tüm psikiyatrik hastalıklara sebebiyet veren ciddi sonuçlar doğurur. Vitamin B12 nin vücutta emilimi hassas dengelere bağlıdır.
Vitamin B12 eksikliği alım yetersizliğinden çok emilim sorunlarından oluşmaktadır. Vejeteryan olmayan ve sağlıklı beslenen birinde görülen vitamin B12 eksikliği mide veya barsak sorunlarından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden ağızdan haplarla alınan vitamin B12 de aynı kaderi paylaşıp emilmeyecektir. B12 hem kan yapımında hem de sinir hücrelerinde kullanılan temel vitaminlerdendir. Eksikliğinde Tüm psikiyatrik hastalıkların başlaması, şiddetlenmesi veya nüksetmesi görülebilir. Vitamin B12 vucütta depo edildiğinden eksiklik gözlemlendiğinde bu kısa süreli bir eksiklik olmayıp uzun süredir var olduğundan şüphelenilmelidir. Vitamin B12 kanda normal değerleri 200-800 pg/ml arası refere edilse de psikiyatrik olarak 400 pg/ml nün üstünde olması tercih edilmelidir. Özellikle mide hastalıklarında, Alkoliklerde, bazı barsak hastalıklarında ve yaşlılarda destek gerekmektedir. Folik Asit Eksikliği en az vitamin B12 kadar ciddi sonuçlar doğuran ancak emilim süreci B12 gibi hassas olmadığından eksikliğini daha az gördüğümüz bir vitamindir. Dopamin noradrenalin ve serotonin gibi temel norotransmitterlerin yapımında rol alır. Eksikliğinde çeşitli psikiyatrik bozukluklara yol açabilir. Konfüzyon, bellek bozuklukları, bilişsel bozukluklar, duygudurum bozuklukları, şiddet içeren davranışlar, bitkinlik, deliryum ve paranoid psikoz gibi birçok nöropsikiyatrik hastalığın patogenezinde eksikliği etkili olabilir. Depresyonlu hastalarla ilgili folik asitle ilgili yapılmış birçok çalışma vardır. Folik asit eksikliğini gidermek emilim süreçleri karmaşık olmadığından daha kolaydır.

D vitamini: D vitamini ekiskliği bir salgındır. Güneş ışığının etkisi ile kolesterolden sentezlenen yağda eriyen hormon benzeri vazife gören bir vitamindir. Son yıllara kadar D vitamini sadece kemik iskelet sistemi için gerekli olduğu düşünülürken artık özellikle bağışıklık sistemi için çok önemli bir rolü olduğu anlaşılmasıyla beraber daha çok araştırılmaya başlanmıştır. Gelişimsel süreçte D vitamini eksikliğinin Şizofreni için risk oluşturduğu ile ilgili araştırmalar bulunmakla beraber D vitamini eksikliğinin multipl skleroz ve diabet gelişiminde etkili olduğu bildirilmektedir. Kalıcı öğrenme ve hafıza bozukluklarının D vitamin eksikliği ile ilişkilendirilirken Alzheimer ve Otizm ile ilişkisi araştırma konusudur.

B1 vitamini (Tiamin): Ilk bulunan B vitamini olduğu için B1 vitamini adı verilmiştir. Eksikliğinde Beriberi denilen rahatsızlık görülür. B1 vitamini alkole çok duyarlı olduğundan alkol bağımlılarında ve yoğun alkol kullanan kimseler dışında ciddi eksiklik görmüyoruz. B1 vitamini kahve, siyah çay, sülfat ve alkole duyarlıdır ve parçalanır. Çiğ balık ve kabuklu deniz ürünlerinin çok tüketilmesi tiamin eksikliği oluşturabilmektedir. Eksiklik ılımlı ise depresyon, uyuşma karıncalanma gibi periferik sinir bozuklukları görülürken Alkoliklerde ciddi bir nörolojik sendrom olan Wernicke-Korsakof sendromu görülür. Alkol bağımlılarında tedavide öncelik tiamin vermektir. Yaşlı insanlarda tiamin alımının azaldığı görülmektedir.

B6 vitamini: Ciddi eksikliği sağlıklı beslenen insanlarda çok nadir görülmesine ragmen B6 desteğinin depresyon başta olmak üzere birçok hastalıkta faydalı olduğu gösterilmiştir. Eksikliğinde depresyon, epilepsi nöbeti, kansızlık, egzama ve nöron fonksyonlarında bozulma olur. Çeşitli ilaçlar, alkol, doğum kontrol hapları ve aşırı protein tüketen insanlarda B6 vitamini bozulmaktadır. B6 vitamini serotonin, dopamin, melatonin, noradrenalin gibi nörotransmitterlerin yapımında rol almaktadır. Özellikle doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda gözlenen depresyonda tedaviye eklenmelidir. Alkol bağımlılığında tedavide B6 eksik edilmemelidir.

C vitamini: Temel antioksidanlardan olan C vitamini beyinde antioksidan etkisi dışında dopamin ve noradrenalin sentezinde görev alan bir vitamindir. Eksikliği Skorbüt adı verilen hastalığa neden olmaktadır. Son yüzyılda skorbüt görülmesi nadir olsa da yaşlılarda C vitamini eksiklikleri tespit edilmektedir. C vitamini eksikliğinin ruhsal semptomları depresyon ve benzeri duygu durum dalgalanmalarıdır.

E vitamini: Güçlü bir antioksidan olan E vitamini antioksidan etkilerinin yanısıra şizofreni tedavisinde kullanılan antipsikotik ilaçların uzun dönemde yaptığı yan etkileri baskılamakta başarılı bulunduğundan bu durumlar da kullanmaktayız. Ayrıca cinsel fonksiyonlara yardımcı etkisi bulunmaktadır. Alkole bağlı karaciğer hasarlarında da kullanılmaktadır. Görüldüğü üzere vitamin eksiklikleri pek çok hastalıkta olduğu gibi psikiyatrik hastalıklarda da çok önem taşımaktadır. Hekim ruhsal durum muayenesinde hastayı ayrıntılı değerlendirip olası vitamin eksikliklerini veya destek gereksinimlerini ihmal etmemelidir.

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Öğr. Üyesi Sabri Burhanoğlu

Yard. Doç. Dr. Sabri Burhanoğlu, tıp eğitimini 1996 yılında başladığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde 2002 yılında tamamlamış ve ardından aynı yıl Londra King's College Hospital, Luminal Gastroenterology Unitesinde gözlemci olarak görev yapmıştır. Uzmanlık eğitimine ise 2003 yılında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Genel Cerrahi bölümünde başlamış ancak bu alandaki eğitimini kendi isteği ile yarıda bırakmış ve 2004 yılında azi Üniversitesi Tıp Fakültesinde Psikiyatri uzmanlığı eğitimine başlamıştır. Yrd. Doç. Dr. Burhanoğlu, 2009 yılında “Erkek Alkol Bağımlılarında Yürütücü İşlevler Ve Problem Çözmenin Ayıklık Süresi ve İçme Miktarı İle İlişkisi” adlı uzmanlık tezi ile Psikiyatri Uzmanı unvanını almış ve mecburi hizmet görevini Trabzon Ataköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde gerçekleştirmiştir. Yrd. Doç. Dr. ...

Etiketler
B12 vitamini
Dr. Öğr. Üyesi Sabri Burhanoğlu
Dr. Öğr. Üyesi Sabri Burhanoğlu
İstanbul - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube