Kalp her atışta vücudun ihtiyaçlarını karşılamak için bir miktar kanı atardamarlar ile dokulara gönderir. Bu temiz kan, gerekli oksijeni ve besleyici maddeleri hücrelere verir ve ortamda oluşan artık maddeleri toplar. Oluşan bu kanın artık rengi koyudur ve toplardamarlar aracılığı ile kalbe geri taşınır.
İşte varis bacaktaki bu yüzeyel toplardamarların uzaması , düz veya kese şeklinde genişlemesi, incelmesi ve kıvrımlı bir hal almasıdır.
Varisler çok basit birkaç kılcal damar şeklinde görülebildiği gibi ciltte kalın büyük damarlar şeklinde , bacaklarda ağırlık hissi ve hatta sadece bacaklarda şişmeler ile de kendini gösterebilir.
Varis tedevisinde en sık klasik cerrahi , endovenöz lazer ablasyon ve radyo frekans ablasyon yöntemleri kullanılmaktadır. Kullanılan bu yöntemlerin birbirine üstünlükleri ve eksik yanları mevcuttur. Fakat hepsinin ortak özelliği tıbbi ismi vena safena magna olan halk arasında yedek damar olarak adlandırılan damarın alınması veya kapatılması amacıyla uygulanmasıdır.
Son birkaç yılda teşhis ve tedavi yöntemlerinin gelişmesi ile birlikte özellikle de renkli doppler ultrasonografininn yaygın kullanılması sonucu external valf repair olarak isimlendirilen yeni bir yöntem de uygulanmaya başlanmıştır. Diğer yöntemlerden farklılığı ise yedek damar olarak adlandırılan v.safena magnanın alınması veya yakılması gerekmeden yerinde bırakılarak korunmasını sağlamasıdır. External valf repair dediğimiz halk arasındaki bilinen adıyla kelepçe yöntemi özellikle erken teşhis konulan hastalarda oldukça başarılı bir yöntemdir. Bu yöntem sayesinde vücudun yedek damar sistemi korunmakta ve ileride olunması gerekebilecek herhangi bir by-pass operasyonu veya damar ameliyatında kullanılmak üzere sağlıklı damarlar bırakılmış olmaktadır. Ülkemizde koroner kalp hastalığı sıklığı göz önünde bulundurulduğu zaman bu yedek damar sisteminin korunmasının önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Aynı zamanda bu yedek damar sisteminin yerinde bırakılması, bacakların normal fizyolojisininde sağlıklı işlemesini sağlayacaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus erken teşhis ve zamanında gerekli müdahalenin yapılmasıdır. Bu girişim oldukça basit olup sadece lokal anestezi ile gerçekleştirilebilir. Birkaç saat içinde hasta yürüyerek taburcu olabilir.