Vaginismus, görülme oranları ve tedavisi

Vaginismus, görülme oranları ve tedavisi

Batılı ülkelerde % 1-6 arasında görülme sıklığı olan vaginismus, ülkemizde oldukça sık görülmektedir. Cinsel işlev bozukluğuyla başvuran kadınların %62-76’sını vajinismuslu kadınlar oluşturmaktadır.

Vajinismusun başlıca özelliği, cinsel birleşme denendiğinde, içeride, vajinanın dış üçte bir kısmını çevreleyen kaslarda yineleyici ya da sürekli biçimde oluşan istemsiz kasılmalar ve şiddetli acı nedeniyle cinsel birleşmenin gerçekleşememesi ya da ağrılı olarak gerçekleşmesidir. Bu kasılmalara, tüm bedendeki kasılmalar, bacakların kapanması, kitlenme, korku, titreme, çarpıntı, terleme, bulantı, kusma, fenalık hissi ve ağlama eşlik edebilir. Vajinadaki kasılma çoğu kadında cinsel birleşmeye izin vermez. Nadiren zorlamayla giriş olabilir ancak cinsel birleşme ağrılı ve sıkıntılıdır.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ise vajinismus, kadının olmasını arzu ettiği halde, penis, parmak veya başka bir objenin vajinal girişini sağlamak konusunda sıkıntı yaşaması, genellikle eşlik eden kaçınma, kas kasılmaları ve ağrı beklentisi, korkusu, deneyimi olması şeklinde tanımlanmaktadır.

Vajinismuslu kadınların büyük çoğunluğu severek ve isteyerek evlenmişlerdir, eşiyle sevişme sırasında uyarılmakta ve orgazm olabilmektedirler. Ancak ilişki cinsel birleşme boyutuna geçtiğinde, aniden başlayan korku, heyecan, çarpıntı ve nefes nefese kalma gibi bulgular ile kendisini kasarak bacaklarını kapatmakta, eşini iterek penisin girişine izin vermemektedir.

Erkek, ilişki esnasında penisini bir “duvara çarpıyormuş”, “vajinanın içinde bir engel varmış” gibi hissetmekte, vajinal girişin tamamen kapalı olduğunu dahi düşünebilmektedir.

Vajinismus, genellikle ilk cinsel birleşme denemesinde ortaya çıkmaktadır. Daha seyrek olarak eşle olumsuz yaşanan cinsel deneyimden, cinsel taciz, doğum, düşük, küretaj, hasta açısından kötü deneyimlenen jinekolojik muayene ve operasyonlar sonrasında da oluşmaktadır.

Cinsel eğitimin uygun verildiği, cinselliğin konuşulabildiği, çocukluk yaşlarından itibaren cinselliğin bir haz alma davranışı olarak kurgulanabildiği, kadının cinselliğine de değer verildiği toplumlardavajinismusa daha az rastlanmaktadır. Cinsel eğitimsizlik, cinsellik ile ilgili tutucu değer yargıları, cinsel mitler, kadınların kendi cinsel organlarını tanımamaları, bekaret kavramına verilen abartılı önem, cinsel deneyimin aşamalı gelişmeyip, doğrudan cinsel birleşme ile başlaması, genel cinsellik anlayışındaki tabular, vajinismus gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Vajinismusu olan kadınların çoğu, kendi cinsel organlarının çok küçük ve anormal olduğu, vajinanın ya da kızlık zarının bir duvar oluşturduğu, erkek cinsel organının çok büyük olduğu, çok acıtacağı, çok zarar vereceği, çok kanama olacağı şeklinde yanlış inanışlara sahiptirler. Tanımlamaları değiştirmek bile öğrenmede ve tedavide etkin olabilmektedir.

Vajinismusu olan kadınlar yaş, eğitim, sosyoekonomik ve sosyokültürel durum, kırsal veya kentli olma açısından belirli bir farklılık göstermezler. Bunun nedeni, cinsel eğitimin ve bilgilenmenin bireyin genel eğitim seviyesine göre değil, toplumun ve kültürün diretmeleriyle şekillenmesidir.

Vaginismus, kadının hem kendi kadınlığında eksiklik olduğunu düşünmesine hem de eşine karşı suçluluk hissetmesine neden olur. Erkek de, eşine karşı öfke, istenmeme, reddedilme duyguları yaşadığı için kırgınlık, ereksiyon güçlüğü, bazen bekaret konusunda şüphe duyabilir. Kimi zaman adli olaylara, boşanmaya, tecavüz girişimi ya da fiziksel şiddet davranışlarına neden olur.

Eşler sorunun kendiliğinden düzelmesi için bazen çok uzun yıllar beklerler ancak bu genellikle olmaz. Vajinal girişteki kasılma, jel kullanımı ile, alkol alındığında, psikotrop ilaç kullanıldığında, uykuda, hamile kalmakla, çocuk doğurmakla, lokal anestezik ilaç uygulamakla kaybolmaz. Kızlık zarının operasyon ile alınması ya da genel anestezi altında cinsel birleşme sağlanmasının kasılmalar üzerine etkisi olmadığı gibi çiftin çaresizliğini de arttırmaktadır.

Vajinismusun herhangi bir ilaç ya da operasyon ile tedavisi mümkün değildir. Bugün için bilimsel olarak başarısı kanıtlanmış tek tedavi yolu cinsel terapidir. Vajinismus, cinsel tedaviye en iyi ve en kısa sürede yanıt veren cinsel işlev bozukluğudur. Uygun cinsel terapi ile yüzde yüze yakın düzelme olur. Cinsel terapi çoğunlukla çift görüşmesi şeklinde sürdürülür. Eşin tedaviye aktif katılımını sağlamak çok önemlidir. Çiftin zorlukları değerlendirilir, kaygıları araştırılır. İlk seanslarda yapılan, gecikmiş bir cinsel eğitimdir. Çiftin cinsel sağlıkla ilgili bilgilendirilmesi, yanlış inanışların düzeltilmesi, cinsel organlar ve cinsel fizyolojiyle ilgili doğruların aktarılması hedeflenir. Sonrasında cinsel egzersizlerle kademeli olarak kasılmanın ve girişle ilgili korkuların üzerine gidilir. Tedavi süresi 8-10 seanstır.

Vajinismus tedavisinde amaç, bir şekilde penisin vajene girişini sağlamak değil, kadının kasılma, acı, kaçınma, korku gibi olumsuzluklar yaşamadığı, çiftin haz aldığı, doyumlu bir cinsel yaşama ulaşmasını sağlamaktır.

Bir-iki görüşme ve danışmanlıkla düzelen hafif olgular olduğu gibi uzun süreli tedavi gerektiren zor vakalar da olabilir. Çift terapisi dışında bazı vakalarda bireysel görüşmeler ya da grup terapileri uygulanabilir. Vajinismus bir kere tedavi edildikten sonra yineleme beklenmez.

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Evrim Ebru Yılmazer

Uzm. Dr. Evrim Ebru Yılmazer, Gaziantep Anadolu Lisesi’ni bitirerek lisans öncesi eğitimini tamamlamıştır. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini 2000 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 2001 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalın’da Psikiyatri ihtisasını tamamlayarak uzmanlığını almıştır. Uzmanlık tezini ‘Adet öncesi dönem ile intihar girişimi arasındaki ilişki’ üzerine yaptı. Tıp Fakültesi öğrencilik döneminde gönüllü grup ablası olarak katıldığı diyabetik çocuklar kampına, 2003-2005 yılları arasında gönüllü kamp psikiyatristi olarak katılmıştır. Diyabetik ergenler ile destekleyici gruplar düzenleyip, bireysel görüşmeler yaptı. Uzm. Dr. Evrim Ebru Yılmazer, 2007 yılında mecburi hizmetini yapmak üzere Tatvan Devlet Hastanesi’ne ...

Etiketler
Vajinismusun tedavisi
Uzm. Dr. Evrim Ebru Yılmazer
Uzm. Dr. Evrim Ebru Yılmazer
İzmir - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube