Uyku durumu ve beslenme

Uyku durumu ve beslenme

Uyku; organizmanın dinlenmesini sağlayan bir hareketsizlik hali olmasının yanında, tüm vücudu yaşama yeniden hazırlayan bir yenilenme dönemidir. Solunum, kardiyak işlev, kas tonüsü, beden ısısı, hormon salgısı ve kan basıncında değişikliklerle birlikte, dış uyaranlara yanıt eşiğinde büyük artışla belirli, birbirinden farklı özellikleri olan evreleri, bu evrelere giriş ve kalış süreleri ile düzenli bir ritmi olan yineleyici, kolaylıkla geri dönülebilir bir durumdur Tüm insanlar için ortak bir gereksinim olan uyku, yaşamımızın ortalama 1/3’ünü oluşturmaktadır. Uyku sadece günlük yaşamın dışında kalmış bir zaman parçası değil, vücudun kendisini yenilediği, sağlıklı ve uzun yaşamın temeli olan, nefes alma, yemek yeme ve boşaltım kadar önemli, vazgeçilmez bir gerekliliktir. Gerek fiziksel gerekse ruhsal yönden sağlıklı olmanın temel koşuludur.

Uyku Kalitesi

Uyku, canlıların yaşam kalitesini, iyilik durumunu etkileyen, sağlığını etkileyen değişken olarak görülmektedir.

Uyku kalitesi, klinik çalışmalar ve uyku ile alakalı araştırmalar yapılan önemli bir kavramdır. Bu durumun nedenleri; uyku ile alakalı şikayetlerin çok fazla olması, kötü uyku kalitesinin birçok tıbbi hastalığın belirtisi olabileceği ve uyku sağlığıyla fiziksel ve psikolojik iyilik arasında güçlü bir bağlantı olması gerektiği savunulmaktadır.

Uyku Kalitesini Etkileyen Faktörler

Fiziksel etkinlikler bireyin yorulmasına ve daha kolay uykuya dalmasına neden olur. Aşırı yorgunluk durumlarında REM uykusunun ilk evresi kısalırken dinlendikçe REM evreleri uzamaya baslar. Çocuklarda fiziksel etkinlik vücut sıcaklığını arttırır, böylece büyüme hormonunun daha fazla salınım gösterdiği NonREM 3 ve 4 evreleri uzar. Yetişkinlerde bu durum maksimum protein sentezi ve vücut hücrelerinin onarımı ile sonuçlanmaktadır. İlaç kullanımı: Uyku kalitesini bozabilmektedir. Sedatifler, hipnotikler, antidepresan ve amfetaminler REM uykusunu etkiler. Sedatif kullanan bireylerde, is gücü kaybı ve uyuşukluk hissi görülür. Hipnotikler uyku evrelerinin uzamasına ve ilacın kesilmesinden sonra uykusuzluğa yol açabilir. Diüretikler, digoksin ve beta blokerler bireyin sık sık uyanmasına neden olabilir. Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda düzenli olarak kullanılan ilaçların (beta-blokerler, steroidler, kalsineurin inhibitörleri) uykuyu engelledikleri bilinmektedir Beslenme belli besin ve içeceklerin alımının uykuyu etkilediği bilinmektedir. Kafein, uyarıcı bir maddedir ve kafein içeren içeceklerin (kahve, çay, kola) alınması uyumayı zorlaştırır. Yatmadan önce alınan az miktarda alkol sedatif etki göstererek uykuya geçişi kolaylaştırırken, fazla miktarda alkol REM uykusunu bozarak uyku süresini azaltmakta ve derin uykuyu azaltmaktadır.

Sigaranın içinde bulunan nikotinin uyarıcı etkisi gece boyunca olan yoksunluk, uykudaki solunum ve solunum sorunlarının içmeyenlere oranla daha sık olmasına bağlı olarak uykuya dalma güçlüğü ve uyku bölünmesine neden olabildiği bildirilmiştir.

Uyku kalitesini etkileyen faktörlerden bir diğeri ise kafeinli içeceklerin tüketilmesidir. Çay, kahve gibi kafein içeren içeceklerin uykuya dalma durumunu zorlaştırdığı, uykuda bölünmelere sebep olduğu  ve uyku kalitesini negatif etkilediği gözlemlenmiştir. Üzüntü, anksiyete, depresyon gibi emosyonel sorunlar uyku düzenini bozmaktadır. Depresyondaki kişilerin özelliklerinden biri sabah çok erken saatte uyanmaları ve bir daha uyuyamamalarıdır.

Uyku Bozukluğu ve Gece Yeme Sendromu Arasındaki İlişki

Uyku bozukluğu ile gece yeme sendromu arasındaki ilişkiye bakıldığında, bu bireylerin haftada 4 veya daha fazla gecede, klinik olarak önemli bir uyku probleminin olduğunu, uyku odaklanma eksikliğini gidermeye yönelik bir girişimin olduğu gözlemlenmiştir.Laboratuvar uygulamalarında uyku ve uyanma zamanlarında bir bozulma görülmediği, temel problemlerin uykusuzluk ve uyku süreleri olduğu gözlemlenmiştir. Uyku ile ilgili çalışmalarda, Amerikalı gece yeme sendromu olan insanların (ortalama BKI 36 kg m-2) uyku–uyku bozukluğu davranışları göstermesine karşın, 2.faz ve 3.faz uykuda gece yeme sendromu olmayan insanlara oranla, daha az normal davranış göstermişlerdir. Sonuç olarak daha az toplam uyku süresi ve uyku kalitesinde azalma gözlemlenmiştir.

Bu makale 11 Ocak 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Sultan Taştan

Etiketler
Beslenme düzeni
Dyt. Sultan Taştan
Dyt. Sultan Taştan
Ankara - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube