Uyku apne sendromu nasıl bir hastalıktır ve tedavisi gerekli midir?

Uyku apne sendromu nasıl bir hastalıktır ve tedavisi gerekli  midir?

          Uyku apne sendromunun sıklığı, erkeklerde en az %4, kadınlarda en az %2 olarak bildirilmiş olup yaşla artış göstererek  erkeklerde %28'e, kadınlarda ise %19'a kadar yükselir. Menapozda kadınlarda da erkekler kadar sık görülür.

          Türk Uyku Tıbbı Derneğinin, ülkemizde 7 bölgede ve 5021 kişi üzerinde yapmış olduğu anket çalışmasında,  % 14 oranında  uyku apne sendromunun ana belirtilerine sahip  kişi olduğu ortaya çıkmıştır.

          Uyku apne sendromunda; uykuda ardı ardına tekrarlayan, en az 10 saniye süreli, tüm uyku süresince onlarca ya da yüzlerce kez ortaya çıkan soluk almanın tamamen durması, azalması veya soluk alıp vermenin zorlanması söz konusudur. Bu anormal solunum olayları sırasında, kandaki oksijen miktarı en az yüzde 3 düşüş göstermekte, kalp atım hızında önce yavaşlama ve sonra artma; bazen başka ritim anormalileri görülmekte, nabızda azalma ve artma, kalbin kan pompalamasında ve beynin kan akımında azalma ortaya çıkmaktadır. Her anormal solunum olayı sonrasında, hastanın hatırlamadığı ancak nefes almanın meydana geldiği uykuda yüzeyelleşme veya kısa uyanıklıklar ortaya çıkmaktadır.

          Uyku apne sendromunun nedeni ve oluşmasında birçok faktör rol oynamaktadır. Normal olarak uyku sırasında üst solunum yolu kasları da dahil tüm kasların gerginliğinde bir azalma meydana gelir. Doğal olarak üst solunum yolu uyku esnasında daralma eğilimindedir. Buna karşılık beyinde bazı merkezler, üst solunum yolunun açıklığını normal sınırlarda tutarak ve solunumu kontrol ederek, normal soluk alıp vermenin devamını sağlar.  Uyku apne sendromunda, üst solunum yolunun açıklığı beyin tarafından sağlanamaz; hava yolu daralır veya tamamen kapanır.

          Uyku apne sendromunun kesin tanısı polisomnografi  tetkiki ile konulur. Başka bir nedenle açıklanamayan gündüz uykululuk veya uykuda tekrarlayan uyanmalar, dinlendirici olmayan uyku, gece terlemesi, tuvalet ihtiyacı ile uyanma, gündüz yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu belirtilerinden herhangi ikisinin varlığında polisomnografi  tetkiki yapılmalıdır. 

          Obstrüktif tipte apneler, hipopneler ve solunum eforunda artış şeklindeki anormal solunum olaylarınıın sayısı, toplam uyku süresine bölünerek, bir saatlik uykudaki  anormal solunum olayı sayısı hesaplanır. Buna anormal solunum olayı indeksi adı verilir. Yukarıda bahsedilen belirtilerin varlığında, bu indeks 5 ve üzerinde ise; ya da belirti olmaksızın  toplam anormal solunum olayı indeksi 15 ve üzerinde is uyku apne sendromu tanısı kesin olarak konulmaktadır.

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Derya Karadeniz

Prof. Dr. Derya Karadeniz, 1990 yılında İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimini tamamlamış ve aynı yıl, aynı fakültenin Nöroloji Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimine başlamıştır. 1993 ile 1994 yılları arasında ise araştırma görevlisi olarak Fransa’da Montpellier Üniversitesi Nöroloji Kliniği’nin Uyku Bozuklukları Merkezi’nde çalışmıştır. Bu merkezdeki çalışmalarını sürdürürken ayrıca Avrupa ülkelerinde geçerli olan ‘’Diplome Inter Universitaire du Sommeil et de L’eveil’’ diplomasını da almıştır. 1995’de ise Stanford Üniversitesi’nin Uyku Bozuklukları Merkezi’nde görev almıştır. 1996 yılında İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Nöroloji Uzmanı, 2001’de doçent, 2007’de ise Profesör unvanlarını almıştır.  Ayrıca 2011’de yan dal uzmanlığını ‘Klinik Nörofizyoloji’ alanında almıştır. Avrupa Uyku Tıbbı Uzmanlığı ve beraberinde Avrupa Uyku ‘’ ...

Prof. Dr. Derya Karadeniz
Prof. Dr. Derya Karadeniz
İstanbul - Nöroloji (Beyin ve Sinir Hastalıkları)
Facebook Twitter Instagram Youtube