Ürtiker nedir (kurdeşen)

Ürtiker nedir (kurdeşen)

Ürtiker (kurdeşen), vücudun çeşitli bölgelerinde yerleşen kaşıntılı ve kızarık kabarıklıklarla karakterize bir deri hastalığıdır. İnsanların yaklaşık %20’si yaşamlarında en az bir kez ürtiker atağı geçirmektedir.

Altı haftadan kısa süren olgular akut, altı haftayı geçenler kronik spontan ürtiker olarak adlandırılır. Akut ürtiker genellikle gençlerde, kronik ürtiker ise daha çok orta yaşlı kadınlarda görülür. Hastalığın fiziksel etkenlerle tetiklenen solar ürtiker (güneş ışığına bağlı), akuajenik ürtiker (suya bağlı), basınç ürtikeri, soğuk ürtikeri gibi alt tipleri vardır.

ÜRTİKER NEDENLERİ

Ürtiker, mast hücrelerinden histamin adı verilen maddenin salınımı sonucu meydana gelmektedir. Bu durumu bazı ilaçlar, yiyecekler, enfeksiyonlar, böcek sokması, egzersiz, deriye basınç uygulanması, stres gibi faktörler tetikleyebilmektedir. Hastaların çoğunda ise ürtikerin açığa çıkmasına yol açan neden bulunamaz.

ÜRTİKER BELİRTİLERİ

Ürtiker lezyonları, vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkan deriden kabarık, kaşıntılı, kızarık ve kaybolma özelliği gösteren plaklardır. Lezyonların büyüklüğü 1-2 mm’den 5-10 cm’e kadar değişebilir. Plaklar birbirleri ile birleşerek büyük, düzensiz görünümde seyredebilirler. Lezyonlar 24-48 saat içerisinde genellikle iz bırakmadan kaybolur.

Daha sonra farklı yerlerde yeni lezyonlar oluşabilir. Ürtiker lezyonlarına bazen anjiyoödem adı verilen göz kapaklarında, dudaklarda, dilde şişme de eşlik edebilir.

ÜRTİKER TANISI

Ürtiker tanısı, hastanın öyküsü ve hekimin fizik muayene bulgularına dayanarak konulur. Hastalığı belirleyecek özel bir laboratuvar testi yoktur. Gerekli durumlarda tetikleyici faktörlere yönelik testler yapılabilir.

ÜRTİKER TEDAVİSİ

Ürtiker tedavisinde öncelikle hastalığı tetikleyici ajanlar tespit edilmiş ise bunlardan kaçınılması gerekir. Özellikle ağrı kesiciler, soğuk algınlığı ilaçları, antibiyotikler, alkol, sıkı giysiler, aşırı sıcak veya soğuk bu tetikleyicilerin başlıcalarıdır. Akut ürtikere anjiyoödemin eşlik ettiği durumlarda dilde-boğazda şişme, nefes darlığı gibi belirtiler varsa anafilaktik şok gelişme ihtimaline karşın acilen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Antihistaminikler: Ürtiker olgularında ilk tedavi seçeneği, antihistaminik ilaçların kullanımıdır. Genellikle günde tek doz olarak kullanılır. Tek doz ile yeterli yanıt sağlanamadığı durumlarda ilaç dozu doktor tarafından arttırılabilir, mevcut ilaç başka bir antihistaminik ile değiştirilebilir veya beraber kullanılabilir. Antihistaminikler birinci kuşak ve ikinci kuşak olmak üzere ikiye ayrılır. Birinci kuşak antihistaminikler uyku hali yaparlar. Tedavide genel olarak ikinci kuşak ilaçlar tercih edilirken; hastalığın uyku bozukluğuna yol açtığı ya da stresle tetiklendiği olgularda birinci kuşak ilaçlar tercih edilir.

Sistemik Kortikosteroidler: Antihistaminiklere yanıt alınamadığı durumlarda veya hastalığın şiddetli olduğu durumlarda alevlenme dönemini baskılamak için kısa süreli olarak kullanılırlar. Hastalık iyileştikçe ilaç dozu doktor tarafından azaltılarak kesilir. Uzun süreli kullanımda kan şekeri yüksekliği, tansiyon yüksekliği, göz tansiyonu yüksekliği, katarakt gibi yan etkilere neden olabilir.

Siklosporin: Antihistaminiklere yanıt vermeyen hastalarda tercih edilebilecek bir ilaçtır. Yan etkileri nedeniyle belli aralıklarla kan tetkiki ve tansiyon ölçümü yapılmalıdır.

Omalizumab: Son zamanlarda ürtiker tedavisinde kullanılmaya başlanan bu ilaç, yüksek doz antihistaminiklere yanıt vermeyen kronik ürtiker hastalarında iyi bir seçenektir. Temel olarak Fakülte hastanelerinin Dermatoloji Bölümlerinde raporla yazılmaktadır. Aylık enjeksiyonlar şeklinde kullanılır. Hastanın ihtiyacına göre beraberinde antihistaminikler de kullanılabilir. Şu ana kadar belirlenmiş ciddi bir yan etkisi yoktur.

Diğer Tedaviler: Dapson, lökotrien resptör antagonistleri, sülfasalazin, intravenöz immunglobülin gibi ilaçlar ile fototerapi, plazmaferez gibi tedavi yöntemleri dirençli hastalarda kullanılabilir.

ÜRTİKERİN SEYRİ

Ürtikere yol açan faktör belirlenip maruziyet önlendiği takdirde ürtiker ataklarının önüne geçilebilir. Ancak kronik ürtikerde çoğu zaman neden belli değildir ve bu olgular idiyopatik kabul edilir. Kronik spontan ürtiker uzun süreli devam edebilir, bu nedenle hastalığı baskılamak için düzenli tedavi gerekir.

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Burhan Engin

Etiketler
Kaşıntılı deri hastalıkları
Prof. Dr. Burhan Engin
Prof. Dr. Burhan Engin
İstanbul - Dermatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube