Üriner sistem taşları ve tedavisi hakkında

Üriner sistem taşları ve tedavisi hakkında

Genel Bilgiler

Taş hastalığı üroloji pratiğinde önemli bir yere sahiptir. Tarihte ilk örnekler M.Ö. 4800'lü yıllara ait Mısır'daki mumyalarda tespit edilen mesane ve böbrek taşları olarak kayda geçmiştir. En sık 20 - 40 yaş arasında görülür. Erkeklerde kadınlardan 3 kat daha fazla görülür. Ülkemiz taş hastalıkları açısından yüksek oranda görülen yerlerdendir. Üriner sistem taşları olanlarda 10 yılda yaklaşık %50 oranında tekrarlama ihtimali vardır.

Üriner sistem taş hastaları genellikle yan ağrısı, kusma ve bazen ateş şikâyeti ile kliniklere başvurabildikleri gibi bazen de hiç şikayet olmayabilir. Hastaların şikayetleri ve aile hikayeleri ayrıntılı sorgulanmalı ve fizik muayeneleri yapılmalıdır. Klinik tanı uygun görüntüleme yöntemleri ile desteklenmelidir.

Üriner sistem taşlarının belirtileri taşın yerine göre değişmektedir. Böbreğin içindeki taşlar çoğunlukla şikayet yapmaz, genellikle başka bir nedenle yapılan batın ultrasonografisinde tesadüfen ortaya çıkar. Şikayet genellikle böbrekten çıkıp idrar kanalına (üreter) düşen taşlarda oluşur. 5 mm ye kadar olan taşların düşme olasılığı fazladır. Ancak taş boyutu arttıkça taşın düşme ihtimali azalır. Taşın boyutunun yanında taşın şekli ve kişinin idrar kanalı yapısı da taşın düşmesinde önemlidir.

90'lı yılların sonuna kadar genelikle taşların tamamına açık operasyon uygulanırken, son zamanlarda bu oran %1 düzeylerine inmiştir. Günümüzde taşların büyük kısmı kapalı yöntem ameliyatlar (URS, flexible URS, perkütan nefrolitotomi) ya da ESWL ‘’dışarıdan şok dalgaları ile kırma işlemi’’ yöntemleri ile tedavi edilmektedir.

Flexible URS

Hastanın vücudunda herhangi bir yeri kesmeden veya dışardan delik delmeden idrar yolundan esneyip bükülebilen "flexible" özel bir endoskop ile idrar yolundan girilerek böbrek içine ulaşılır. Flexibl üreterorenoskop denilen cihaz ile böbrek içindeki bütün odacıklara ulaşmak mümkündür. Yaklaşık 3 mm çapındaki bu cihazların içinde sıvı akışını ve lazerin girişini sağlayan kanallar vardır. Operasyon sırasında bu kanallardan içeri sokulan mikron çapındaki lazer fiberleri ile taşlar toz haline getirilir. Bu işlemin avantajları:

Doğal yollar kullanıldığı için açık yada perkütan cerrahiye göre vücutta yara izi olmaması ve bu sayede kanamanın daha az olması

Hastaların aynı gün yada ertesi gün taburcu olabilmesi

At nalı böbrek gibi doğuştan böbrek anomalisi olan hastalarda da uygulanabilmesi

Aynı anda hem idrar kanalındaki hem de böbreğin içindeki taşları almaya olanak sağlaması

Her iki böbreğinde taş olan hastalarda aynı seansta uygulanabilmesi

Çok şişman hastalarda ESWL (taş kırma) ve perkütan nefrolitotomi tedavilerinin uygulanma zorluğu vardır. Ancak flexible URS bu hastalarda güvenle uygulanabilmektedir.

Bu makale 22 Kasım 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Fethi Ahmet Türegün

Op. Dr. Fethi Ahmet Türegün lise öğreniminin ardından İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'ni 2010 yılında başarı ile tamamlayarak tıp doktoru unvanını almıştır. Uzmanlığını İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'nda 2016 yılında tamamlamıştır.

Aralık 2010 - Mart 2011 tarihleri arasında Van Gürpınar Toplum Sağlığı Merkezi'nde, Mart 2011 -  Mart 2017 tarihleri arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'nda, Cizre Devlet Hastanesi'nde ve Özel Güney Hastanesi'nde görev almıştır.

Op. Dr. Fethi Ahmet Türegün mesleki çalışmalarına Kurtköy Ersoy Hastanesi'nde devam etmektedir.

Instagram: @fethiahmetturegun

Etiketler
Böbrek taşı ameliyatı
Op. Dr. Fethi Ahmet Türegün
Op. Dr. Fethi Ahmet Türegün
İstanbul - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube