Üriner sistem taş hastalığı

Üriner sistem taş hastalığı

Böbrek taşı nedir?

Böbrek taşı, tıpta "nefrolitiazis" ya da, "ürolitiazis" olarak bilinen, böbreklerde biriken küçük ve sert mineral tortularıdır. Taşlar mineral ve asit tuzlarından meydana gelir. İdrarda bulunan mineraller yoğunlaşarak kristaller halinde çöker ve zaman içerisinde büyüyerek böbrek taşını meydana getirir. İdrar normalde kristallerin bir araya gelip büyümesini baskılayan kimyasallar içerir. Eğer kristaller yeterince küçük ise idrar kanalından tıkanıklık yapmadan geçecek ve fark edilmeden vücuttan atılacaktır. Ancak bu kristaller bir araya gelerek büyür ve taş oluşur ise doğal yolar ile vücuttan atılamazlar ve böbreklerden mesaneye kadar idrar yolunun herhangi bir bölgesi etkileyebilirler.

Neden böbrek taşı oluşur?

Böbrek taşlarının bilinen tek bir sebebi yoktur. Pek çok faktör böbrek taşı oluşum riskini arttırabilir. Böbrek taşı oluşumuna eğilim yaratan bazı risk faktörleri tanımlanmıştır.

• Yaş: Orta yaş gurubunda daha sık rastlanır.

• Aile öyküsü: Ailenizde böbrek taşı öyküsü olan birisi var ise taş oluşum riskiniz artar. Daha önceden taş hastalığı geçirmiş iseniz tekrarlama riski yüksektir.

• Dehidratasyon (vücudun susuz kalması hali): Günlük sıvı tüketiminiz yetersiz ise böbrek taşı riskiniz artar. Sıcak iklim kuşağında yaşıyorsanız ve terleme ile kaybedilen sıvı miktarı fazla ve takviye edilmiyor ise, özellikle yaz aylarında, taş oluşum riskiniz yüksektir. Azalan idrar miktarıyla birlikte taş oluşum riski de artacaktır.

• Diyet: Proteinden zengin, fazla tuzlu ve şekerli gıdaların tüketimi riski arttırır. Özellikle fazla tuzlu beslenme idrarda atılan kalsiyum miktarını ve taş riskini arttırır.

• Obezite: Yüksek vücut kitle indeksi, artmış bel çevresi ve kilo alımı artmış böbrek taşı riski ile ilişkilidir.

• Sindirim sistemi hastalıkları ve cerrahileri: Mide ve barsak cerrahileri, enflamtuvar barsak hastalıkları (Chron hastalığı, Ülseratif kolit) ya da uzun süren ishal kalsiyum ve su emilimini olumsuz etkiler ve taş oluşum riskini arttırır.

• Fiziksel aktivite düzeyi: Hareketsiz hayat tarzı ve yoğun egzersiz sonrası terleme ile kaybedilen sıvının yeterince takviye edilmemesi riski arttırır.

• Diğer tıbbi durumlar: Renal tübüler asidoz, sistinüri, hiperparatiroidizm, böbreğin bazı kistik hastalıkları, böbreklerde doğumsal şekil bozukluları, bazı ilaçlar ve idrar yolu enfeksiyonları taş riskini arttırır.

Böbrek taşı olan kişilerin %90’ından fazlasında kan ya da idrar analizlerinde böbrek taşı oluşum eğilimini arttıran biyokimyasal anormallikler saptanır.

Ne tür biyokimyasal anormallikler böbrek taşına neden olur?

Kanda ve idrarda tespit edilen biyokimyasal anormallikler böbrekte oluşan taşın türü ile ilişkilidir. Böbrek taşının türünü bilmek düzenlenecek tedavi ve taşın tekrar oluşumunun önlenmesi açısından önemlidir.
En sık görülen dört taş türü ve yol açan biyokimyasal anormallikler aşağıdaki gibidir;

• Kalsiyum Taşları: Çoğu böbrek taşı kalsiyum taşıdır (özellikle kalsiyum okzalat). Bu hastalarda idrarda yüksek kalsiyum, oksalat, ürat ya da düşük sitrat seviyeleri saptanır. Fazla tuz tüketimi idrarda kalsiyum miktarının artmasına neden olur. Kalsiyum metabolizmasını kontrol eden parathormon düzeyindeki artış böbrek taşı ile sonuçlanır. Okzalat besinlerde doğal olarak bulunur, yemişler ve çikolata gibi besinlerde, sebze ve meyvelerde yüksek miktarda mevcuttur.  Karaciğer de okzalat üretir. Besinlerle alım, yüksek doz D vitamini tüketimi, mide ve barsak cerrahileri, pek çok metabolik bozukluk idrardaki kalsiyum ve okzalat yoğunluğunu arttırabilir. Kalsiyum taşları kalsiyum fosfat şeklinde de karşımıza çıkabilir. Süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi taş oluşum riskini arttırmaz.

• Struvit Taşları: Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarından kaynaklanır. Enfeksiyona yol açan bakterinin yarattığı idrar biyokimyasındaki değişim taş oluşumu ile sonuçlanır. Çok kısa sürede büyüyebilir ve çok büyük boyutlara ulaşabilir. Bazen şikayete yol açmazlar.

• Ürik Asit Taşları: Sıvı tüketimi yetersiz ya da sıvı kaybı fazla; proteinden zengin beslenen kişilerde sık görülür. Bazı genetik faktörler de ürik asit taşı olumum riskini arttırır.

• Sistin Taşları: Sistin adı verilen kimyasalın kandan temizlenemediği ve böbreklerden fazla miktarda atıldığı kalıtımsal bir hastalık varlığında ortaya çıkar. Genellikle diğer aile bireylerinde de benzer durum söz konusudur.

Böbrek taşı ne tür şikayetlere yol açar?

Böbrek taşları böbrek içinde hareket etmediği ve üreter adı verilen, böbrek ve mesaneyi birbirine bağlayan, idrar kanalına düşmedikleri müddetçe şikayete yol açmazlar. Böbrek taşından kaynaklanan ağrı taşın idrar kanalındaki hareketine bağlı olarak yer değiştirebilir ve şiddeti artıp azalabilir. Düşen böbrek taşları oldukça ağrılı olabilir ancak çoğunlukla kalıcı hasara neden olmazlar.

• Yanlarda ve sırtta, kaburgaların altında şiddetli ağrı
• Karın alt bölgelerine ve kasığa yayılan ağrı
• Ataklar halinde gelen ve şiddeti değişkenlik gösteren ağrı
• İdrar yaparken ağrı ve yanma hissi
• İdrarda pembe, kırmızı, kahverengi renk değişikliği
• Bulanık ve kötü kokulu idrar
• Ağrıya eşilk eden bulantı, kusma
• Devamlı idrara çıkma isteği
• Normalden daha sık idrara çıkma
• Ateş, titreme (Eğer enfeksiyon gelişmiş ise)
• İdrar miktarında azalma

Ne zaman doktora başvurmak gerekir?

Aşağıdaki şikayetleri yaşıyor iseniz vakit kaybetmeden tıbbi yardım alın!

• Yerinizde duramadığınız ve sizi rahatlatacak bir pozisyon bulamadınız çok şiddetli ağrı varlığında
• Bulantı ve kusmanın eşlik ettiği ağrı varlığında
• Ateş ve titremenin eşlik ettiği ağrı durumunda
• İdrarda kan gördüğünüzde
• İdrar yapmakta güçlük çekiyor iseniz

Böbrek taşı tanısı nasıl koyulur?

Eğer doktorunuz böbrek taşından şüpheleniyor ise bazı tanısal testler yapılmasını isteyecektir;

• Kan Tahlili: Kalsiyum ve ürik asit düzeyleri değerlendirilir. Böbreklerinizin çalışma durumu, varsa başka hastalıkların teşhisi yapılabilir.
• İdrar Tahlili: İdrarda kanama ve enfeksiyon araştırılmasının yanı sıra 24 saatlik idrar testi yapılarak taş oluşumuna neden olan mineraller ve taş oluşumunu engelleyen maddeler incelenebilir.
• Radyolojik Görüntüleme Yöntemleri: görüntüleme yöntemleri ile idrar yollarındaki taşlar tespit edilebilir. Bu amaçla;

o Düz Karın Grafisi: Küçük taşlarda başarı şansı düşüktür
o Ultrasonografi
o Bilgisayarlı Tomografi: Altın standart yöntemdir, 3 mm’den küçük taşları bile tespit edebilir
o İntravenöz Ürografi: Koldaki toplardamar içine zerk edilen özel boya böbreklerden mesaneye doğru geçer ve bu sayede idrar yolları anatomisi ve tıkanıklık yaratan taşlar değerlendirilir. Düz karın grafisi (IVP) ya da bilgisayarlı tomografi (CT Ürografi) kullanılabilir

• Taş Analizi: Düşen taşların incelenmesi ile taşın türü tespit edilebilir ve önleyici tedavi başlanabilir

Böbrek taşları nasıl tedavi edilir?

Böbrek taşı tedavisi taşın türü, nedeni, boyutu ve yerleşim yerine göre değişir. Pek çok böbrek taşı girişimsel tedaviler gerektirmez. Sıvı tüketiminin arttırılması, ağrı kesici ilaçlar ve taşın düşmesini kolaylaştıran bazı tedaviler ile 5 mm’nin altındaki taşların yaklaşık %98’i düşürülebilir. Tekrarlayan ağrıya neden olmayan, böbrekte genişleme ve böbrek fonksiyonlarında bozulma yapmayan, 5-10 mm arasındaki taşlar ilaç tedavisi ile takip edilebilir. Eğer bu taşlar 4-6 hafta içinde düşürülemez ise cerrahi müdahale gerekir.

• Su içmek: Günlük 2-3 litre su tüketimi idrar miktarını ve akımını arttırarak üreter adı verilen idrar kanalını temizleyebilir.
• Ağrı Kesici İlaçlar: Küçük taşlar düşerken ağrı, idrarda yanma gibi şikayetlere neden olabilir. Anti-enflamatuvar etkinliği olan ağrı kesicilerin kullanımı hem ağrının giderilmesine hem de taşın yarattığı doku ödeminin ve reaksiyonun gerilemesine yardımcı olur.
• Medikal Tedavi: Alfa bloker ilaçlar olarak bilinen ve iyi huylu prostat büyümesinde kullanılan ilaçlar üreterde bulunun düz kasların gevşemesini sağlayarak taşın düşmesini kolaylaştırırlar.

Kendi kendine düşemeyecek kadar büyük; kanama, böbrek hasarı ve enfeksiyona neden olan böbrek taşlarının daha agresif şekilde tedavi edilmeleri gerekebilir.

• ESWL (Taş Kırma): Vücut dışından taşa yönlendirilen ses dalgaları şok dalgası adı verilen güçlü titreşimler oluşturarak taşı idrar kanalından dökülebilecek küçük boyutlara parçalar. İşlem 45-60 dakika sürer, orta düzeyde bir ağrıya neden olur. Hastanın tercihine göre sakinleştirici ilaçlar ya da basit bir anestezi altında yapılabilir.  İşlemin başarısı taşın boyutu ve yerleşim yerine bağlı olarak değişiklik gösterir. İdrar yolu enfeksiyonu olan, hamile, kanama eğilimi yaratan hastalık ya da ilaç kullanım öyküsü olan, omurgada şekil bozukluğu bulunan, ileri derecede kilolu, aort genişlemesi olan hastalara uygulanamaz.

• URS / RIRS (Flexible URS): Genel ya da bölgesel anestezi altında yapılır. Üreter adı verilen idrar kanalı ve böbrek içindeki küçük taşların tedavisinde kullanılır. Yaklaşık 2-3 mm çapında ışıklı optik bir sistem ve çalışma kanallarından oluşan bir cihaz yardımıyla uygulanır. Üretra adı verilen dış idrar kanalı ve mesaneden geçilerek üretere ve böbrek içindeki havuzcuklara ulaşılır ve lazer, ultrasonik ya da basınçlı taş kırıcı cihazlar yardımıyla taş kendiliğinden düşebilecek boyuta gelene kadar parçalanır. İşlem bitiminde dokudaki şişmeyi rahatlatması ve iyileşmeyi hızlandırması amacıyla stent yerleştirilebilir.

• PCNL: Genel anestezi altında yapılır. Böbrek içindeki büyük boyutlu taşların tedavisinde tercih edilen bir yöntemdir. Özel optik sistem ve cihazlar ile sırt bölgesinden yapılan yaklaşık 1 cm’lik bir kesi ile böbreğe ulaşılır ve taş lazer, ultrasonik ve basıçlı taş kırıcı cihazlar ile parçalara ayrılarak vücut dışına alınır. Hastanede kalış süresi1-2 gündür.

• Paratiroid Cerrahisi: Paratiroid bezleri, boyunda tiroid bezinin dört köşesinde bulunurlar. Bazı kalsiyum fosfat taşları paratiroid bezinin fazla çalışmasından kaynaklanırlar. Bu durumda cerrahi müdahale gerekebilir.

Taş oluşumu engellenebilir mi?

Taş oluşumunun ve nüksünün önlenmesinde ilk öneri yeterli su tüketimidir. Böbrek taşı öyküsü olan hastalara genellikle günlük 2-3 litre su tüketimi önerilir. Yeterli sıvı alımının takibinde idrar miktarı önemlidir. Günlük 2 litre idrar miktarı sıvı alımının yeterli olduğunu gösterir. Böbrek taşları genetik zeminde gelişen, iç ve dış etkenler ile tetiklenen oluşumlar olduğundan dolayı bazı beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri ve öncesinde böbrek taşı olan hastalarda ilaç tedavileri ile taş oluşum ve nüks riski azaltılabilir. Bu amaçla;

• Günlük yeterli su tüketimi
• Okzalat içeren besinlerin tüketiminin azaltılması
• Düşük tuz ve hayvansal protein içeren yiyeceklerin tercih edilmesi
• Kalsiyumdan zengin besinlerin tüketilmesi ancak kalsiyum içeren beslenme destek ürünlerinin kullanılmaması

Bazı taş türlerinde idrar içeriğindeki mineral ve asit miktarının kontrol altına alınması taş oluşumunu önlemede yardımcı olabilir.
Bu amaçla bazı ilaçlar kullanılabilir;

• Kalsiyum Taşları: Bazı idrar söktürücü ilaçlar ve fosfat içeren ilaçlar doktor önerisi ile kullanılabilir.

• Ürik Asit Taşları: Allopurinol etken maddeli bazı ilaçlar kan ve idrardaki ürik asit miktarını düşürerek idrar pH’sını alkali düzeyde tutmada yardımcı olurlar.  Bazı durumlarda bu tedavi ürik asit taşlarının erimesini sağlayabilir.

• Struvit Taşları: Bu tür taşlar tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ile tetiklendiğinden dolayı düşük dozda uzun süreli antibiyotik tedavileri struvit taşlarının önlenmesinde kullanılabilir.

• Sistin Taşları: Tedavisi zor olan bir taş türüdür. Normalde önerilenden daha fazla su tüketimi gerekir. Tek başına su tüketiminin yeterli olmadığı durumlarda idrardaki sistin miktarını kontrol altına alan ilaç tedavileri uygulanabilir.

Böbrek taşı hastaları nasıl beslenmelidirler?

En sık görülen böbrek taşları beslenme ile ilişkili olan kalsiyum ve ürik asit taşlarıdır. Yeterli su tüketimi böbrek taşlarının oluşumunu engellemek için en etkili yöntemdir. Ayrıca bazı yiyeceklerden kaçınarak böbreklerde taş oluşumu engellenebilir. Bunun için tuz (sodyum) azaltılmalı, et ve alkollü içecekler az tüketilmeli, oksalat içeren gıdaların tüketimi sınırlanmalıdır.

• Sodyum: Tavsiye edilen günlük sodyum oranı 2,4 mg’dır (Yaklaşık 1 çay kaşığı). Fazla sodyum tüketimi idrar kalsiyum düzeyini yükselterek böbrek taşı riskini arttırır. Böbrek taşı hastaları patates cipsi, hamburger, dondurulmuş hazır gıdalar, işlenmiş gıdalar, tuzlu atıştırmalıklar, tuzlu peynirler, hazır çorbalar, şarküteri ürünleri, tuzlu yemişler gibi yüksek sodyum içerikli konserve ve hazır gıdaları tüketmemelidirler.

• Oksalat: Çilek, ıspanak, çikolata ve çikolatalı içecekler yemişler, çay, kahve, koyu renkli biralar, soya sosu ve içecekleri gibi oksalat bakımından zengin besinler böbrek taşı riskini arttırırlar.

• Alkol ve Et Ürünleri: Yüksek hayvansal protein içeren besinler idrardaki ürik asit, kalsiyum ve oksalat miktarını arttırır. Az miktarda alkol tüketimi böbrek taşı oluşumuna yol açmaz ancak yüksek miktarlarda tüketildiğinde ürik aside dönüşen “pürin” içeriğinden dolayı taş oluşum riski artar.

• Diğer Gıdalar: Aşırı şekerli içecekler, rafine şeker, kızılcık suyu, greyfurt suyu böbrek taşı olanlara önerilmez.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Abidin Egemen İşgören

Op. Dr. Abidin Egemen İŞGÖREN, 1982 yılında Denizli’de doğmuştur. 1999 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini 2006 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 2007-2012 yılları arasında Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapmış ve Üroloji Uzmanı olmuştur. 2012-2013 yılları arasında Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapmış olan Op. Dr. Abidin Egemen İŞGÖREN, 2013-2016 yılları arasında Nevşehir Devlet Hastanesi’nde Üroloji Uzmanı olarak mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Mecburi hizmetinin ardından mesleki çalışmalarına Antalya’da devam eden Op. Dr. Abidin Egemen İŞGÖREN, 2016 yılından beri Memorial Antalya Hastanesi’nde hastalarına hizmet vermektedir. Türk Üroloji Derneği, Endoüroloji Derneği, Avrupa Üroloji Derneği ve Türk Tabipleri ...

Etiketler
Üriner sistem taş hastalığı
Op. Dr. Abidin Egemen İşgören
Op. Dr. Abidin Egemen İşgören
Antalya - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube