Üreterorenoskopi (urs-rırs) üreterorenoskopi(urs) nedir?

Üreterorenoskopi (urs-rırs)  üreterorenoskopi(urs) nedir?

Üreterorenoskopi(URS); Böbrek ve idrar yollarında (üreterler) yer alan hastalıkların tanısı ve tedavisi için yaygın olarak kullanılan endoskopik-kameralı teşhis ve tedavi yöntemdir.

Teşhise yönelik URS 

Böbrekte şüpeli görüntü ,

Böbrek kaynaklı  kanamalar,

idrar incelemesinde tümör şüphesi,

Endoskopik(URS) tedavi edilen idrar kanalı tümörlerinde takip-kontrol,

Tedaviye Yönelik(URS): 

Böbrek ve Üreter taşlarının kırılması ve alınması,

Üreteropelvik veya üreteral darlıkların tedavisi,

İdrar kanalı (Pelvis ve üreter) tümörlerin tedavisi,

Böbrek ve idrar yollarında yabancı cisim ve stentlerin cisim çıkartılması, 

Üreterorenoskopi(URS) Tipleri

Rigit-Sert-Metal URS 

İlk planlı URS 1979’da yapılmış ve bu tarihten sonra teknolojinin yardımıyla üst sistem endoskopisi giderek gelişmiştir. Rijid Üreterorenoskopi (URS) İngilizce “Rigid” kelimesi bükülemez, sert anlamına gelmektedir. Rijid üreteroskop cihazının uzunluğu ve inceliği, üreter kanalına ulaşmamızda büyük avantaj sağlamaktadır.Üreter, böbrekte oluşan idrarı böbrek havuzundan (pelvis) idrar torbasına taşıyan ince kanala denilmektedir. Üreter sağ ve soldaki böbrekte olmak üzere iki tanededir. Üç kelimenin birleşmesinden oluşan “ Rijid Üreterorenoskopi “ Kıvrılmayan çok ince bir teleskop vasıtasıyla, vücuda hiçbir delik açmadan, idrar kanalından üreter içine girilmesi ve buradaki taş ya da tümörün lazer(Holmium LASER) ya da hava basıncı (Pnomotik) yoluyla kırılması ya da alınmasını içermektedir.

Rijid üreteroskop uzun ve çok ince bir endoskopi cihazıdır. Rijid Üreteroskopların kalınlığı 1-1.5 cm.e kadar olabilmekle beraber. Günümüzde 0.8-1.3 cm.lik endoskoplar daha sıklıkla kullanılmaktadır. Görüntü daha geniş ve açısı da 0-10° olup, çalışma kanalı kıvrılabilen endoskopa göre biraz daha kalın olup 1.5 mm.e çıkabilmektedir. Biraz daha kalın olan iki çalışma kanalının olması nedeniyle daha hızlı ve rahatlıkla cihazların kullanımı ve taşın kırılması ve alınması söz konusudur. Ancak en önemli sınırlama, kıvrılamadığı için sadece üreter kanalındaki taşların kırılması ve alınmasında tedavi sağlar. Böbrek içindeki taşlarda kullanım etkinliği, kıvrılabilme yeteneği olmadığından, yoktur. Üreter üst bölümünde yer alan bir taş URS ile kırma sırasında böbreğe doğru kaçabilir. Bu durumda esnek fleksibl üretero-renoskop ile böbrek içindeki taş parçalanabilir. Komplikasyon olarak idrar kanalında(üreterde) kopma, İç içe girme, delinme yırtılma, kanama, idrarın sistem dışına sızması veya kaçağı, laser veya taşkırma aletinin termal hasarı olabilir. Ameliyattan sonra böbrek ağrısı(Renal kolik), pıhtı tıkanması, taş parçalarının idrar kanalını tıkaması olabilir veya uzun dönemda bazı alanlarda darlık gelişme riski vardır.Yine yapılan müdahale sonrası hafiften şiddetliye kadar enfeksiyonlar gelişebilir ve bunlar antibiyotiklerle engellenebilir ve tedavi edilebilir

Fleksibl Üreterorenoskopi-Yumuşak-Kıvrılabilen URS (RIRS-Retrograd İntraRenal Cerrahi)

İngilizce “Flexible” kelimesi kıvrılabilir, bükülebilir anlamına gelmektedir. Fleksibl Üreterorenoskopi Kıvrılabilen çok ince bir teleskop vasıtasıyla, vücuda hiçbir delik açmadan, idrar kanalından üreter ve böbrek içine girilmesi ve buradaki taş ya da tümörün lazer yoluyla kırılması ya da alınmasını içermektedir. Böbreğin içindeki taşları rahatlıkla, ince çalışma kanalından geçen lazer (Holmium LASER)  kablo sistemi ile kırabilmekte ve kırılmış büyük 4-5 mm lik taş parçaları bu incelikteki bir çalışmada basket yöntemi ile alınabilmektedir. Burada 3 mm ve altındaki taş kırıntıları toplanmaz ve ağrısız şekilde rahatlıkla düşürülebilirler. Fleksible Üreterorenoskopi uygulayan hekim, cihaza bağlı kameranın sağladığı mükemmel görüntü altında, aletin kıvrılabilen uç kısmını bir eliyle kontrol ederek böbrek içindeki tüm odaları kontrol edebilmekte ve buradaki taşlara ulaşarak lazer ile kırabilmektedir. Aynı zamanda da ayağı ile kontrol ettiği röntgen pedalı ile endoskopinin böbreğin içindeki pozisyonunu ve varsa diğer taşların yerini kontrol edebilmektedir.

İdrar kanalında uzun süre kalan taşlar kanalın duvarında ciddi ödem yapmışsa, taş çok büyükse, idrar kanalı tıkanmadan dolayı şişmişse, ameliyat sırasında idrar kanalında yaralanma olmuşsa ve taş parçalarının (fragmanlarının) idrar yolundan dökülürken idrar yolunu tıkamaması için böbrek ile mesane arasında idrar akışını sağlaması için idrar kanalına ince bir tüp (stent) konulabilir. Bu stentlere bağlı stent alınana kadar hastalarda yan ağrısı, batma, yanma hissi, idrarda kanama, sık idrara çıkma, sürekli idrar hissi gibi şikayetlere sebep olabilir. Hastaları rahatlatmak amacıyla mesane gevşetici ilaçlar (anti-muskarinikler) ve prostat ilaçları (alfa-blokerler) verilebilir.Ameliyatta kırılan taşlar idrar yolundan atıldıktan ve idrar yolundaki ödem çözüldükten sonra stent alınabilir. Stent çekme işleminden önce taşların tamamen döküldüğünden emin olmak için röntgen veya ultrason yapılabilir. Stent genellikle ameliyattan 1 hafta ile 3 hafta sonrasında alınır. Stentin çekilmesi işlemi yine aynı şekilde ameliyathanede hafif bir anestezi altında yapılır. Stent çekildikten sonra hastalar aynı gün evlerine dönebilirler. Kullanılan stentler (uzun süre kalan özel stentler hariç) en fazla 3 ay kalması istenir. Uzun süre vücutta kalan stentler idrar yolu enfeksiyonu, kanama, taşlaşma gibi sıkıntılara sebep olabilirler.

URS Komplikasyonları 

Ameliyat endoskopik ve kesisiz bir işlem olmasına rağmen bazı riskleri içermektedir. İdrar yolu endoskopların ilerlemesine engelleyecek kadar dar ise balon ile genişletme yapılabilir. Ancak yine de çok dar ise stent konularak işlem bir sonraki seansa ertelenebilir. Stentler üreterde genişleme yapar ve ikinci seans (genellikle 2 hafta sonra yapılır) işlem başarıyla uygulanır. İşlemin en korkulan riski idrar kanalının işlem sırasında yaralanmasıdır. Bu yaralanma üreter duvarında küçük bir yırtılmadan üreterin bütünlüğünün kopmasına kadar değişebilir. Küçük yaralanmalar üretere stent konulmasını takiben kendiliğinden iyileşirken tam kopmalar genellikle açık ameliyat ile tamir edilmeye çalışılır.

Bazen taşlar enfeksiyona eşlik eder ve önceden yapılan idrar tahlilleri ile bu enfeksiyon saptanamayabilir. Ameliyat sonrası bu enfeksiyon kana karışarak ciddi durumlara sebep olabilir. Bu durumda uygun antibiyotik ile tedavi edilebilir. Bu durumlardan ayrı olarak idrarda hafif kanamalar, ameliyat yapılan tarafta ağrılar görülebilir.

Bu makale 30 Mart 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Hakkı Perk

KİŞİSEL PROFİL 25 yılı aşkın süredir Üroloji alanında Türkiye ve Dünyanın çeşitli yerlerinde; binlerce ameliyat, on binlerce tedavi gerçekleştirmiş; üroonkoloji, taş, prostat ve diğer üroloji alanlarına katkıları olmuş; Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu bir Üroloji Uzmanıyım. 1959 Doğumlu | Evli | 2 Çocuk Babası, İyi dercede ingilizce bilmekteyim. EĞİTİM & KARİYER Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Doktor  | 1986 Mezunu, Ankara, Türkiye Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, Üroloji Uzmanı | 1990 Mezunu, Ankara, Türkiye Süleyman Demirel Üniversitesi, Doçent & Profesör Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı | 2004 - 2008, Isparta, Türkiye Ankara Onkoloji Hastanesi Üroloji Kurucu Şefi, Üroonkoloji Üroloji Şefliği | 2009-2011 Ankara, Türkiye Amerikan Hastaneleri, Üroloji Departmanları Şef ve K ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Prof. Dr. Hakkı Perk
Prof. Dr. Hakkı Perk
Ankara - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube