Üremenin Korunması?


Üreme fonksiyonlarındaki fizyolojik yetersizlikler nedenli, örneğin kadında yumurtlama olmaması, düzensiz adetler, erken menopoz bulguları, aşırı kilo veya aşırı zayıflık hali, tiroid fonksiyonlarında bozukluk , rahimin doğuştan yapısal bozukluğu, erkekte sperm azlığı veya menide hiç sperm olmaması hali, sperm yapısında ve hareketliliğinde problemler, hem erkekte hem kadında üreme problemleri olarak karşımıza çıkabiliyor. Tüm bu problemler zamanında müdahale edilmediğinde çiftlerin çocuksuzluğuna sebep olabiliyor.
Günümüzde kadın ve erkeğin üreme kapasitesinde azalma riski yaratabilecek her türlü durumda üremenin korunması için alınabilecek tedbirler, çiftlerin istedikleri zaman çocuk sahibi olabilmelerine imkan sağlar hale gelmiştir. Kadınlar daha anne karnındaki gelişimleri esnasında oluşan yumurtalarını doğuma kadar olan süreçte tüketmeye başlarlar, hatta bazı şanssız kadınlar genetik mirasları veya immünolojik hastalıklar nedenli 20’li yaşlarda tüm yumurtalarını tüketerek erken menopoza girerler. Bu evre öncesi adet düzensizliği yaşayan genç kızlarda yapılan hormon testleri ile ve ultrasonda yumurtalarına bakarak erken menopoz bulgularını yakalamak mümkündür. Veya genç yaşta kanser hastalıkları nedenli kemoterapi almak zorunda olanlarda, kanser tedavisi öncesi yumurtalarını toplayıp dondurarak saklamak mümkün.
Kanser tedavilerinde kemoterapi ve radyoterapi uygulamaları kadın ve erkekte kısırlığa yol açmakta ve bu durum çiftlerin yaşam kalitesini ciddi anlamda etkilemektedir. Veya evli olup da erken menopoz bulguları olanlar, eşlerinin spermleri ile döllenmiş, embriyolarını saklatarak daha sonra da gebelik şansı yakalayabilirler. Kadınlarda durum böyle iken, yani yumurtalar sürekli tüketilirken, erkekte normal sperm oluşumu belirli periyotlarda sürekli devam eder. Erkekte gözlenen bazı genetik hastalıklar nedenli testeslerden sperm alınarak yapılan tüp bebek tedavisi uygulaması esnasında toplanan spermlerin de bir kısmı daha sonra kullanılmak üzere dondurularak saklanabilir.
Tüm bu dondurarak saklama işlemleri kadında olduğu gibi erkekte de bir kemoterapi veya radyoterapi tedavisi öncesi de uygulanabilir. Buradaki amaç her bireyin hakkı olan üreme kapasitesini korumaktır. Bunu yaparken en önemsenmesi gereken de , tüm meslektaşlarımızı, kadın doğum uzmanları, ürologlar, çocuk hekimleri, cerrahi, radyoloji ve onkoloji gibi branş hekimlerini durum ile ilgili ve güncel teknik uygulamalar hakkında bilgilendirmektir.