Tüp Bebek Tedavisinde Karşılaşılabilecek Olumsuzluklar


Kısırlık tedavilerinin en yaygın yöntemlerinden biri olan tüp bebek tedavisi, beraberinde kronik rahatsızlıklar ve bazı riskler de getirebiliyor. Yaygın olarak tercih edilmesi ve büyük oranda başarılı sonuçların elde edilmesi nedeniyle tüp bebek tedavisinin risksiz bir cerrahi operasyon olduğu algısı büyük bir yanılgıdan öteye geçmiyor. Kısırlık tedavisi başta olmak üzere birçok hastalıkta olduğu gibi tüp bebek tedavisinin de her aşamasında çeşitli riskleri bulunmaktadır. Hastalığın ve tedavinin taşıdığı riskler kadar tedaviyi gören çiftlerin bilinçli tavırları bu risklerin önüne geçmek için önemli noktalardan yalnızca biridir.
Belli aşamaları olan tüp bebek tedavisinin risk konusunda önem arz eden bazı noktaları vardır. Tedaviyi gören hastanın rahim ve yumurtalıklarının sağlığı konusundaki seviye, belirleyici bir unsur olabilirken, ilaç tedavisi aşamasında tedaviye yanıt vermemesi de tedaviyi farklı bir noktaya çekebilmektedir. Bu noktada uygulanan ilaç tedavisine yanıt vermeyen hastaların uygulanan yöntem sonrası yumurtalıklarında yumurta oluşmaması durumunda tedavinin iptali söz konusu olabilir.
İlaç tedavisinin başarısızlığının yanı sıra döllenme konusunda da başarısızlıkla karşılaşılabilir. Döllenme sorunu genellikle ileri yaş hanımlarda ortaya çıkarken, yumurtalıkların ve spermin kalitesine göre orta yaş hanımlarda rastlamak da mümkündür. Döllenme safhasının ardından “rahme tutunamama” aşamasında da başarısızlıkla karşılaşmak söz konusu olabilir. Bu noktada rahmin iç duvarındaki gelişme ve embriyonun sağlıklı ve kaliteli bir şekilde gelişmesi tedavinin bu aşamasında önemli bir yer tutar. Şayet rahme tutunamama gibi bir olasılıkla karşılaşılırsa tedavi başarısızlıkla sonuçlanabilir.
Tedaviyi riske edecek durumların yanı sıra çoğul gebelik de tüp bebek tedavisinde risk olarak görülebilir. Çoğul gebelik durumunda tüp bebek tedavisi risk altına girebilirken, anne adayının ve bebeğin sağlığı da tehdit altında kalabilir. Bu noktada geliştirilen “embriyo sayısının sınırlandırılması” çözümü ile bu riskin önüne geçilmiş, bu sayede çoğul gebelik riski en alt seviyeye çekilmiştir.