Tüp bebek tedavisi, doğal yollarla gebe kalmayı başaramayan çiftlere uygulanan bir tedavi yöntemidir. Dünyada ilk tüp bebek 1978 yılında dünyaya gelmiştir. Tüp bebek denemeleri daha eski zamanlara kadar dayansa da, ilk bebek 1978 senesinde doğmuştur ve o zamandan beri tüp bebek tedavisini geliştirmek amacıyla oldukça başarılı yöntemler geliştirilmiştir.
Tüp bebek tedavisi kısa tanımı ile, anne adayından alınan yumurta hücresinin, baba adayından alınan sperm hücresi ile laboratuar ortamında döllendirilmesidir. Döllenen bu hücreler embriyoyu oluşturmaktadır. Oluşan embriyo ise anne adayının rahmine transfer edilir ve tüp bebek tedavisi tamamlanır.
Tüp bebekte başarı oranları nedir?
Herhangi bir sağlık sorunu olmayan çiftin, korunmasız ve düzenli olarak cinsel ilişkide bulunması sonucunda gebelik şansı yaklaşık olarak %20’dir. Tüp bebek tedavisinde ise başarı oranı aylık olarak %60’a kadar çıkartılabilmektedir.
Yardımla üreme yöntemleri ne demektir?
Yardımla üreme yöntemleri yumurtalıklardan (over) yumurtalık (oosit) elde edilmesi ve hamilelik sağlanması için uygulanan bütün tedavi yöntemlerini kapsamaktadır.
İn vitro fertilizasyon (klasik tüp bebek):
Yumurtalıklardan elde edilen yumurtaların, baba adayından temin edilen sperm hücreleri ile laboratuar koşullarında döllendirilmesi ve oluşan embriyoların 3 ya da 5 gün sonra anne adayının rahmine transfer edilmesi anlamına gelmektedir.
Gamet intrafallopian trasfer (GIFT):
Bu yöntemde ise yumurtalıklardan temin edilen yumurta ve baba adayından temin edilen sperm hücresinin, kadının fallop tüpü içerisine yerleştirilmesi söz konusudur. Bu sayede gebelik oluşması beklenir. Ancak sıkça kullanılan bir yöntem değildir.
Zigot İntrafallopian transfer (ZIFT):
Yumurtalıklardan temin edilen yumurtaların, baba adayından temin edilen sperm ile laboratuar koşullarında birleştirilmesi ve ertesi gün fallop tüpü içine yerleştirilmesi olarak özetlenebilmektedir
İntrasitoplazmik sperm Enjeksiyonu (ICSI):
Bu yöntemde yumurtalıklardan temin edilen yumurtanın (oosit) içerisine spesifik iğne yardımı ile sperm hücresi enjekte edilir ve döllenme sağlanır. Şiddetli erkek kısırlıklarında yaygın olarak kullanılan başarılır bir yöntemdir.
İn vitro maturasyon (IVM):
Normal siklus ya da medikal tedavi sayesinde uyarılan yumurtlama sikluslarında, yumurtalıklarda olması gerektiği kadar olgunlaşmamış olan yumurta hücrelerinin laboratuar koşullarında olgunlaştırılması ve embriyo elde etmek üzere kullanılması prensibi ile uygulanmaktadır. Ancak yaygın olarak kullanılmaz.
Tüp bebek tedavisinde başarısızlık nedenleri nelerdir?
Tüp bebek tedavisinde; başarı sağlamak için doğru ekiple çalışmak oldukça önemlidir.
Tüp bebek başarısını belirleyen en önemli faktörler ise, anne adayının yaşı ve kısırlık sebebidir. Yumurtalık rezervi azalmış olan hastalarda ise başarı şansı, diğer hastalara göre %15 daha azdır.
Tüp bebek tedavisinde başarısızlığa yol açacak çeşitli faktörler söz konusudur. Bunlar:
Anne adayının yaşının ilerlemesi: Bu faktör, yumurtalık rezervlerinin azalmasına, kalitesinin düşmesine işaret. Bu sebeple de embriyonun döllenme şansı ya da kalitesi olumsuz etkilenebilir.
Rahme ait doğumsal ya da sonradan gelişen sorunlar: Bu sorunlar, rahim iç duvarı embriyonun yerleşimine hazır olsa dahi, embriyonun tutunmasını engelleyebilir.
Embriyo transferi aşamasında meydana gelen sorunlar, embriyonun tutunması açısından sorunlar meydana getirebilir.
Bu noktada, tüp bebek tedavisinin başarısız olmasına yol açabilecek çok çeşitli faktörler olduğu unutulmamalıdır. Şayet bir deneme başarısızlıkla sonuçlanmış ise, gelecek denemede başarısızlık nedenleri araştırılmalı ve düzeltilmeden ikinci tedaviye başlanmamalıdır.
Tüp bebek tedavisinde ortaya çıkabilecek sorunlar
Yumurtalıkların ilaçla uyarılması ardından, şayet yumurtalıklar aşırı uyarılırsa, özellikle de polikistik over sendromuna sahip olan kadınlarda hiperstimulasyon sendromu denilen bir sorunla karşılaşmak mümkündür.
Karın içi kanama riski
Alerjik tepkiler
Enfeksiyon riski
Anesteziye özgü riskler
Tüp bebek tedavisi kimlere uygulanır?
Bir sene boyunca düzenli ve korumasız cinsel ilişkide bulunan, ancak gebelik sağlayamayan çiftlere, gerekli muayeneler yapıldıktan sonra tüp bebek tedavisi uygulanabilir. Bu durumlar:
Baba adayına yapılan semen analizi sonucunda, sperm sayısının yetersiz olduğunun tespit edilmesi ya da sperm hücrelerinin morfolojik olarak sorunlu olması,
Anne adayının yaşının genç olması ancak buna rağmen yumurtalık rezervlerinin az olması durumunda,
Kadının yaşının 35 ve üzeri olması durumunda 6 ay boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik oluşmaması,
Endometriozis’in yumurtalık-tüp ilişkisinin bozulmasına yol açması,
Yumurtlama işlevlerinin bozulması,
Fallop tüplerinin tıkalı olması,
Yapılan muayenelerde herhangi bir sorun olmaması ancak çocuk sahibi olamama, yani açıklanamayan kısırlık sorunu, durumlarında tüp bebek tedavisi uygulanabilmektedir.
Kadın yaşı tüp bebek tedavisinde ne kadar önemlidir?
Mikroenjeksiyon yöntemi, özellikle şiddetli erkek kısırlıkları için oldukça başarılı bir yöntem olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Klasik tüp bebek yönteminde, anne adayından alınan yumurta hücresinin etrafına sperm hücreleri konur. Bu hücreleri arasından bir tanesinin yumurtayı döllemesi beklenir.
Mikroenjeksiyon yönteminde ise, alınan tek sperm hücresi, yumurta hücresinin içine enjekte edilir ve dölleme böylece dış müdahale ile gerçekleştirilmiş olur. Bu uygulama özel bir mikroskop altında mikromanipulatör denilen özel alet ile uygulanır. Mikroenjeksiyon uygulaması 1992 senesinden beri uygulanmaktadır. Erkek kısırlıkları için devrim niteliğindedir. Oldukça başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.
Kadın yaşı tüp bebek tedavisinde ne kadar önemlidir?
Kadınların yaşının ilerlemesi durumunda yumurtalıkların yumurta kapasitesi azalmaktadır. Yani yumurtalar sayıca azalmaktadır. Bununla beraber yumurtaların kalitesi de düşmektedir. Yaşın ilerlemesi ile beraber gebelik oluşması bu sebeple zorlaşır, gebelik oluşsa dahi düşük riski artar.
Anne adayının adet görmesi, yumurtaların kaliteli olduğuna işaret etmemektedir. 35 yaşından sonra kadınlarda, tıpkı normal gebeliklerde olduğu gibi gebe kalma şansı azalmaktadır.
Mikroenjeksiyon uygulaması kimlere yapılır?
Şiddetli derecede sperm sayı ve morfolojik bozuklukları olan erkek hastalara,
Azoospermi sorunu olan hastalara,
Daha önce klasik tüp bebek tedavisi ile döllenme başaramamış olan hastalara,
Embriyolarına Pre-implantasyon genetik tanı (PGD) uygulanacak hastalar
Tüp bebek tedavisinde şansı az olan hastalara.