Doktorsitesi.com

Tüp bebek başarısı ve mikroenjeksiyon

Op. Dr. Ali Osman Koyuncuoğlu
Op. Dr. Ali Osman Koyuncuoğlu
27 Mayıs 2015112 görüntülenme
Randevu Al
Tüp bebek başarısı ve mikroenjeksiyon

EN GÜÇLÜ KISIRLIK TEDAVİSİ

En güçlü kısırlık tedavisi tüp bebek tedavi yöntemleri içerisindeki yardımcı yöntemlerden tüp bebek ve mikroenjeksiyon yöntemidir. Tüp bebek yöntemlerinde son yıllarda tıbbi birçok gelişmeler olmuş ve bu gelişmeler sonucunda başarı oranı bir hayli artmıştır.

Tüp bebek için belli başlı bir yüzdelik verecek olursak:

Tüp bebek uygulamasının başarı oranı %40 olmakla beraber %15-60 arasında farklılık gösterebilir. Bu oranların ortaya çıkmasının birçok sebebe bağlayabiliriz. Bu nedenle başarı, çiftlere göre farklılık gösterebilir. Tüp bebek uygulamasının gelişen tıp dünyasına ve yeni teknolojilere rağmen az miktarda da olsa başarısızlıklar görülebilmektedir.Tüp bebek uygulamasının başarı sebeplerinin başında annenin yaş oranı gelmektedir. Çünkü anne adayının yaşı ilerledikçe yumurta kalitesi ve sayısında kalite azalmaktadır. Otuz beş yaşında ve altında olan anne adaylarında başarı olayı %40 civarında iken kırk ve kırkın üzerinde yaşlarda tüp bebek sahibi olma olasılığı yarı yarıya düşmektedir. Tüp bebek uygulamasının etkileyen diğer nedenleri de şöyle açıklayabiliriz.

Anne adayının yaşı ve yumurtalık kalitesi,

Anne adayından alınan yumurta sayısı ve kalitesi,

Kısırlık sebebi ve süresi,

Daha önce hamilelik geçirilip geçirilmediği,

Erkek deki canlı sperm sayısı ve hareketi,

Uygulama öncesindeki hayatında geçirilmiş olduğu hastalıklar,

Uygulama esnasındaki tedaviler hastanın vücuduna uyumu,

Anne adayına uygulanmış embriyonun kalitesi,

Anne adayının rahim içinde kist, polip ve embriyonun tutulmasını engelleyen bir rahatsızlığın var olması,

TÜP BEBEK MERKEZİNİN ÖNEMİ

Tüp bebek uygulaması yapılacak olan merkezin kalitesi, çalışanların eğitim ve deneyimi, Yeni bir tedavi ve uygulamaya başlamadan önce çiftlerin detaylı bir şekilde incelenmesi uygun olacaktır. Anne adayının rahminde spermlerin tutunmasını engelleyen polip, kist, myom ve rahmin yapışıklığı olup olmadığını incelenir. Bu incelemeler ultrason ile incelenmektedir. Uygulamada anne adayının bağışıklık sistemi zayıf ise paternal nenfosit adı verilen aşı kullanılır. Erkek den alınan kan üzerinde lenfosit hücrelerini ayrıştırarak anne adayının kolunu dört yerden enjekte edilmektedir. Tüp bebekuygulamasından önce başarı oranını yükseltmek için sigara ve alkolden uzak durmalı ve dengeli beslenmelidirler.

Bu aşamalardan sonra anne adayı tam hazır hale getirilir ve baba adayının sperm hücresi sayısı ve kalitesi düşük olma ihtimali var ise bunun yanı sıra mikroenjeksiyon uygulaması üzerinde durulur. Çünkü en güçlü kısırlık tedavisi mikroenjeksiyon yöntemidir.

MİKROENJEKSİYON

Tüp bebek tedavisini en güçlü kısırlık tedavisi kılan yöntem mikroenjeksiyon normal tüp bebek uygulamasından farkı nedir?

Tüp bebek yönteminde yukarda saydığımız tüm işlemler başlı başına başarılı yöntemlerdir. Mikroenjeksiyon yönteminin üstün başarısının sebebi, baba adayının hiç spermi olmadığı durumlarda enjeksiyon yardımı ile sperm hücreleri alınır ve yine bir enjeksiyon yardımı ile direk yumurta hücresinin içine enjekte edilir. Mikroenjeksiyon yöntemi oldukça başarılı bir yöntemdir. Tüp bebek yöntemleri arasında en güçlü kısırlık tedavi yöntemidir.

Etiketler

Tüp bebek yöntemi

Yazar Hakkında

Op. Dr. Ali Osman Koyuncuoğlu

Op. Dr. Ali Osman Koyuncuoğlu

Op. Dr. Ali Osman KOYUNCUOĞLU, 21 Ocak 1976 tarihinde istanbul'da doğmuştur. 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1999 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 2000-2005 yılları arasında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlık eğitimini, 2009-2010 yılları arasında da Yeditepe Üniversitesi Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite (IVF) yan dal uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 2014 yılında ise Acıbadem Üniversitesi Robotik Cerrahi eğitimi almıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır