Doktorsitesi.com

TOPUK DİKENİ TEDAVİSİNDE YENİLEYİCİ ENJEKSİYON

Uzm. Dr. Önder Taylan Çifçi
Uzm. Dr. Önder Taylan Çifçi
29 Ocak 20164205 görüntülenme
Randevu Al
TOPUK DİKENİ TEDAVİSİNDE YENİLEYİCİ ENJEKSİYON

Topuk dikeni, kişide fiziksel aktivitelerde kısıtlılık, eklemlerde kireçlenme ve istenmeyen kiloya neden oluyor. Bunun yanı sıra, eklemleri ve omurgayı etkilemeye başlayan topuk dikeni, diz ekleminde menisküs yırtığına, diz ve kalça eklemlerinde kireçlenmeye, omurgada postür bozukluğuna bağlı kronik ağrıya, omurga eğriliğine ve bel fıtığına yol açabiliyor.

Topuk ağrısı düztabanlarda, yüksek kavisli ayaklarda, kilo problemi olanlarda, topuklu ayakkabı ya da babet tarzı düz ayakkabı kullananlarda, diyabetiklerde, çeşitli romatizmal hastalıklarda ortaya çıkabilmektedir. Topuk Dikeni hastalığı, topuğunda ağrı şikâyeti olan hastalarda çekilen röntgende topuk kemiğinde bir çıkıntı oluştuğunun görülmesiyle adı konan bir rahatsızlıktır. Ancak topukta görülen bu çıkıntının ağrının oluşmasında bir önemi yoktur. Hatta topuk ağrısı çeken hastada röntgende topuk dikeni görülmeyebilir veya topuk dikeni olan bir kişi hiç topuk ağrısı duymayabilir. Ağrının sebebi ''Plantar Fasiit''tir. Yani ayak tabanını ve ayak kavsini destekleyen bağ dokusunun rahatsızlığıdır. Hastalar tipik olarak sabah yataktan kalktıktan sonra ilk birkaç adımda topuk ağrısı ile karşılaşırlar ve bu ağrı yürüme ile kendiliğinden azalır. Bir yerde uzun süre oturduktan sonra ilk kalkmada oluşan ağrı ve gün sonu ağrıları çok tipiktir ve tanı koydurucudur. Hastalar çok uzun süre yürüdüklerinde veya ayakta kaldıklarında topuk ağrısından şikâyet ederler. İlerleyen zamanla ayakta şişme, çeşitli kemik deformiteleri, ayak bileğinde ağrı gibi sorunlar tabloya eklenir. Eğer topuk dikeni rahatsızlığı tedavi edilmezse, kronik bir duruma dönüşebilir ve kişinin yürüyüş şeklini değiştireceği için zamanla ayak, diz, kalça ve omurga problemlerine yol açabilir.

Nasıl Tedavi Ediliyor?

Topuk dikeni hastalarında uygulanan tedavilerin başında aşil germe egzersizleri gelir. Kişiye özel hazırlanan tabanlıklar kullanılarak basma esnasında hissedilen ağrılar azaltılmaya çalışılır ve ağrı kesici ilaçların yanı sıra buz uygulaması önerilir. Uygulamaların altı hafta gibi bir sürede fayda sağlamaması durumunda ise fizik tedaviye başlanır.  

En Etkili Tedavi Yenileyici Enjeksiyon Yöntemi

Kortizon enjeksiyonu zaten zayıf ve gergin olan bağ dokusunun kemiğe tutunmaya çalışan kısmını daha da zayıflatır ve taban çökmesine zemin hazırlar. PRP enjeksiyonu ise tedavi konusunda daha isabetli bir tercih olmakla birlikte genellikle yetersizdir. Topuk Dikeninde en etkili tedavi Rejeneratif (yenileyici) enjeksiyon yöntemidir. Ayak tabanını oluşturan ve ayak kubbesini destekleyen plantar fasyanın güçlendirilmesi tedavinin ana hedefidir. Seanslar halinde uygulanan proliferan solüsyonlar o bölgede vücudun savunma mekanizmasını harekete geçirerek bir tamir süreci başlatır. 3 haftada bir uygulanan seanslarla birlikte hastaya evde uygulamak üzere egzersiz programı verilmelidir. Ortalama 4-6 seans enjeksiyon tedavisi ile vücudun ağırlığını taşımakta zorlanan zayıf plantar fasya doğal yoldan güçlendirilerek kalıcı bir iyileşme ve ağrı kontrolü sağlanır. Plantar fasya güçlendirildiği için sonuçlar kalıcıdır. Ağrı genellikle nüksetmez. Böylece uzun vadede oluşabilecek, diz ve bel rahatsızlıklarının önüne geçilmiş olur.

Topuk dikenini önlemek için:

İstirahat çok önemlidir (Gerekli durumlar dışında ayakta kalmamak - uzun mesafe yol yürümemek gerekir ),

Düzenli olarak egzersiz yapılmalıdır,

Kaliteli, sağlıklı, tabanı yumuşak ortopedik ayakkabı kullanmalıdır,

Fazla kilo varsa zayıflamak topuklarınıza binecek yükün azalmasına yardımcı olacaktır.

Etiketler

Topuk dikeni neden olurTopuk dikeni ve belirtileriTopuk dikeni tedavisi nasil olurTopuk dikenini önlemek içinTopuk dikeni tedavisi

Yazar Hakkında

Uzm. Dr. Önder Taylan Çifçi

Uzm. Dr. Önder Taylan Çifçi

Uzm. Dr. Önder Taylan Çifçi, 1978 yılında Ankara'da doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından 1996 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde başladığı tıp eğitimini 2002 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, ağrı tedavilerine yönelik ağrısı sebebiyle Gata Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı'nda tamamlamış ve 2011 yılında Gümüşsuyu Asker Hastanesi'nde hasta kabulüne başlamıştır. Bu hastanede Ağrı kliniği oluşturarak Proloterapi yöntemini birçok hastasına uygulamıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır