Gökyüzünde yağan yağmurla birlikte gürleyen şimşekler evimizin sıcacık odasından pencerenin arkasından muazzam görünür ve çok beğeniriz. Şimşeklerin görüntüsünden sonraki gök gürültüsü nefesimizi tutup bir sonrakini, ondan sonrakini ve daha sonrakini beklememize sebep olur. Gözlerimizi heyecanla karanlığa diker, izleriz. Gökyüzünde çakan şimşekleri evimizin salonundan izlemekte bir sakınca yoktur. Fakat bu şimşekler odamızın ortasına düşse; tabi ki tepkimiz daha farklı olacaktır. Öfke sorunu olan çocukların ebeveynlerinin tam da başına gelen budur.
Bu yazıyı okuyorsanız büyük olasılıkla öfkesinden kaygı duyduğunuz çocuğa sevgi besliyorsunuz. Belki de çocuğunuz en ufak bir kışkırtılma yüzünden parlayıp kolayca öfkeleniyor. Belki de çocuğunuz agresif, yumruklarıyla veya sözleriyle saldırıyor. Ya da çocuğunuzun yıllar sonra hala aksiliklerle başa çıkamaz, kötü durumları daha da beter hale getirmiş, ailesini ve arkadaşlarını kendinden uzaklaştırmış halini gözünüzün önüne getiriyorsunuz. Kaygılarınız gayet anlaşılır. Fakat sigortaları çabuk atan çocukların bu sorunu mucizevi şekilde aşmaları pek mümkün değildir. Genetik yapı, fıtrat ve eğitim faktörlerinin birleşimi belli davranışların yerleşmesine ve yaşam boyu sürecek bir öfke patlaması modelinin gelişmesine yardımcı olur. Kimse çocuğunun böyle olmasını istemez. Peki bu durumla baş etmek için doğru yol öfke duygusunu ortadan kaldırmak mı? Elbette hayır çünkü öfke doğal, normal ve sağlıklı bir duygudur. Fazla hoşa gitmese de bedenimizin bizi sorunlara karşı uyarma biçimidir. Ancak bildiğiniz gibi oldukça büyük bir dezavantaj taşır. Öfke göz açıp kapayıncaya kadar kısa sürede kontrolden çıkarak büyüyebilir. Yanlış yerlere yönelebilir, üzücü şekillerde ifade edilebilir. Dolayısıyla çocuklarımıza öfkelenmemelerini değil, onlara öfkelerini denetlemeyi ve onu (yıkıcı değil) yapıcı yönde kullanmayı öğrenmelerine yardımcı olmak isteriz.
Çocuklar (ve yetişkinler) öfkeyi kontrol altına almak için bir dizi beceri edinebilirler: sakinleşmek, soğukkanlılıkla düşünmek, sorunu çözmek ve sonunda yola devam etmek. Çocuklara bu becerileri öğretmek son derece önemlidir, ne de olsa kendine hakim olmayı bilen çocuklar arkadaşları tarafından daha çabuk benimsenir, derslerinde daha başarılı olurlar ve onlarla yaşamak daha kolay olur; belki de en önemlisi daha mutlu kişiler olurlar. Siz de mutlu olursunuz.
“Tepesi Atan Çocuğunuzun” çakan şimşeklerinin dışarıya, ait olduğu gökyüzüne gönderebilmeniz için profesyonel yardım almaktan çekinmeyin.