Bu ülkede her yıl 1.200.000 bebek doğuyor. Peki bu bebeklerin kaçı doğar doğmaz anne göğsü ile buluşuyor? Buluşsa bile kaç dakika orada kalmasına izin veriliyor? Siz bebeğinizle doğar doğmaz buluşabildiniz mi? Ve kaç dakika izin verildi bu buluşmaya?
Cevaplarınızı duyar gibiyim. Bu ülkede bebekler bakım adı altında annelerde uzaklaştırılıyorlar ve giydirilip Tene Tene Temas kesildikten sonra annelere şöyle bir gösteriliyorlar ve daha sonra doğum veya sezaryen bitene kadar “Bebek Odası” adı altında yalnızlığa mahkum kalıyorlar. Ve bunlar için tıbbi hiçbir gerekçe yokken.
Oysa bebeklerin doğar doğmaz ilk ihtiyaçları daha kordonu bile kesilmeden anne göğsü ile buluşmak. Bunu yaptığınızda bebeklerin ısı ayarlanması çok daha iyi oluyor. Anne cildi onu hemen ihtiyacı olan ısıya getiriyor. Bebek annenin alıştığı kalp atışını ve sesini duyunca kendini güvende hissediyor. Kordon erken kesilmezse içerde bıraktığı yaklaşık %20 kanını geri alıyor ve bu bebeklerde 6.ayda anemi çok daha az görülüyor. Steril doğan barsak florası ona yabancı hastane mikropları yerine, aşina olduğu anne cilt mikropları ile tanışıyor. Başından salgıladığı oksitosin hormonu sayesinde anne-bebek bağlanması güçleniyor. Ve tüm bunlar olurken bebekler ağlamıyorlar. İhtiyacı karşılandığı için ağlamalarına gerek bile kalmıyor.
Bakın size bir sır daha vereyim. Bebekler tıpkı diğer memeliler gibi öyle zeki doğuyorlar ki anne kucağında 5-10 dakika dinlenmenin ardından hareket etmeye başlıyorlar. O küçük ellerini ve ayaklarını kullanarak memeye doğru yol alıyorlar. Bu sırada yaptıkları bu küçük masajlar sayesinde annede oksitosin salgısını arttırıyorlar. Bu sayede hala içerde olan plasenta çok daha kolay ve çabuk ayrılıyor, doğum sonrası kanamalar daha az oluyor. Ve bazen kendiğinden bazen de biraz desteğinizle memeyi bulup kendiliklerinden emiyorlar. İşte BAĞLANMA buna deniyor. İzin verirseniz bebekler size ne kadar zeki doğduklarını hemen ispatlıyorlar.
Peki tüm bunları yapmak için tıbbi engel var mı? Eğer bebek sağlıklı doğduysa ve sorunu yoksa tıbbi bir engel yok. Tam tersine tıp bilimi bunun yapılmasını istiyor. Ülkemizde de gerek yenidoğan uzmanları gerekse yenidoğan canlandırma kursları sorunsuz doğan bir bebeğin doğar doğmaz anne kucağına bırakılmasını, ilk bakımlarının da orada yapılmasını savunuyorlar. Peki sanki acil gibi görünen o ilk aşılar, iğneler, göbek bakımları ne olacak? Hepsi bekleyebiliyor. Yani bu kutsal anı bozmak için yeterli sebep yok. Bebek bir daha hiç ayrılmadan orada kalabilir. Tüm ilk bakımlar ve tartı işlemleri annenin yardımı ile bebekten ayrılmadan yapılabilir.
İşte yukarıda özetlediğimiz anne ve bebeğin bu ilk ihtiyaçlarını “Ten Tene Temas Doğumda ilk Haktır. Talep Et. Sahip Çık.” sloganı ile bir kampanyaya dönüştürdük ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sayesinde tüm Türkiye ile paylaştık. Her yerden büyük destek geldi. Herkes elinden geldiğince çevresine duyurdu ve bilinçlendirdi. Belki siz de bu yazıdan sonra geleceğin bebekleri için bu sloganı çevrenize yayarak kampanyamıza destek olursunuz.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınların yaşadığı sıkıntılar, ihtiyaçlar, şiddet, iş hayatında kadın gibi konular konuşulurken sadece kadınlara özel olan “anne olma anından” hiç bahsedilmez. Yapılan araştırmalar annenin ve bebeğin doğar doğmaz ilk ihtiyacının TEN TENE TEMAS olduğunu söylüyor. İstanbul Doğum Akademisi kadınların doğumlarına sahip çıkması için bundan 3 ay önce anneler için “Ten Tene Temas” kampanyasının başlattı. Kampanyaya Türkiye’nin her yerinden anne adayları, ebeler ve hekimler katıldı. Kampanyanın tek amacı kadınların bebeklerini doğar doğmaz göğüslerine alarak temas etmelerini talep etmesi. Kampanyaya katılmak ve desteklemek için İstanbul Doğum Akademisi’nin facebook, twitter ve instagram sayfalarından TTT logosunu #TTT ya da #tentenetemas yazarak paylaşmak yeterli.
İstanbul Doğum Akademisi doğuma hazırlık eğitmeni Op. Dr. Hakan Çoker, ülkemizde “Ten Tene Temas”ın rutin bir uygulama olmadığının hatta birçok bebeğin annelerine şöyle bir gösterildikten sonra en az 1 saat ayrı bir odada yalnız kaldığının altını çiziyor. Çoker, bebeğin anne kucağına verilip 5-10 dakika tutulduktan sonra götürülmesini ise ten tene temas değil 40 haftalık birliktelikten sonra büyük bir yalnızlık ve boşluk olduğunu söylüyor.
Ten Tene Temas sağlanan doğumlarda;
Annenin:
3. günde meme angorjmanı /ağrısının daha az olduğu
3. günde daha az anksiyete yaşadığı
Bebeğin
İlk emzirmede daha etkili emdiği
12 kat daha az ağladığı
Kalp atışı, solunum ve vücut ısısının daha sabit olduğu
Kan şekerinde anlamlı bir yükseklik olduğu görülüyor.
