Tıpta bilimsel ve teknolojik gelişmelerle birlikte tanı koymada ve bazı tedavilerde çok başarılı bir dönemdeyiz. Ancak bazı hastalıklar için gerçek ve nedene yönelik tedavilerde aynı durum sözkonusu değil. Diyabet, insülin direnci, depresyon, Alzheimer, otoimmün hastalıklar, infertilite, kronik yorgunluk sendromu, fibromyalji gibi bazı kronik hastalıklarda artış gözleniyor. Bunların çoğunda da yapılabilen tedaviler sadece semptomatik, yani şikayeti baskılamaya yönelik. Özellikle bu tür hastalıklarda, nedene yönelik, gerçek bir tedavi yapabilmek için yaklaşım tarzı ve bakış açımızı değiştirmeliyiz. Yani, büyük resmi görmeli, ,soruna bütüncül bakmalıyız.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre sağlık; sadece hastalık ve hastalığın olmaması değil; fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden de tam bir iyilik halidir. Aslında bu tanım bütüncül bakış açısını çok güzel ifade ediyor. Ancak uygulamada çoğunlukla bu kavramlar, yani ruhsal, zihinsel ve bedensel sorunlar ayrı ayrı ele alınıyor. Hatta bedendeki sistemler için de aynı durum sözkonusu. Oysaki bizler bedenimiz, zihnimiz ve ruhumuz ile bir bütünüz. Organlarımız ve tüm sistemlerimiz birbiri ile iletişim halinde. Bu gerçeği gözardı ederek tedavilerimizde gerçek bir başarı sağlayabilmemiz pek de mümkün görünmüyor. Bütüncül bakış açısını prensip alan tamamlayıcı tıp yöntemleri bu alana ışık tutabilecek niteliktedir.
Tamamlayıcı tıp; Klasik, bilinen tıp yöntemleri ile birlikte insanların iyileştirilmesi ve sağlıklarının korunması için yapılan tedavi uygulamalarının bütünüdür. Bilimsel verilerle desteklenen, etki mekanizmaları bilimsel olarak açıklanabilen yöntemlerdir. En bilinen ve sık kullanılan tamamlayıcı tıp yöntemleri, akupunktur, medikal ozon tedavisi, nöralterapi, manuelterapi, fitoterapi, homeopati, proloterapi, manyetik alan tedavisi olarak sayılabilir. Tamamlayıcı tıp yöntemleri, ilgili tamamlayıcı tıp dalında gerekli eğitimleri almış olan hekimler tarafından uygulanabilir.
Tamamlayıcı tıp uygulamaları vücudun doğal iyileştirme mekanizmalarını kullanarak, zihin, ruh, beden ve tüm sistemlerin bütünlük içinde, dengede olmasını sağlar. Kişiye özel bir hekimlik uygulamasıdır. Hastalık ya da fonsiyonel bozuklukların ilerleyişini önler. Etkili bir koruyucu hekimlik uygulamasıdır. Sağlığımız ile ilgili yaşadığımız her türlü problemde bu yöntemlerden hem tek başına, hem de mevcut tedaviye destek olarak yararlanabiliriz.
Tamamlayıcı tıp pratiğimizde, genellikle rutin tedavilerle sonuç alamamış, çoğunlukla kronik sorunlarla gelen bir hasta grubuna yardımcı olmaya çalışıyoruz. Koruyucu ve doğal metabolik sistemizi destekleyici olduğu için, herhangi bir şikayet olmadan, sadece sağlığı korumak, bağışıklığı güçlendirmek, detoksifikasyon, antiaging (sağlıklı yaş alma) amacıyla da uygulanabilmektedir.