Sporcuyum, demir gibiyim nereden çıktı bu virüsler!!

Sporcuyum, demir gibiyim nereden çıktı bu virüsler!!

Yaşam Koşulları; Çok sayıda insan teması, seyahatler , aynı ortam veya diş fırçası, traş bıçağı gibi ortak malzeme kullanımı

İnfeksiyonlar için yüksek-riskli davranışlar; güvensiz seks, steroid kullanımı, yaralanmalar gibi

Yoğun fiziksel egzersiz; Bilimsel bulgular, yüksek düzeyli ve de bağışıklık sistemini etkilediğini göstermektedir. Orta düzeyde fiziksel aktivitenin (30-45 dk.lık aktivite ) tersine ağır aktivitenin ( >90 dk.lık aktivite) bağışıklık sistemini baskıladığı ve başta üst solunum yolu ve deri infeksiyonları olmak üzere infeksiyonlara duyarlılığı arttırdığı düşünülmektedir. Ağır aktivite, literatürde, futbolcular ve  ağır antreman yapan ve /veya maraton-türü aktivitelerde yer alan elit atletler için tanımlanmaktadır.

Özellikle kış aylarında; Eylül ve Nisan ayları arasında ve olağandan ağır antremanların yapıldığı, uykusuzluk, yarış stresi, iyi beslenememe, seyahat  gibi durumların eşlik ettiği, infeksiyon duyarlılığının  arttığı dönemlerde nezle (soğuk algınlığı) ve grip riski  yüksektir.

NEZLE (SOĞUK ALGINLIĞI ) İLE GRİP GİBİ ÜST SOLUNUM YOLU İNFEKSİYONLARINI NASIL TANIMLANABİLİR?

Nezle ve grip birbirinden farklı iki tablodur. Nezle; belirgin burun akıntısı, gözlerde sulanma, hafif bir ateş, bazen hafif bir kırgınlıkla seyrederken, gripte şiddetli bir halsizlik, belirgin eklem kas ağrıları ve kırgınlık, şiddetli baş ağrısı ve yüksek ateş vardır. Diğer yandan nezledeki gibi belirgin burun akıntısı gripte yoktur. Nezle;  200’den fazla virüsün, grip ise tek bir  virüsün yol açtığı üst solunum yolu infeksiyonlarıdır. Bir insan aynı yıl içinde  defalarca nezle geçirebileceği halde yalnızca bir kez grip geçirebilir Nezleden farklı olarak,  grip, riski bulunan kişilerde ,  ağır  zattürreye dönüşerek ölümcül olabilir.Grip için etkili ve her yıl her yıl mümkünse Ekim en geç Kasım ayları içinde yapılması önerilen aşı gripten korurken nezle için böyle bir aşı bulunmamaktadır. Her iki hastalıkta, hasta kişilerin ağız-burun salgıları ile yakın  ve doğrudan temas veya bu salgıların bulaştığı mendiller veya yüzeyler ile doğrudan olmayan temas sonucu bulaşabilmektedir.  Bazı nezle etkenleri ,  dış ortamda 2-4 saat kadar canlı kalabilmektedir. O zaman korunmada genel   vücut direncinin yüksek tutulacağı sağlık kuralları ile bulaşın önlenmesine yönelik “iyi yaşam alışkanlıkları” önem kazanmaktadır.

Bunlar şöyle özetlenebilir: *

hasta kişilerden mümkünse uzak durmak

hastayken mümkünse diğer insanlarla temastan kaçınmak ve dinlenmek

öksürürken, hapşırırken, ağzımızı ve burnumuzu kapatmak

Kullandığımız mendilleri, kapalı kutulara atarak ortamdan uzaklaştırmak

ellerimizi, ağız, burun ve gözlerimize götürmemek

olabildiğince sık el yıkamak, su ve sabunun olmadığı ortamlarda, alkol-bazlı el antiseptikleri ile sık sık ellerimizi temizlemek

iyi uyku,  kaliteli beslenmek gibi genel direncin yüksek tutulmasına yönelik kuralları uygulamak

Zaten bu kurallar yalnızca bu iki hastalığın değil, pek çok başka infeksiyon hastalığının önlenmesinde de en etkili yaşam alışkanlıklarıdır.

Hastalık tablosu geliştikten sonra, alınan vitaminler, bitkisel çayların herhangi bir yararı olduğu gösterilmemiştir. Her iki hastalıkta da “antibiyotik” kullanmanın bir yararı olmadığı gibi sayısız zararı olabilir. Ancak istirahat, özellikle ateş ve kas-eklem ağrısı gibi bulgular varsa kesin istirahat, bol sıvı alımı, boğaz gargaraları , ateş düşürücüler ve burun açıcı damla veya spreylerden yararlanılabilmektedir. Ateş ve/veya eklem-kas ağrıları yoksa hafif-orta  düzeyde antrenmanlar sürdürülebilir.Grip için etkili özgün  grip ilaçları bulunmaktadır. Ancak hastalığın ilk iki günü içinde, nezle-grip ayrımı yapıldıktan sonra bir doktor önerisi ile başlanmalıdır.

Kan yolu ile bulaşan etkenler arasında, sarılık yapan hepatit B virusu (HBV), hepatit C virusu (HCV) ve AIDS etkeni HIV  sayılabilir. Bunlar arasında bulaş riski en yüksek olan HBV’ dir.

Her üç etken de hem kan hem de cinsel ilişki ile bulaşmaktadır. HBV için %90-95 etkili ve doğumdan hemen sonra herkes için önerilen aşı, en etkin korunmadır.Tüm bu etkenler için ortak malzeme, özellikle traş bıçağı, tırnak makası gibi kesici- delici alet kullanımından kaçınılması, açık yaraların hemen kapatılması,kişisel hijyene dikkat edilmesi, kan bulaşmış ortamların, alkol veya daha iyisi uygun sulandırılmış (1:10) çamaşır suyu ile temizlenmesi , güvenli (kondom kullanılarak) seks ve eğitim en önemli önlemlerdir.

Kişisel hijyene dikkat edilmesi ve iyi beslenme , tüm infeksiyonlardan korunmadaki en etkin tedbirlerdir.

İnfeksiyonların bulaşmasında en önemli yolun,  infekte kişi ile doğrudan ya da dolaylı temas olduğu bilindiğinden; kişisel hijyen ; “paylaşma” (havlu, su şişeleri, kesici-delici aletler)   , “cilt    hasarları  “(kesik, sıyrık, yara)    ,”yakın temas” olarak sıralanabilecek üç potansiyel riskin azaltılması     önlemleri olarak özetlenebilir.

İyi beslenme  ve demir, çinko, bakır,selenyum,vitamin A, B6,C ve E , vitamin ve mineraller,bağışıklık sisteminin “optimal” çalışması için gereklidir. Bu vitamin ve mineral desteklerinin alınması, bağışıklığı normalin üstüne çıkarmamaktadır.Ancak 90 dk.dan uzun sürecek ağır antremanlar sırasında, saatte 1 lt .olacak şekilde karbonhidratlı tipik bir spor  içeceğinin tüketilmesi, bağışıklık sistemindeki olumsuz etkileri giderdiği düşünülmektedir. Hastalık geçirmekte olan futbolcuların istirahati, özellikle aktif hastalık bulguları varlığında izolasyonu sağlanmalıdır. Ayrıca her futbolcu ya da koç , yaralanmalar sırasında kanla bulaşan etkenlerin önlemine yönelik, yara bakımı  eğitimine sahip olmalıdır.

Aşılama, aşı ile önlenebilir hastalıklar için , en etkin korunma yoludur. Ayrıca futbolcuların, ülke içi ve uluslararası seyahat sıklığı düşünülerek,  tüm futbolcuların, tetanoz, boğmaca,kızamık, kızamıkçık, kabakulak, çocuk felci aşıları açısından durumların gözden geçirilmesi gerekmektedir.Su çiçeği  geçirmemiş ya da aşılanmamış futbolcuların , aşılanması önerilmektedir.Futbolcular, hepatit B ve grip aşısı konusunda cesaretlendirilmelidir. Gelişmekte olan ülkelere seyahat öncesinde hepatit A aşısı , gidilen bölgenin özelliklerine göre; kuduz, kolera, tifo, sarı humma aşıları , sıtma için ilaçla korunma dikkate alınmalıdır.Ayrıca, gene gelişmekte olan bölge ya da ülkelere seyahatler sırasında;  ishal ve sinek-böcek sokmaları ile bulaşabilecek etkenler için eğitim önem taşımaktadır. Besin-su aracılığıyla bulaşan ve ishale neden olabilecek etkenler için; “pişir ye”, “soy ye” , “kaynat iç”  kuralı, sinek- böcek sokmalarının neden olabileceği, sıtma, kanamalı ateşler için ise, insektisid kullanımı, özellikle kolları ve bacakları açıkta bırakmayacak giysiler , genel önlemlere ek olarak uygulanmalıdır.

İnfeksiyonların hızla tanımlanması, uygun tedavisi ve koruyucu önlemler , bir futbolcunun bireysel sağlığı ve başarısı açısından  gerekli olduğu kadar, tüm takımın sağlığı ve başarısı için de gerekmektedir.

Bu makale 29 Mayıs 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Esin Şenol

Prof. Dr. Esin ŞENOL, 23 Mart 1963 yılında doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1987 yılında başarıyla tamamlayarak tıp unvanı almıştır. İhtisasını ise, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayarak 1992 yılında Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı olmuştur.

1992 - 20113 Yılları arasın da Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev almış ayrıca bu fakültede ''Yrd. Doç Dr, Doç. Dr. ve Prof. Dr. Unvanlarını almıştır.

Mesleki gelişim adına bir çok kurs ve eğitim sertifika programını başarıyla tamamlayan Prof. Dr. Esin ŞENOL, mesleki çalışmalarına Ankara'da bulunan özel muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Spor
Prof. Dr. Esin Şenol
Prof. Dr. Esin Şenol
Ankara - Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube