Sporcularda probiyotik takviyesi

Sporcularda probiyotik takviyesi

 Bağırsaktaki yararlı mikroorganizmaların zararlılara üstünlüğü normobiyozis olarak bilinir. Bu dengenin bozulması mikroorganizmalar tarafından inflamatuar sitokinlerin salgılanmasına ve sistemik inflamasyona sebep olur. Uzun süreli egzersiz de bağırsak mikrobiyotasında olumsuz değişim yaratarak normobiyozisi bozabilir. Bu sebeple sporcularda gastrointestinal semptomlarda artış görülebilir.

  Egzersiz sırasında ortaya çıkan şişkinlik, kramp, ishal, ağrı gibi sorunlar mukozal yüzeyleri hasara uğratır. Bu etkiler özellikle bisikletliler, maraton koşucuları ve triatletler gibi uzun süreli dayanıklılık egzersizlerinde ortaya çıkabilir.

  Dayanıklılık sporcuları üst solunum yolu enfeksiyonuna duyarlıdır ve elit sporcular eğlence amaçlı spor yapan sporculara göre daha yüksek bir üst solunum yolu enfeksiyonu oranına sahiptir.

  Probiyotik takviyesi belli durumlarda kanıta dayalı bilimsel verileri kullanmak koşuluyla sporcularda kullanılabilecek tıbbi bir takviyedir.

 Sporcularda ve aktif bireylerde en çok çalışılan probiyotik mikroorganizmalar; Lactobacillus casei, Lactobacillus fermentum, Lactobacillus acidophilus, Lactobacillus rhamnosus, Bifidobacterium Lactis ve Bifidobacterium breve 'dir. Probiyotik takviyelerinin sporcular üzerinde uzun vadedeki etkileri belirsizdir çünkü çoğu çalışmada takviye süresi 4 ile 16 hafta arasında değişmekte.

  Birçok çalışmaya göre 4 hafta süren probiyotik kullanımı üst solunum yolu enfeksiyonu ve gastrointestinal semptomlar üzerine olumlu etki göstermiştir.  Ulusal Olimpiyat Komitesi (IOC) 2018 yılında yüksek performanslı sporcular için kullanılabilecek diyet takviyelerini bilimsel kanıtlar ile yayınlamıştır. IOC’ye göre probiyotikler, birkaç hafta boyunca alındıkları sürece bağırsaktaki faydalı bakteri sayısını arttırabilen canlı mikroorganizmalardır.  Önerilen doz ise günlük 1010 canlı bakteridir. Özellikle önerilen bir suş yoktur.

  Probiyotik takviyelerde suş çok önemlidir. Her suşun kendine özgü özellikleri vardır. Genelde takviyeye başlanılan 10-15 günlük süreçte kişide diyare görülür. Bu, o takviyeye karşı adaptasyonun gerçekleştiğini gösterir. Fakat diyarenin devam etmesi suşun kişiye uygun olmadığını gösterir. Çoğu yayına göre bir takviyeye önemli bir yarış veya maçtan en az 15 gün önce hatta başlanabiliyorsa birkaç hafta önce başlanması gerekir.

  Bağırsakta kolonileşmenin başlayabilmesi için en az 14 gün önce takviyeye başlanmalıdır. Kısa süreli bir deneme bireysel tolerasyonun değerlendirilmesinde önemlidir. Aynı zamanda takviyenin her gün aynı saatte alınması da bireysel uyumu arttırabilir.

  Probiyotik takviye önerirken sporcunun medikal özgeçmişi, diyet öyküsü, kullanabileceği takviyelerin araştırılması, takviyenin güvenilirliği, takviyenin depolanması ve taşınması, müsabakadan kaç gün önce başlaması gerektiği, sporun türü ve süresi ve takviyenin kullanıldığı ve kullanım sonrası dönemde sporcunun izlenmesi bir bütündür. Bu yüzden sporcu bir diyetisyen ve hekim tarafından takipli olmalıdır.

Bu makale 9 Ekim 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Zümra Fındıkçı

Dyt. Zümra Fındıkçı, Lise eğitimini 2015 yılında İstanbul Üsküdar Lisesi'nde (Sayısal) tamamlamıştır. Ardından lisans eğitimini İstanbul Bilgi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nü tamamlayarak Diyetisyen unvanı almıştır. 2018 -2020 tarihleri arasında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nde Aşçılık eğitimi almıştır.

Birçok sertifika programına katılmış olup başarılara imza atan Dyt. Zümra Fındıkçı, ileri seviyede ingilizce bilmektedir.

Mesleki çalışmalarına Zümra Fındıkçı Beslenme ve Diyet Danışmanlığı Merkezi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Spor
Dyt. Zümra Fındıkçı
Dyt. Zümra Fındıkçı
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube