Sosyal fobi mi? çekingenlik mi?

Sosyal fobi mi? çekingenlik mi?

~~Çekingenlik mi? Sosyal fobimi?
Çekingenlik sosyal ortamlarda suskun ya da geri planda kalmak olarak tanımlanmaktadır. Kişi bir takım öğretiler, kişilik özellikleri ya da rol modellerin etkisiyle sosyal ortamlarda geri planda ya da suskun kalmaktadır. Bu durum oldukça yaygındır ve hastalık kabul edilmez. Hatta bazı toplum ve kültürlerde çekingen olmak olumlu olarak bile değerlendirilmektedir. Ancak çekingenlik iş, ilişkiler, sosyal yaşam, okul yaşamı ve diğer önemli yaşam alanlarında belirgin sorun yaratıyorsa o zaman tanı sosyal fobi olarak değerlendirilir. Eğer bu durum bir tek performans gerektiren sosyal ve profösyonel ortamlarda ortaya çıkıyorsa “performans sıkıntısı” ya da “başaramama korkusu” olarak da tanımlanabilmektedir. Kendini çekingen olarak tanımlayan kişilerde yapılan bir çalışmada bu grubun sadece yüzde 12’ sinin sosyal fobi kriterlerini karşıladığı bulunmuştur. Yani her çekingen sosyal fobik değildir. Sosyal fobi sıklıkla ergenlik döneminde başlayan ve küçük düşeceği ya da aşağılanacağı, eleştirileceği korkusuyla sosyal ortamlardan ya da performans gerektirecek ortamlardan kaçınmayla seyreden bir durum olarak tanımlanabilir. Kişi sürekli olarak bu ortamlardan kaçınır ya da sıkıntı ile bu duruma katlanır. Bu duygu ve düşüncelere fiziksel bazı belirtiler eşlik edebilir (çarpıntı, ses titremesi, yüz kızarması, el titremesi, terleme, vs).

Sosyal fobide en çok korkulan durumlar;
Toplulukta konuşma, başkalarına tanıştırılma, yetkili kişilerle tanışma, telefon da konuşma, misafir kabulü, izlenme (imza, yazı gibi), şakalaşma, yemek yeme, genel tuvalet kullanma, alış veriş, kusmaktan korkma, kızarma korkusu, idrar kaçırma korkusu.
Sosyal fobinin tedavisi çoğunlukla kolaydır. Tedavi edilmediğinde  sıkıntı, depresyon, madde bağımlılığı, potansiyelin kullanılmamasına bağlı kariyer, ilişki problemleri ortaya çıkar.
Genelde ilaç ve psikoterapi yöntemleri ya da her ikisinin birleşimi kullanılmaktadır. Özellikle psikoterapi doğru uygulandığında çok işe yarar, seçilmiş ve gerekli durumlarda ilaç tedavisi eklenebilir.

Çeşitli psikoterapi yöntemleri kullanılır. Kişiye yakınlığa, anlama ve desteğe ihtiyaç duyduğunda utandığı farkettirilir. Yargılanma korkusunu abarttığı farkettirilir. Asıl yargılayıcı olanın kendisi olduğunu farkettiğinde artık bunu yansıtmaz ve yargılanmaya hassasiyeti azalır ve uzun zamandır kullanmadığı haklarını kullanmaya başlar. Üstüne gitme, korkuya dayanma, yüklenilmiş şemalardan kurtulma ve kutup çalışmaları gibi bir çok yöntemle kişi hızla düzelir.

 

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Mehmet Levent Soylu

Uzm. Dr. Mehmet Levent SOYLU, 1965 yılında Adana'da doğmuştur. Liseyi Tarsus Amerikan Lisesi'nde bitirdikten sonra Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp dokotru unvanı almıştır. İhtisasını ise yine aynı fakültede yapmış ve Psikiyatri Uzmanı olmuştur. 1 yıl boyunca Tavistok'da Cinsel taciz tedavisi ve Londra Psikiyatri Enstitüsü'nde “Evlilik ve Cinsel Terapileri” eğitimi görmüş olan Uzm. Dr. Mehmet Levent SOYLU,  Evlilik ve Cinsel Terapileri hakkında 20’den fazla bilimsel yayın ve makale sahibidir. Ayrıca “Erken Boşalmada Kendi Kendine Tedavi" adlı bir kitabı ve “Kadın Cinsel Sorunları” ile ilgili baskıda olan ikinci bir kitabı bulunmaktadır. 1997 yılında cinsel rollerle ilgili yapmış olduğu bir projesi TÜBİTAK tarafından desteklenmiştir. Uzm. Dr. Mehmet Levent SOYLU, 15 yıldır Cle ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Etiketler
Sosyal fobi nedir
Uzm. Dr. Mehmet Levent Soylu
Uzm. Dr. Mehmet Levent Soylu
Adana - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube