Sosyal fobi.

Sosyal fobi.

Evden çıkmak istemiyorum, topluma giremiyorum, tanımadığım kişilerle konuşmam işkence, hemen kızarıyorum, elim ayağım birbirine dolaşıyor, üniversiteden terkim, nedenini tahmin edin! Bir hoca bana taktı devamlı beni işaret ederek soru soruyordu, aslında hepsini bilmeme ve iyi bir öğrenci olmama rağmen rezil olacağımı düşünerek "Bilmiyorum" diye cevap veriyordum, bu nedenle ilk senenin ortasında okulu bıraktım. Biliyor musunuz, 10 yıldır neredeyse dışarıda yemek yiyemiyorum. Etraf bana bakar, elimden çatal bıçağı düşürür ve rezil olurum diye. Aslında elimin içi de çok terliyor, kimse ile tokalaşmak istemiyorum, galiba kokuyorum da, üstelik kilom fazla, tamam ben de bunların mantıksız olduğunu biliyorum ama en iyisi doktor 'hiç dışarı çıkmayayım' diyorum. Karşı cinsle konuşmak en zor olanı, hiç denemedim, bir kaç kez onlar gelip konuşmak istediler bir şekilde uzaklaştırdım, her yanım titriyor, ne yapacağımı bilemiyorum, esasında hiç de çirkin sayılmam hatta yakınlarım yakışıklı dahi olduğumu söylüyor, ama içimde hissettiklerimi hissetseniz sizde anlarsınız. TV'de konuşan sıradan insanları görüyorum, nasıl rahatlar, düşünsenize ben bizim bakkaldan dahi etrafı kolaçan edip kimse yokken ekmeğimi alıyorum...
Ben de mutlu olmak, evlenmek, iş sahibi olmak istiyorum ama yapamıyorum, annem ve babamla birlikte, çok yakın tanıdığım 8-10 kişiyle hayatım geçiyor, 'sosyal fobi' diyorlar, iyi de 'geçsin' diye ne yapabilirim...
Sosyal fobi insanların yaşantısını kabusa çeviren ve sık rastlanılan önemli rahatsızlıklardan biri. Kişi rezil olma, aşağılanma ya da küçük düşme korkusu ile çevreyle iletişimden kaçınıyor, 'yüzünün kızardığını etraf anlar' diye kimseyle iletişime girmiyor, evlenemiyor, çoluk çocuk sahibi olamıyor, meslek edinemiyor, mantıksızlığını kendisi de bildiği halde bu durumdan kaçınmak adına kariyerini dahi sonlandırıyor. Sosyal fobi gelişiminde ailenin rolü büyüktür. Hepimiz, 'el alem ne der' düşüncesi ile büyütüldük; çocukluk çağında sosyal aktivitelere itilmek önemli. Spor yapmak, çeşitli sosyal faaliyetler içinde bulunmak ilerde çok fazla kazanımlara neden olacaktır. Çocuğumuzun sosyal açıdan sağladığı becerileri yüceleştirerek kutlamalı ve özendirmeliyiz. Hayatının bir döneminde açılış ya da kapanış, mezuniyet ya da başlangıç konuşması yapmak, tanımadık insanlarla iletişime girmek, rezil olma pahasına tahtaya kalkıp karekökü bulmak, karşı cinsle açık açık konuşmak ve tartışmak, insanlar ile tokalaşmak bazen trilyonlarca para kazanmaktan fersah fersah önemlidir. Toplumlara en fazla zararı yüzü kızarmayanların verdiği bu yıllarda ahlaki değerleri fazlaca barındıran sosyal fobikler biran önce psikiyatrlara başvurmalı ve hatalar! yapmalıdır.

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Özkan Pektaş

Prof. Dr. Özkan PEKTAŞ, 1958 yılında Ankara'da doğmuştur. Lise eğitimini 1977 yılında Darüşşafaka Lisesi'nde bitirdikten sonra Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1984 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Mecburi hizmetini 1984-1986 yılları arasında Balıkesir Beden Terbiyesi İl Müdürlüğü'nde yerine getirmiştir. İhtisasını ise Bakırköy Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapmış ve 1991 yılında "Alkol ve Madde Bağımlılığında Aleksitimi" adlı tezi ile Psikiyatri Uzmanı olmuştur. 1987-1991 yılları arasında Bakırköy Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde başasistan olarak görev yapmış olan Prof. Dr. Özkan PEKTAŞ, 1991-1994 yılları arasında aynı hastanede Psikiyatri Uzmanı olarak görev almış, 1994 yılında yine aynı hastanede Başhekim Yardımcılığı görevin ...

Etiketler
Sosyallik
Prof. Dr. Özkan Pektaş
Prof. Dr. Özkan Pektaş
İstanbul - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube