Sorularla tüberküloz (verem) hakkında bilmek istedikleriniz

Sorularla tüberküloz (verem) hakkında bilmek istedikleriniz

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, aşısı bulunduktan sonra ortadan kalktığına inanılan tüberküloz (verem) hastalığına, her yıl ortalama 8 milyon kişi yakalanıyor ve 3 milyon kişi bu hastalık nedeniyle hayatını kaybediyor. WHO verilerine göre, günde 5 bin 500 ve 15 saniyede 1 kişiverem nedeniyle ölüyor. Dünya nüfusunun 3te 1i, yani 2 milyar kişi tüberküloz basili ile enfekte durumda.

Türkiye' de Durum

Türkiyede her yıl 20 bin yeni verem vakası ortaya çıkıyor. Türkiye nüfusunun 4te 1i verem basali ile enfekte, ancak rakamlarda bir artış bulunmuyor. Aksine hasta sayısında düşüş gözleniyor. Türkiyede 1950li yıllarda görülme sıklığı çok yüksek olan ve o yıllarda ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan hastalığın yaygınlığı, 1952 yılında başlatılan yoğun çalışmalarla hızla azaldı. Verem nedeniyle ölüm oranı, 1945 yılında yüzbinde 262 iken bugün yüzbinde 2.5e, hastalığa yakalanma oranı ise 1965 yılında yüzbinde 172 iken bugün yüzbinde 30a geriledi.

Tüberküloz Nasıl Bir Hastalıktır?

Tüberküloz asıl olarak akciğerlerde yerleşen, fakat tüm vücuda dağılabilen mikrobik, bulaşıcı, süreğen bir hastalıktır.

Tüberküloz Hala Korkulacak Bir Hastalıkmıdır?

Bilinen en eski hastalıklardan birisi olmasına; sebebinin kesin olarak bilinmesine; 50 yıldır tedavisinin mümkün olmasına ve üstelik korunulabilir bir hastalık olmasına karşın halen dünyada en yaygın ve ölümcül bulaşıcı hastalıklardan biri olmaya devam ediyor. Yılda üç milyonu aşkın kişi tüberküloz nedeniyle hayatını kaybediyor.

Nasıl Bulaşır?

Hastalığa sebep olan mikrop veremli hastadan sağlam kişiye geçerek yayılır. Çok daha nadir olarak hasta sığırların süt ve bu sütlerden yapılan süt ürünleri ile de bulaşabilir.

Hastadan Sağlam Kişiye Nasıl Geçer?

Verem mikrobu hava yoluyla bulaşır. Hasta kişinin öksürmesi, aksırması, konuşması ve nefes alıp vermesi sırasında havaya saçılan mikroplar havada günlerce asılı halde canlı kalabilir. Hasta kişiyle teması olan yani kapalı bir ortamda uzun süre aynı havayı soluyan sağlam kişiler nefes aldıklarında havadaki bu mikroplar onların akciğerlerine ulaşır ve orada yerleşerek hastalığı başlatır. Hastalığın yayılmasından sorumlu asıl bulaşma şekli budur. Bunun dışında cilt ve mukozalardan, doğum kanalından, anne sütünden de çok nadiren bulaşabilirse de pratikte bu tür bulaşmalar önemsizdir.

Her Tüberküloz Hastası Mikrobu Bulaştırırmı?

Balgamında mikrop bulunan, hastalığı yaygın olup öksüren hastalar daha çok bulaşmadan sorumludur. Akciğer dışı organ tüberkülozu olanlar, 15 gündür tedavi almakta olanlar pratik olarak bulaştırıcı değil.

Hastayla Teması Olan Her Sağlam Kişide Hastalık Ortaya Çıkar Mı?

Tüberküloz hastasıyla teması olup mikropla karşılaşan, hatta mikrobu soluyan kişilerin çok şükür ki az bir kısmında hastalık gelişir.

Neden Mikrobu alan Kişilerin Bazısında Hastalık Ortaya Çıkarken Diğerlerinde Gelişmiyor?

Bu solunan mikrobun sayısına, hastalık yapma gücüne (bazı mikroplar ölü veya zayıf olup hastalık yapamaz) ve sağlam kişinin direncine, savunma sisteminin kuvvetine bağlı olarak kişiden kişiye farklılık gösterir. Sigara içen, alkol alan, beslenmesi bozuk ve kötü yaşam koşullarına sahip kişilerde ve başka akciğer hastalığı, şeker hastalığı, bazı kan hastalıkları, AIDS ve böbrek hastalıkları gibi süreğen hastalığı olanlarda verem oluşma olasılığı daha yüksektir.

Mikrobun Bulaşmasından İtibaren Ne Kadar Süre Sonunda Hastalık Ortaya Çıkar?

Bu süre çok farklıdır. Mikrobu alan kişide bazen 1-2 ay; bazen bir kaç yıl bazen de onlarca yıl sonra hastalık gelişebilir. Veya hiç gelişmeyebilir.

Tüberküloz Akciğer Dışında En Sık Hangi Organ ve Dokuları Hastalandırır?

Kemik ve eklemler, böbrek ve üreme sistemi, beyin zarı, göğüs ve karın boşluğunu çevreleyen zarlar, cilt ve lenf bezelerinde sık yerleşir.

Tüberkülozun Belirtileri Nelerdir?

Hastalık ani ve gürültülü olarak ortaya çıkmaz. Sinsi ve yavaş ilerler. Hastalar genellikle aylardır devam ede gelen halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, hafif ateş, geceleri terleme gibi yakınmalarla hekime başvururlar. Zamanla bunlara öksürük ve balgam çıkarma da eklenir. Balgamda kan da gelebilir. Ağrıya pek rastlanmaz. Akciğer dışı organ tüberkülozlarında tutulan organla ilişkili yakınmalar bulunabilir. Örneğin idrarla ilgili şikayetler (kırmızı idrar yapma, idrar yaparken yanma vb.), boyunda lenf bezelerinin büyümesi gibi ..

TÜBERKÜLOZ TEŞHİSİ NASIL KONULUR?

Kişinin tüberküloz olduğu ancak vücut örneklerinde (balgam, idrar, mide açlık sıvısı, beyin omirilik sıvısı, plevra-periton sıvısı, lenf bezi aspirasyonu vb. ) tüberküloz mikrobunun görülmesi ve üretilmesiyle söylenebilir. Bazen alınan doku biyopsilerinde tüberküloza özgü değişikliklerin izlenmesiyle de tanı konabilir.

Tüberkülozun Tedavisi Mümkün mü?

Elimizdeki tedavi imkanlarıyla uygun şekilde tedavi edilmek koşuluyla artık tüberküloz %100e yakın tedavi edilebilir bir hastalık haline geldi. Ancak bu pratikte tüberküloz tedavisinde sorun olmadığı anlamına gelmez. Günlük uygulamalarda maalesef bir çok hastanın tedavisi yetersiz kalıp ve hastalık müzminleşmekte. Bunun nedeni de yanlış veya eksik tedaviler.

İlaç Direnci Oluşmuş Hastalarda Ne Yapılabilir?

Bu tür hastaların tedavisi güçleşmiş ve tedavinin başarılı olma olasılığı çok azalmıştır. Üstelik bu hastalar ilaçlara dirençli mikropları etraflarına yaydıkları için bunlardan mikrop kaparak hastalanan yeni kişilerin de tedavisi güçleşir. Bu şekilde toplumda tüberkülozun tedavi ve kontrolü giderek daha da zorlaşır.Her şeye rağmen ilaç direnci olan veya ilk tedavileri yetersiz olan hastaların mutlaka bu tür hastaların yatırılarak tedavi edilebileceği, alternatif ilaçların kullanılabileceği, dirençli tüberküloz tedavisinde deneyimli uzmanların bulunduğu merkezlere tedavi edilmeleri gerekir.

Tüberküloz İlaçlarının Ne Tür Yan Etkileri Vardır?

En önemli yan etki karaciğer üzerinedir. Bilhassa 35 yaşın üzerinde, alkol almış, hepatit veya başka karaciğer hastalığı olan kişilerde daha sık rastlanır. Görme, işitme ve denge üzerine olumsuz etkiler ile kırmızı yeşil renk körlüğü görülebilir. Böbrek ve sindirim sistemine zararlı tesirler olabilir. Allerjik reaksiyonlar da gözlenebilir.

Tedavi Sırasında Kontrol Gerekli Mi?

Hem tedavinin etkili olup olmadığını görmek, hem de olası ilaç yan etkilerini gözden kaçırmamak için hasta aylık olarak kontrollere çağrılmalı.

Tüberküloz Hastanın Verem Savaş Dispanserinde Takip ve Tedavisi Şart Mıdır?

Tüberkülozu konunun uzmanı bir hekim dışarıdan da tedavi edebilir. Ancak hastanın düzenli olarak takip edilebilmesi, ilaçlarını ücretsiz alabilmesi ve ülkemizdeki tüberküloz sorunu hakkında dokümantasyonların yapılabilmesi açısından dispansere kayıt yaptırılması gerekir.

Tüberkülozdan Nasıl Korunabiliriz?

Öncelikle hasta kişilerin teşhis edilip tedavi edilmesi gerekir. Çünkü kaynak onlardır. Bir hasta yılda ortalama 10 sağlam kişiye hastalığı bulaştırır. İkinci olarak hasta kişiden sağlam kişiye geçişin önlenmesi gerekir. Bunun için hastanın yaşadığı mekanın havalandırılması, negatif aspiratörlerle havanın temizlenmesi, ültraviyole ışınlama yapılması, hastanın maske kullanarak basil saçılmasının önlenmesi faydalı olabilir. Balgamında mikrop bulunan hastanın izolasyonuna artık pek başvurulmamaktadır. Üçüncü olarak sağlam kişilerin direncinin artırılması için aşılama yapılması gerekir. Eğer evde bir kişi tüberküloza yakalandı ise o hane halkı taranması ve gereken kişilere koruyucu tedavinin uygulanması gerekir.

Aşı Kimlere Yapılmalı?

Doğumu takiben ikinci ay sonunda ve ilk okula başlayan her çocuğa BCG aşısı denen tüberküloz aşısı yapılması gerekir. Aşı konusunda bazı çevrelerin akıl karıştırıcı yaklaşımları varsa da ülkemizin durumu göz önüne alındığında bu aşının mutlaka yapılması gerekir. Aşı hastalığı %100 önlemese de sıklığını azaltır ve ağır türlerinin ortaya çıkmasını önler.

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Adem Yılmaz

​Uzm. Dr. Adem YILMAZ, 1964 yılında Ardahan'da doğmuştur. Orta öğretimini İstanbul’da, Tıp Fakültesi’ni Atatürk Üniversitesinde tamamlamış 1987’de tıp doktoru unvanı almıştır. Uzmanlık eğitimini Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başlamıştır. Uzmanlık eğitimi süresince Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde alerji ve girişimsel tanı konularında rotasyonlara katılmıştır. Adana Ceyhan Devlet Hastanesi ne 1994 yılında Göğüs Hastalıkları uzmanı olarak göreve başlamıştır. Hacettepe Üniversitesi’ den Stratejik Hastane yönetimi eğitimini ve A.Ü. Sağlık işletmeciliği eğitimini tamamlamış olan Uzm. Dr. Adem YILMAZ, Türk Toraks derneği Çukurova Şube başkanlığı, sağlık politikaları çalışma grubu üyeliği görevlerinde bulunmuş ayrıca değişik dönemlerde sağlık yöneticiliği yapmıştır. 25 Civarında yayınlanmış bilimsel makalesi bulunan Uzm. Dr. Ad ...

Etiketler
Verem
Uzm. Dr. Adem Yılmaz
Uzm. Dr. Adem Yılmaz
Adana - Göğüs Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube