Vücut dışından uygulanan ve ilk olarak 1980 yılında kullanılmaya başlanılan şok dalga ile böbrek taşı kırma yöntemi(ESWL) idrar yolu taşlarının tedavisinde büyük değişikliğe yol açmıştır. Önceleri böbreğinde veya idrar yollarında taşı olan ve bu taşların kendiliğinden düşemeyeceğine karar verilen her hasta açık ameliyat yöntemi ile tedavi edilebilirdi. ESWL yönteminin ortaya çıkması ile bir çok hasta ameliyatsız kolayca tedavi edlebilir hale gelmiştir. Günümüzde daha gelişmiş ESWL cihazları ile böbrek ve idrar yolu taşları kolayca tedavi edilebilmektedir.
ESWL yöntemi taşları şok dalgaları ile küçük parçalar haline getirmektedir, idrar kanallarından gecebilecek boyuta gelen taşlar kolayca dışarı atılabilmektedir. Taş kırma işleminde taş üzerine olan bu yıkıcı ve parçalayıcı kuvvet taşı parçalarken böbrekler ve komşu organlardaki ince duvarlı damarsal yapılarda yaralanmaya yolaçarak kanamaya sebep olabilir. Aynı şekilde bu işlemin çok miktarda yapılması skar oluşumuna ve organ kayıplarına da sebebiyet verebilir.
TAŞ KIRMA İŞLEMİNE BAĞLI ERKEN DÖNEMDE OLUŞAN SORUNLAR
1-Taş parçalarının idrar yolu tıkaması, idrar geçişini engellemesi şiddetli böbrek ağrısı yanında böbrekte genişleme yaparak böbrek fonksiyonlarında bozulma yapabilir. Bu tıkanıklığa bağlı olarak enfeksiyon tablosu oluşarak pyelonefrit ismi verilen ciddi böbrek iltihabı oluşabilmektedir.
2- Taş kırma işleminde parçalara bağlı sorunlarla çok karşılaşmamak için belli bir boyutun üstünde(1.5 cm) ESWL işlemi uygulanmamalıdır. Cerrahi operasyonu riskli olan ve ESWL yapılma zorunluluğu olan hastalarda işlem öncesi double J stent takılması idrar kanalının tokanması ve enfeksiyon gelişimine karşı koruyucu olmaktadır.
ŞOK DALGASI İLE BÖBREK TAŞI KIRMA (ESWL) HAMİLELİKTE KESİNLİKLE KULLANILMAMALIDIR