Sağlıklı yaşamın kuralları

Sağlıklı yaşamın kuralları

SAĞLIKLI YAŞAMIN KURALLARI

Akraba olmayan, doğuştan özrü bulunmayan (kongenital) sağlıklı ana ve babanın bebekleri genel olarak sağlıklı olarak dünyaya gelmektedir. Fakat modern eğitimden, dengeli beslenmeden yoksun beslenen ve spor yapmayan bireyler, yaşlandıkça sağlıklı özelliklerini zamanla kaybetmektedirler. İşte bu yüzdendir ki çok değerli insanlarımızı genç yaşta kaybetmenin üzüntüsüne sık sık katlanmak zorunda kalmaktayız. Oysa gelişmiş ülkelerde yaş ortalaması artık 90 lı yaşlara tırmanmaktadır. Oysa ülkemizde maalesef her 3 dakikada bir insanımız kalp krizinden hayatını kaybetmektedir.

Bizi Sağlıklı Yaşama götüren iki yol vardır:
1- Dengeli beslenmek , sigara ve alkollü içecelerden uzak durmak ,
2- Açık havada düzenli spor yapmak ,

Bu yazımda sizlere her zaman ve her yerde kolaylıkla uygulayabileceğiniz bir spor olan yürüme‘ den ve sağlıklı beslenmenin temel kuralları ile Huzurlu ve Mutlu bir Yaşam için Pratik değeri olan konuları anlatmaya çalışacağım.

Yürüme: Gelişmiş ülkelerde bu sporu halkın yarıdan fazlası yaptığı halde ülkemizde maalesef yürümeyi tercih eden çok az kişi vardır.

Yürümek çok yararlı bir spor dalıdır. Çünkü yürürken tepeden tırnağa bütün vücudumuz antrenman yapmış olur. Sağlıklı yaşama sayılamayacak kadar çok katkısı bulunan bu sporun yalnız bedensel değil, ruhsal yararları da vardır. Spora ve özellikle yürümeye önem veren toplumlarda kalp, kardiyovasküler, akciğer, eklem, spor ve çocuk hastalıkları ile ilgili dernekler halkı aralıksız uyarmakta, yürümenin, dengeli beslenmenin, önemini sürekli vurgulamaktadırlar.

Yürüyen bir insanın akciğerlerinden bacaklarına, sırtından beynine kadar tüm vücudu hareket etmektedir. Vücutta toplanan fazla statik elektrik enerjisi de yürüme ile topraklama yoluyla vücuttan uzaklaştırılmaktadır. Vücutta toplanan zararlı yağları eritmek için de en geçerli yöntem yürümek ve spor yapmaktır. Belin alt bölgelerinde ağrılarından yakınan kişiler de yürüme sporu yapmaları öğütlenmektedir.

Sırt ağrılarından sürekli olarak sorunu bulunan 192 kişiden yürümeye başlayanların % 94 ünün ağrılarının azaldığı tespit edilmiş bilimsel bir gerçektir. Bu hastaların büyük bir çoğunluğun bel kaslarının kuvvetlendiği, daha rahat hareket edebildikleri ve vücutlarının daha esnek bir duruma geldikleri saptanmıştır .

Haftada 4 kez günde 3 km yürüyen insanların sırt ağrıları ve snirsel gerginliklerinin büyük bir ölçüde azaldığı da saptanan bir gerçektir.

Düzenli bir yürüyüş kalbin kaslarını kuvvetlendirmekte, çalışma yükünü azaltmakta ve dinlenme süresini uzatmaktadır. Bu bakımdan yürümek özellikle kalp ve damar hastalıklarından yakınanlar için çok yararlıdır. Çünkü yürüyenlerin tüm vücut hücreleri havanın oksijeninden daha çok yararlanır.

Bu sporu yapanların kanlarındaki trombositler (kanın pıhtılaşmasında rol oynayan kan hücreleri) birbirine yapışarak kümeler oluşturamamakta ve böylece damarlar tıkanmamaktadır. Yürüme sporunu alışkanlık haline getiren kişilerde; Kalp krizlerinin azaldığı, Kanın akış hızı kolaylaştığı, Kanlarındaki Kolesterol ve Trigliserid düzeylerinin de (sağlıklı bir diyet ile birlikte) azaldığı bilimsel olarak saptanmış bir gerçektir. Yaşları 30-49 arasında olan kişiler üzerinde araştırmalar yapılmış , haftada beş kez günde 45- 60 dakika yürüyenlerde kalp hastalıklarının çok daha seyrek görüldüğü de saptanmıştır.
Yürümek, Hipertansiyonu (yüksek tansiyon) aşağı çekerek onu kontrol altında bulundurur. Hafif yada orta derecede hipertansiyonu olanların kan basınçları , yürümeye başladıktan birkaç hafta sonra normale düşmektedir. Yürüme sporunu yapan hipertansiyonlu hastalarda % 20 – 25 oranında bir iyileşme olmakta, bu iyileştirme yönteminin tansiyonu düşüren, dinlendirici, antihipertansif ilaçlarla (ACE İnhibitörleri ve Kalsiyum Kanal Blokerleri ) daha yararlı olduğu saptanmıştır. Aslında alınan tüm sentetik ilaçların yan etkileri ve vücutta uyuşmazlıklara yol açtığını da göz önünde bulundurmak gerekir.

Yürüme sporuna başlayanların kemikleri ve iskelet sistemi, omurgaları ve eklemleri kuvvetlenmeye başlar. Bu özellikle Menapoz sonrasındaki bayanlar ve Andropozdaki erkekler için de çok yararlıdır. Bu dönemde görülen Osteoporozun (kemiğin süngerimsi biçim alması) tedavisinde ilaçlarla birlikte yürüme sporu iyileştirmeyi hızlandırmaktadır.

Yürüyenlerin beyninde ağrıları ve acıları yok eden ENDORFİN adını verdiğimiz (Morfinden 10 kat daha kuvvetli ağrı kesici özelliği olan ve beynimizin üretip salgıladığı bir molekül) molekül artmakta ve bu sayede insanların yaratıcı yeteneklerinde gelişme olmaktadır. Vücut antranmanları ve yürüyüş ayrıca endişe ve korkuları da gidermektedir

Sağlıklı bir Yaşam için ,
1- Gürültüden, gerilimli yerlerden uzak durun ,
2- Bol bol yürüyüş yapın ,
3- Mümkünse Deniz kenarında yürüyün, Yüzün Yüzme sporunun Sağlık üzerine çok büyük yararı olduğu saptanmış bir gerçektir.
4- Sakin, Temiz, Su Kenarlarında Gezi ve Yürüyüş, Piknik yapın ,
5- Alkol , Sigara ve Uyuşturucudan uzak yaşayın ,
6- Yaşamı ve İnsanları sevin ,
7- Olumsuz, Negatif , Karamsar insanları yaşamınızdan çıkartın ,
8- Mutlaka her gün müzik dinleyin ,
9- Sürekli Pozitif düşünün, Sakin olun, Acele etmeyin (Unutmayın ki EN KRİTİK AN EN SAKİN OLUNMASI GEREKEN ANDIR )
10- Yapamam , Başaramam , Mümkün değil , Olmaz bu kelimeleri yaşamınızdan atın.
11- Asla Umutsuzluğa kapılmayın, çaresizliğe düştüğünüzde bir hekimden mutlaka profesyonel yardım alın .
12- TV'lerde konuşan ve hekim olmayan insanların söylediklerine inanmayın, kendi kendinize hastalık teşhisi koymayın ve kesinlikle hekim kontrolü dışında İlaç kullanmayın ,
13- Bol ve Temiz, Kireci az su için ,
14- Uykunuzu aksatmayın mümkünse günde en az 8 saat uyuyun,( Unutmayın ki en iyi dinlenme şekli uykudur.)
15- Günlük yaşamınızda ve TV de sizi geren, sıkıntı veren olay ve kişilerden hemen uzaklaşın ,
16- Her zaman sakin olun, sıkıldığınız zaman derin derin nefes alın rahatladığınızı göreceksiniz.
17- Olumlu, Yaşam Sevinci veren , Dizleri seyredin – Kitapları okuyun , Karamsar , Kötü , Tehlikeli yerlerden hemen uzaklaşın,
18- Yapıcı olun, Gülümseyin ve hayatınızı Mutlu, Huzurlu bir biçimde yaşayın. (Unutmayınız ki Mutluluk ve Huzuru Para ile satın alamazsınız. )

Şimdide biraz da beslenme ile gerçeklerden bahsedeceğim. Bol bol sebze ve meyve yiyin, yumurta iyi bir besin kaynağıdır. Özellikle büyüme çağındaki çocuklar ve gençlerde çok iyi ve ucuz bir besindir. Fakat özellikle 40 lı yaşlardan sonra yumurtayı haftada 1 yada 2 ye düşürün. (Unutmayın ki yumurtanın sarısında yaklaşık 200 mg kolesterol vardır ). Tavuk yiyin, bol bol balık tüketin. Balığı mümkünse ızgara olarak yiyin. Kırmızı eti mümkün olduğunca az tüketin ve özellikle et yağının olduğu kısımları kesinlikle yemeyin. Tereyağını, margarini ve diğer katı yağlar ile (ki bunlar doymuş yağlardır ve kalp için çok çok tehlikelidir ) mümkünse kullanmayın. Kızartmalardan uzak durun. Haşlama ve ızgarayı tercih edin. Fritöz kullanımında kullandığınız bitkisel sıvı yağı mümkünse 3 defadan fazla kullanmayın. Zeytinyağı tüketin (zeytinyağının kandaki HDL : High Density Lipoprotein adını verdiğimiz iyi huylu kolesterolü yükseltip damarlarımızı koruduğu bilimsel olarak tesbit edilmiş bir gerçektir.) Antioksidan özelliği olan Turunçgillerden portakal, mandalina, greyfurt ve limonu bol tüketin. Yeşil bitkileri mutlaka sofranızda bulundurun. Hayvansal yağı kesinlikle kullanmayın mümkünse evinize bile sokmayın.

Sağlıklı günler dileği ile….

Uzman Dr.Ali AYYILDIZ
Veteriner Hekimi – İnsan Anatomisi Uzmanı Dr.

 

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Ali Ayyıldız

Etiketler
Dengeli beslenme
Doç. Dr. Ali Ayyıldız
Doç. Dr. Ali Ayyıldız
İstanbul - Anatomi
Facebook Twitter Instagram Youtube