Ramazan ve sebze-meyve suları

Ramazan ve sebze-meyve suları

Sebze ve Meyvelerin Beslenmedeki Önemi Nedir?

Beslenme alışkanlıkları kalp - damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, kanser gibi pek çok hastalıkta önemli rol oynamaktadır. Yüksek oranda sebze ve meyve tüketimi birçok kronik hastalıktan korunmada etkili olmaktadır.
 

Sebze ve meyve tüketimi ile kalp - damar hastalıkları, bazı kanser türleri, inme, diyabet, Alzheimer hastalığı, katarakt ve yaşla ilintili fonksiyonel kayıp riskinin azalması arasında kuvvetli bir ilişki vardır. Bu etkilerin sebze ve meyvelerin içerdiği diyet posası, folik asit, potasyum ve Beta - karoten, C vitamini, E vitamini gibi antioksidan etkinlik gösteren biyoaktif fitokimyasal bileşenlerden kaynaklandığı vurgulanmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda biyoaktif bileşenlerin sebze ve meyvelere kıyasla sebze ve meyve sularından daha kolay emilebildiği belirtilmektedir.
 

Düşük sebze ve meyve tüketimi; kardiyovasküler hastalıklar (%85), iskemik kalp hastalıkları (%31), gastrointestinal kanser (%19), kanser (%15) ve inme (%11) gibi sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü bol bol sebze ve meyve tüketilmesini önermektedir.

Özelikle kabuklu olarak yenebilen sebze ve meyveler ile kuru meyveler iyi birer posa (lif) kaynağıdırlar. Böylelikle şeker, kolesterol ve kan basıncı seviyelerini istenilen düzeylerde tutmaya yardımcı olmaktadır. Su ile birlikte midede şişerek tokluk, doygunluk hissi uyandırmaktadır. Aynı zamanda dışkılama sayısını ve miktarını artırarak kabızlığı önlemekte ve özellikle kalın bağırsak kanserinden koruyucu etkiler göstermektedir. Günlük posa alımını artırmak adına sebze, meyve ve sularının tüketimini artırmakta yarar vardır.

Yemekte Meyve / Meyve Suyu Tüketmek Sakıncalı mıdır?

Halk arasında en yaygın olarak karşımıza çıkan doğru bilinen yanlış; meyvelerin yemeklerden 2 saat sonra tüketilmesinin gerekliliğidir. Aksi taktirde meyvelerde bulunan meyve alkolleri kişiyi siroza sürüklemekte, içerisindeki şeker yağa dönüşmekte ve kilo aldırmakta gibi kanılar söz konusudur. Gerçekle uzaktan yakından bir ilişkisi olmayan bu haber diyetisyen olmayan, bir de kendilerini otorite olarak gören bazı sağlık personeli tarafından ortaya atılan bir konudur. Halbuki meyvelerde bulunan meyve asitleri sindirimi kolaylaştırmaktadır. Aynı zamanda meyvelerin içerdiği C vitamini, birlikte yenildiği besinler içerisindeki demir mineralinin emilim oranını artırarak anemiye (kansızlığa) karşı etkili olmaktadır. Meyve alkollerinin de içki olarak tüketilen alkoller ile isim benzerliği dışında hiçbir bağlantısı olmadığı için asla karaciğerde sorun yaratması gibi bir durum söz konusu değildir. Demek ki yemekle birlikte meyve yemek veya meyve suyu içmek sorun yaratmadığı gibi ekstra faydalar sağlamaktadır. O halde Ramazan sofralarını gazlı içeceklerle süslemektense meyve sularını tercih etmekte yarar vardır.

Hangi Meyve Suları Önerilmektedir?

Uluslararası standartlara ve Türk Gıda Kodeksi'ne göre meyve suyu ve benzeri içecekler, içerdikleri meyve oranına göre üç gruba ayrılmaktadır: Meyve suyu, meyve nektarı ve meyveli içecekler. İlave olarak, ürettikleri meyve aromalı ve toz içecekleri de bu üç gruptan birine dahil gibi göstererek pazara sunan bazı firmalar tüketicinin bilgi eksikliğinden faydalanmaya çalışmaktadır. O nedenle içerdiği meyve oranı %100 olan ve hiçbir gıda katkı maddesi içermeyen  meyve suları, meyve çeşidine göre %25 - %50 oranında meyve içeren  meyve nektarı ve içerdiği meyve oranı en az %10 olan meyveli içecekler tercih edilmelidir. %10’un altında meyve içeren; tat, koku ve renk verici katkı maddeleri ile hazırlanan meyve aromalı içeceklerden ve su ile karıştırılarak hazırlanan toz içecekleri tercih etmemek daha sağlıklı olacaktır.

Sıvı İhtiyacı Meyve Suları

Yaklaşık %70’i sıvı olan insan vücudunun günde ortalama 2.5 litre sıvı kaybettiği düşünülürse; meyve suları vücuda kaybettiği sıvıyı geri kazandırdığı gibi, C vitamini, karotenoid ve fenolik bileşik içerikleri ile bazı kanser türleri ve kronik hastalıklara karşı koruyucu etkiler de göstermektedir. Hücrelerin yaşamsal faaliyetleri ve bu sayede vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesi, vücudun su dengesinin korunması ile mümkündür. Vücudun su dengesi; solunum yoluyla, idrarla, terle ve dışkı ile kaybedilen sıvının yeniden su ve sulu besinler ile sağlanmaktadır. Özellikle sebze ve meyve suları susuzluğu giderdiği gibi, sağlığı da olumlu yönde etkilemektedir. Ramazan süresince lifli besinlerin tüketimindeki azalma da göz önüne alınacak olursa sıklıkla başvurulabilecek faydalı içecekler olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dyt. Turgay Köse

Uzm. Dyt. M. Turgay KÖSE, 1977 yılında İstanbul'da doğmuştur. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde başladığı lisans eğitimini başarıyla tamamlayarak Diyetisyen unvanı almıştır. 2004 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans programını tamamlayarak Toplu Beslenme Sistemleri Bilim Uzmanlığı almıştır.

Uzm. Dyt. M. Turgay KÖSE, Muğla Bodrum'da bulunan Sianji Well - Being Resort'ta hizmet vermektedir.

Etiketler
Meyve suyu
Uzm. Dyt. Turgay Köse
Uzm. Dyt. Turgay Köse
Muğla - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube