PSORİASİS VULGARİS (SEDEF HASTALIĞI)


PSORİASİS VULGARİS (SEDEF HASTALIĞI)
Psoriasis, derinin kronik, tekrarlayıcı bir hastalığıdır. Üzerindeki skuamların (kabukların) renginden dolayı halk arasında sedef hastalığı olarak bilinmektedir. Genellikle saçlı deri, özellikle diz ve dirsekler olmak üzere kalça ve göbek gibi bölgelerde ve tırnaklarda yerleşme eğilimindedir. Hastalığın şiddeti, yaygınlığı ve süresi hastadan hastaya değişir. Psoriasisin etyopatogenezi yani nedeni tamamen aydınlatılamamış olmakla birlikte genetik yatkınlık ve bazı tetikleyici faktörlerle ortaya çıkan immunolojik değişiklikler üzerinde durulmaktadır.
Psoriais'in görülme sıklığı nedir?
Psoriasis'in toplumdaki sıklığının %1-3 olduğu tahmin edilmektedir. En sık beyazları, daha az Asyalıları, en az zencileri etkilemektedir. Psoriasis tüm yaşlarda görülmekle birlikte pik yaptığı yaş grupları 16-22 ve 57-60 dır. Doğumsal olabileceği gibi, 103 yaşında ortaya çıkmış bir vaka bildirilmiştir.
Psoriasis her iki cinsi de eşit oranda tutmaktadır .
Psoriasis'in nedeni nedir?
Etyolojisi (nedeni) KALITSALDIR.
Hastalığı tetikleyen faktörler nelerdir?
*Travma: Kesi, ekskoriyasyon, yanık, radyasyon, tatuaj, aşılama, deri testleri, basınç, koter, irritan maddeler, fronkül, herpes zoster enfeksiyonu, liken planus, fotosensitivite gibi pek çok endojen ve ekzojen nedene bağlı olarak ortaya çıktığı bildirilmiştir.
*İnfeksiyonlar: Başta streptokoksik üst solunum yolu enfeksiyonları olmak üzere enfeksiyon odakları iyi bir tetikleyicidir. Sterptokoklar dışında Candida albicans, Malassezia furfur, Enterococcus faecalis, Escherichia coli, Pseudomonas aeruginosa, Proteus türleri, Helikobacter pylori enfeksiyonlarının da tetikleyici olabileceği ileri sürülmüştür. HIV-1 enfeksiyonu da önemli bir tetikleyici faktördür.
*Endokrin ve metabolik faktörler: Psoriasisin puberte ve menapozda arttığına dair bulgular mevcuttur. Bazen gebelikte psoriasisin düzeldiği, gebelik sonrası nüks ve tedaviye direnç geliştiği gözlenmiştir. Gebelik, premenstrual dönem ve yüksek doz östrojen tedavisi generalize püstüler psoriasise neden olabilir.
*İlaçlar: Lityum, beta adrenerjik reseptör blokerleri, antimalaryal ilaçlar, steroid dışı antiinflamatuar ilaçlar, angiotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri, tetrasiklin, interferon, digoksin, ranitidin, iyot, psoriasis tedavisinde kullanılan etretinat, antralin, vitamin D3 analogları, sistemik veya geniş alanlara topikal olarak uygulanan potent kortikosteroidlerin kesilmesi psoriasisi uyardığı bilinen başlıca ilaçlardır.
*Stres:
*Güneş ışığı: Psoriasis kışın kötüleşir, yazın güneşin etkisi ile düzelir. Bazı psoriasislilerde ise şiddetli güneş ışığının travmatize etkisi vardır.
*Alkol: Alkolün tedaviye uyumu azalttığı ve fazla içenlerde hastalığın tedaviye daha dirençli olduğu bildirilmiştir.
Psoriasis'in laboratuvar bulgusu var mı?
Hastalığın özel bir laboratuvar bulgusu yoktur. Bazen hiperürisemi, ve hafif derecede anemi saptanabilir. Hastalığın aktivitesi ve yaygınlığına paralel olarak artmış sedimentasyon hızı, c-reaktif protein ve alfa-2 mikroglobulin bulunabilir .
Psoriasis'in kliniği.
1)Psoriasis Vulgaris: En sık görülen formudur. Bu klasik tipin karakteristik lezyonları keskin sınırlı, pembe-kırmızı eritemli bir papül veya makül üzerinde yerleşmiş sedefi-beyaz parlak skuamlar gösterir. Ancak yaygın tutulumda kaşıntı ve hassasiyet görülebilir. Bu yakınmalar nem oranının düşük olduğu durumlarda (örneğin kışın) daha dikkat çekici olurlar. Psoriatik lezyonların bir özelliğide terlememeleridir ve iyileşmeden sonra da uzun süre geri gelmez.
Hastalık travmaya bağlı olarak diz, dirsek, sakrum ve saçlı deride başlar. Daha seyrek olarak avuç içi, tırnaklar ve büklüm yerlerinde dahi başlayabilir. Yüz tutulumu oldukça seyrektir. Yerleşim genellikle simetriktir .
2)Guttat (erüptif)Psoriasis: Çocuk ve genç erişkinlerde görülür. Genellikle streptokoksik bir infeksiyonu takiben, aniden ortaya çıkan papüloskuamöz lezyonlar ile karakterizedir. Gövde tutulumu ön planda olmakla birlikte yüz, kulak, saçlı deri ve kol-bacak tutulumu da olabilir.
3)Atipik Psoriasis Tipleri:
Eritrodermik Psoriasis
Püstüler Psoriasis
Psoriatik Artrit: Psoriasis ile birlikte olan, hastaların yaklaşık %5-7'sinde görülür. 20-40 yaşlarında daha sıktır . Artrit genellikle psoriasisden sonra ortaya çıkar .
Psoriasis'de tedavi var mı?
Hastalığın kaybolmasını sağlayan hem yüzeysel hem sistemik çok farklı tedaviler vardır.
Psoriasis tedavisinde amaç, hastanın yaşam kalitesini yükseltmek ve hastada yan etki oluşturmadan uzun remisyon (hastalıksız) dönemleri sağlamaktır.
Psoriasis yaşam kalitesini bozan bir hastalıktır. Hastalığın ömür boyu devam etmesi, iyilik dönemlerinin kimi zaman erken tekrarlarla kesilmesi, iş gücü kaybına neden olması, tedavi için sağlık kuruluşlarına sık sık başvurması, estetik olarak yarattığı bozukluklar hastanın yaşam kalitesinde önemli bozukluklara yol açmaktadır. Bu nedenler tetikleyici faktörlerin önlenmesinin ve koruyucu önlemlerin önemini artırmaktadır. Psikoterapi, rutin bir tedavi yaklaşımı değilse de akut ataklar sırasında emosyonel stresin giderilmesi yaralıdır. Akut ve kronik infeksiyon odaklarının eradikasyonu yapılmalıdır. Travmalarda, hastalığı alevlendirebilecek ilaçlardan uzak durulmalıdır. Derinin kuru kalması önlenmelidir.
Psoriasis tedavisinde karşılaşılan en baştaki güçlük hastaların kısa sürede cevap alamayınca değişik merkezlere gitmeleri ve tedavileri uygulamaları olmaktadır. Bu nedenle tedaviye başlamadan önce bu hastalığın bulaşıcı olmadığı, çok az görülen klinik tabloları dışında psoriasisin genel durumu bozmayacağı, hayatı kısaltmayacağı ve iç organları tutmayacağı açıklanmalıdır. Psoriasisin yapılan tedaviler ile uzun süreli bir iyileşme dönemine girebileceği, ancak tekrarın görülmesinin sürpriz olmadığı; bazen de tamamen geçebileceği anlatılmalıdır.