PRP (platelet rich plasma), kişinin kendi kanından elde edilen platelet/trombosit hücrelerinden zengin plazma demektir.
Vücuttaki temel görevi kanın pıhtılaşmasını sağlamak olan plateletler, içerdikleri büyüme faktörleri sayesinde yara iyileşmesinde, doku onarımında, yeni damarların oluşmasında, kollajen ve elastin yapımının ve saç hücrelerinin uyarılmasında rol alır.
Plateletlerin bu yararlı etkilerinden faydalanmak için elde edilen plateletten zengin plazmanın (PRP), ihtiyaç duyulan bölgeye enjeksiyon yoluyla uygulandığı işleme PRP uygulaması denir.
PRP Nasıl Uygulanır?
PRP yalnızca alanında uzman hekimler tarafından uygulanması gereken bir işlemdir.
İlk olarak hastadan belirli oranda kan alınır ve bu kan steril koşullarda bir tüpün içerisine konur. Ardından kan santrifüj dediğimiz bir cihaza konarak içeriğindeki platelet dediğimiz hücrelerin bulunduğu kısım ayrıştırılır. Bu hücreler büyüme faktörlerini yüksek oranda içerisinde barındırır.
Kanın büyüme faktörlerinden zengin bu bölümü sorunlu alanlara çok küçük iğnelerle enjekte edilir.
PRP 2-4 hafta aralıklarla yaklaşık olarak 3-4 seans uygulanmaktadır.
PRP bazen mezoterapi, dermapen, Altın iğneli radyofrekans gibi işlemlerle de kombinlenebilir.
PRP Uygulaması Hangi Alanlarda Kullanılır?
PRP; saç dökülmesinden, cilt gençleştirmeye, ağrı tedavisinden, ortopedik pek çok hastalığın tedavisinde kullanılır.
Dermatolojik ve estetik amaçlı özellikle uygulanan alanlar;
Deriye esneklik ve parlaklık kazandırmak amacıyla cildin gençleşmesini sağlamak için,
Yüz, el ve kollar, bacak içleri, boyun ve dekolte gibi bölgelerdeki kırışık görünümü, sarkmalar ve lekelenmeleri azaltmak için,
Saç dökülmesini önlemek, yeni saç çıkışını desteklemek için,
Yara, çatlak ve deri hasarında deri onarımını sağlamak için,
Lazer gibi işlemler sonrasında derinin daha hızlı iyileşmesini sağlamak için PRP’den faydalanılır
PRP Yan Etkileri Nelerdir?
PRP tedavisinde kullanılan madde kişinin kendi kanıdır. Bundan dolayı da alerjik reaksiyon ya da ciddi bir sorun meydana gelmez. Uygulama yapılan alanda morluklar ya da şişlikler gibi geçici durumlar gelişebilir. Ancak ciddi ve uzun vadeli bir yan etkisi söz konusu değildir.