Polikistik over tedavisi ve sonrası

Polikistik over tedavisi ve sonrası

Polikistik yumurtalığı olan kişilerde laparoskopik over  drillingi denilen yeni bir cerrahi yöntem de kullanılmaktadır. Bu yöntemle laparoskopi dediğimiz göbekten içeri küçük bir boru ile içeri girme işlemi yapılmakta, sonra yumurtalıkların içine değişik koter denilen cihazlarla ısı verilmekte, yumurtanın kabuğu değişik yerlerden delinerek yumurtalığın içine girilmekte ve burada koter ısısıyla tahribat yaratılmaktadır. Yumurtanın iç dokusundan da LH hormonu salgılandığı için bu tahribat kandaki LH hormonu seviyesini düşürebilmekte, bazen doğal yumurtlamaya ve adetlerin doğal olarak düzene girmesine yol açabilmektedir.

Bazı yayınlar da bu ameliyatın polikistik yumurtalıklı hastalarda ilk yıl içinde %50’ye varan gebelik şansı yarattığını söylemektedirler.

Polikistik over hastaları gebe kaldıktan ve doğum yaptıktan sonra iki bebek arasında da adetlerini düzenleyebilmek için bir çeşit doğum kontrol hapı ile yaşamaları hem kendi cilt sağlıkları için hem de adetlerini düzenli olabilmeleri açısından gereklidir. Bu hastaların gebelikleri bittikten sonra da 40 yaşına kadar hatta sonrasına kadar adet düzenleyici ilaçlara ihtiyaçları olabilir. Çünkü polikistik yumurtalık hastalığı geçmemekte devam etmektedir.

Özellikle uzun süre tedavi edilmemiş, düzensiz adet gören polikistik hastalarında rahim zarı kanseri (rahim kanseri) daha sık görülmemektedir. Çünkü bu hastalarda yumurtlama olmamakta, yumurtlama olduktan sonra ortaya çıkan progesteron dediğimiz koruyucu hormon bulunmamakta, bu durumda rahim kanserine neden olan östrojen dediğimiz kadınlık hormonunun karşı dengesi olmadığı için meydan östrojene kalmakta ve bu da rahimde kanser olma ihtimalini yüksek  şekilde arttırmaktadır.

Yine bu hastalar ileriki yıllarda da dahili yönden incelenmeli, kolesterol, yüksek tansiyon ve kalp-damar hastalıklarıyla ilgili kontrollerini olmalıdır. Yine bu kişilerin kız çocuklarında da polikistik over hastalığı olabileceği için onlarla ilgili tanılar, takipler ve tedavilere de bilinçli bir şekilde erken yaşta başlanmalıdır.

Toplumda %10 ile %20 arasında rastlanılan bir hastalık olmasından dolayı polikistik yumurtalık hastalığı artık her kadın-doğumcunun daha sık gördüğü, daha  kolay tanıdığı ve tedavi ettiği bir hastalık haline gelmiştir. Genç kızlarımızda özellikle ergenlik çağında düzensiz adetler ve ciltteki sivilceler, yağlanma, tüylenme gibi şikayetler olduğu zaman mutlaka kadın-doğum uzmanına başvurarak bu konuda kontrol edilmeli ve tedaviye başlamalıdırlar.

İnsanlar polikistik over hastalığı ile doğar ve bu hastalıkla ölürler. Dolayısıyla bütün hayat süresince bu hastalığın ergenlikte, bebek sahibi olmakta, menopoz öncesi ve sonrasında ve menopoz sonraki yaşantıda kadın-doğumcular  ve dahiliyeciler tarafından bir ekip halinde takip edilmeleri gereklidir. Bu takip ve tedaviler sonrasında da bu hastalar diğer insanlar gibi sağlıklı, güzel bir ömür sürebilirler.

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Teksen Çamlıbel

Prof. Dr. Teksen ÇAMLIBEL, 1968 yılında Ankara Fen Lisesi’nden mezun olmuştur. hemen ardından İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini birincilikle bitirmiş ve tıp doktoru unvanı almıştır. Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisası için Johns Hopkins Hospital ve Medical Collage of Ohio’da bulunmuştur. 1979 -1981 yılları arasında ise Albany Medical Collage of Newyork’da Jinekolojik Onkoloji (Kadın Kanserleri) üst ihtisasını tamamlamış ve aynı üniversitede yüksek ihtisas sonrası öğretim üyesi olarak görev yapmıştır. Prof. Dr. Teksen ÇAMLIBEL, Türkiye’ye dönmesinin hemen ardından Marmara Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünü ve 1990 yılında da International Hospital Kadın hastalıkları ve Doğum Bölümü'nde İstanbul’un ilk tüp bebek merkezini kurmuştur.  Türkiye’de kadın sağlığı konusunda pek çok ilklere imza at ...

Etiketler
Polikistik over hastalığında teşhis
Prof. Dr. Teksen Çamlıbel
Prof. Dr. Teksen Çamlıbel
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube