Pap smear testi nedir?

Pap smear testi nedir?

‘Pap smear’ kadın kanserlerinde çok önemli bir tarama testidir. Hücrelerdeki değişiklik en başında bu testle anlaşılır.

Rahim ağzı ve vajinadan dökülen hücrelerin bir fırça yardımı ile toplanıp, özel bazı maddelerden geçirildikten sonra mikroskopla izlenmesi demektir. Bu izlenme olayı sırasında rahim ağzı ve vajinadaki kanser veya kanser öncesi değişime uğramış bazı hücreler seçilebilir ve doktora daha ileri araştırma yapması için uyarı verilir. Bu ileri araştırma vajina ve rahim ağzının ‘kolposkop’ denilen özel bir dürbünle büyütülerek incelenmesi ve burada anormal hücrelerin oluşturduğu doku değişikliklerinden parça alınarak teşhis ve tedavilerin yapılmasıdır.

Rahim ağzı kanseri bilindiği gibi kanser olmadan önce uzun süren bir süreçten geçmektedir. Bu süreçte önce rahim ağzındaki hücreler hafifçe değişiklik göstermekte sonra bu değişiklik hafif, orta ve ağır gibi değişik etaplardan geçmektedir. Bu etapların ilk günlerinde kanser durumu söz konusu değildir ve tedavi basitçe yapılabilir. Ancak ağır hücre değişikliğinden sonra uzun bir zaman tedavi etmeden beklenilirse hakiki rahim ağzı kanseri oluşmaya başlar ve bundan sonra da kadının rahmini veya bazı durumlarda hayatını kurtarmak mümkün olmayabilir.

İşte ’Pap smear’ testi, rahim ağzı kanserindeki bu yavaş gelişimden faydalanarak hastalığın kanser olmadan önce tedavisine olanak sağlayacak bir inceleme yöntemidir. Genellikle ‘Pap smear’ testlerinin yoğun bir kadın-doğum kliniğinde yüzde 3 ile yüzde 5’i anormal çıkmaktadır. Son yıllarda bunda bir artış söz konusu olmuştur. Bunda ki temel sebep ise cinsel ilişki ile bulaşan ‘HPV’ denilen ‘İnsan Siğil Virüsü’nün ülkemizde de artmasıdır.

‘HPV’ virüsü cinsel ilişki ve yakın cilt teması ile geçmekte ve insanın bacak arası bölgesinden başlayarak erkeklerde testis ve penise, kadında ise vulva, vajina ve rahim ağzına kadar uzanan bölgeyi etkilemektedir. Bu virüsün 100’e yakın cinsi vardır ve bu cinslerden en sık rastlanılanlar 6, 11, 16 ve 18’incisidir. Bu cinslerden 6 ve 11 düşük riskli virüsler diye kabul edilir ve bu virüslerin alınması durumunda hücre değişikliğinin kanser yönünde olması az bir ihtimaldir. Ancak 16 ve 18’inci cins virüsler alındığında (yüksek riksli virüsler), hücrelerde daha çok tahribat yaparak kanserleşme yönünde gelişim olabilir. Günümüzde, kadınlarda vajina ve vulva kanserinin çok önemli bir kısmının HPV virüsünden dolayı oluştuğu artık bilinen bir gerçektir. Bu yüzden ülkemizde de yapılan ‘Pap smear’ testlerinde virüs etkisi ortaya çıktığı zaman bu virüsün cinsinin saptanması ve buna göre tedavinin yapılması gerekmektedir.

Kadın sağlığı konusuna hassas olan Jinemed Sağlık Merkezleri’nde ‘Pap smear’ testleri ince yayma tekniği ile yapılmakta ve virüs etkisi görülürse virüsün cinsi araştırılıp, bulanabilmekte sonra da virüsün cinsine göre tedavi verilmektedir.

Özetlemek gerekirse; 6 ve 11 gibi düşük riskli virüslerin alınması durumunda bunların hücrede yapacağı değişiklikler genellikle ılımlı olmakta ve bazen hücresel değişiklikler sadece izlemeyle geçebilmektedir. Yüksek riskli virüslerin alınması durumunda ise hücrelerde hafif, orta ve ağır değişiklikler daha hızla gelişmekte, bunların kansere doğru ilerlemesi daha hızlanmakta ve tedavi edilseler bile bu tarz değişikliklerin zaman içinde geri gelme ihtimalleri yüksek olmaktadır.

HPV’ye karşı çok yakın zamanda aşı geliştirilmiştir ve ülkemizde de yapılmaya başlanacaktır. Bu aşı ideal olarak kız ve erkek çocuklarında cinsel ilişkiye geçmeden önce yani 12–13 yaşlarında yapılmalıdır. Bu hastalığı geçirmemiş insanlarda her yaşta aşı yapılabilir. Bu aşı 6, 11, 16 ve 18’e karşı etkilidir. Çünkü bu 4 cins bütün HPV’lerin yüzde 90’ından fazlasını temsil etmektedir.

Dolayısıyla son yıllarda artan ‘Pap smear’ anormalliklerindeki neden HPV’deki artıştır.

HPV’den Korunma Yolları:

Bilinmelidir ki HPV’den prezervatif kullanarak korunmak mümkün değildir. Çünkü HPV erkekte ve kadında bacak arası cildinde de mevcut olabilir ve ciltten cilde de bulaşma söz konudur. Dolayısıyla bu hastalık görüldüğünde mutlaka karşı cinsin de muayene edilmesi gereklidir ve prezervatif kullanımı tek başına yeterli değildir.

Yakın bir gelecekte bugünkü ‘Pap smear’ testleri anormalliliklerindeki patlama, aşının ortaya çıkmasıyla yerini çok daha sağlıklı ‘pap smear’ testlerine bırakacaktır ve umudumuz o dur ki rahim ağzı kanseri de bu şekilde büyük bir oranda ortadan kalkacaktır.

HPV virüsünün boğaz, ağız, yemek borusu, kalın bağırsak ve mide de yerleşebildiği ve kanser ihtimalini arttırdığı hatta bazı kanserlere yol açtığı da bilinen bir gerçektir ve dolayısıyla HPV ile savaş dünyada topyekun bir kanserle savaş şekline dönüşmektedir.

Anormal smear ne anlam taşır?

Bazen hiçbir anlam taşımaz. Basit bir tedavi ile geçebilecek hafif bir enfeksiyon ya da örneğin alındığı bölgede bazı hücresel değişiklikler bu testle anlaşılabilir. Her hücresel değişiklik kanser demek değildir. Ancak kişinin hekim tarafından daha sıkı izlenmesi gerekebilir. Bazen bu hücresel değişiklikler kanser anlamı taşır. Rahim ağzı kanseri anlamına gelen değişiklikler bulunduğunda hemen tedavi şansı doğar. Gecikildiğinde kadının ölümü ile sonlanabilecek rahim ağzı kanseri,bu testle bulunduğunda hemen tedavi edilirse, hastalıktan eser kalmaz.Bu testle en erken dönemde tanı konulmuş olur.

Kimler yaptırmalı?

Her kadın bu testi,adet görmeye başladığı andan itibaren menopozda da devam ederek hayatı boyunca önerilen sıklıklarla yaptırmalıdır.Pap smear erken tanı koymaya yönelik bir test olduğundan yaptırmak için kadının şikayeti olması gerekmez.Rahim ağzında yarası olan,cinsel ilişki sırasında ağrı ve batma duyan,damla şeklinde kanaması olan ya da sürekli akıntısı olan kadınlar hiç vakit kaybetmeden pap smear testini yaptırmalıdır.

Hangi dönemde yaptırılmalı?

Pap smear için en uygun zaman iki adet kanamasının ortasındaki günlerdir.Testten önceki 48 saat cinsel ilişki olmaması,hazneye ilaç konulmaması daha iyi sonuç alınmasını sağlayacaktır.

Ne sıklıkta yaptırmalı?

Eğer bir probleminiz yoksa altı ayda bir yaptırmak gereklidir. Eğer genital herpes tanısı konmuşsa veya üreme organlarınızın bulunduğu yerde siğel varsa ya da geçmişte yaptırdığınız pap smearden olağan dışı sonuç geldi ise her üç ayda bir veya doktorunuzun önerdiği sıklıkta tekrarlanması yararlı olacaktır.

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Birdal Tosyalı Çetinol

Op. Dr. Birdal Tosyalı Çetinöz, 1965 yılında dünyaya geldi. Lise eğitimini 1982 yılında İzmir Kız Lisesi'nde tamamladı. Tıp eğitimini ise Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayarak 1988 yılında tıp doktoru unvanını aldı. Mezuniyetinin ardından 1988 ile 1991 yılları arasında Ankara Polatlı ve İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk bölümünde pratisyen hekim olarak görev aldı. Ardından 1992 yılında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisasına başladı. 1998 ile 2010 yılları arasında Alsancak Devlet Hastanesi'nde Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı olarak görev yaptı ve ardından kamudaki görevinden emekli oldu. Dr. Tosyalı Çetinöz, 1988 yılında hastalarına özel muayenehanesinde hizmet vermeye başladı, halen de orada görev yapmaya devam etmektedir. Evlidir ve 1 kız evlat ann ...

Etiketler
Pap smear testi nasıl yapılır
Op. Dr. Birdal Tosyalı Çetinol
Op. Dr. Birdal Tosyalı Çetinol
İzmir - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube