Panik bozukluk!

Panik bozukluk!

Yoğun korku ve huzursuzluk durumunun olduğu, aniden başlayıp, rahatsızlığın 10 dakika içinde en üst düzeye ulaştığı, 13 adet vücutsal ve düşüncesel belirtiden en az 4'ünün yaşandığı bir kaygı nöbetidir.

Bu 13 belirti şunlardan oluşmaktadır: 

-Çarpıntı, kalp hızında artış, kalp seslerini duyuyor gibi hissetme

-Terleme

-Titreme ve ya sarsılma hissi 

-Boğulma ya da nefes alamama, nefesinin yetmediği hisleri

-Tıkanma, soluğun kesilmesi hisleri 

-Göğüste ağrı veya göğüste bir rahatsızlık hissi 

-Bulantı ya da karında ağrı ya da karında bir rahatsızlık hissi    

-Çevreyi olduğundan farklı, sanki gerçek değil gibi hissetme ya da kendini çevredekilerden ayrılmış, olağandışı, farklı bir şekilde algılama hali 

-Baş dönmesi, dengesizlik, başta sersemlik hissi, bayılma hissi, yere düşecek gibi olma

-Kontrolünü kaybetme, delireceğini düşünme seklinde bir korku   

-O anda, kalp krizi geçireceği ya da öleceği korkusu 

-Uyuşma, hissizlik, yanma, karıncalanma hisleri    

-Üşüme, ürperme, soğuk ya da sıcak basmaları, basından aşağı kaynar su dökülmüş veya hamama girmiş gibi olma 

Bir panik atak sebepsiz olarak aniden başlayabileceği gibi, belli bazı durum ya da ortamlarla ilişkili de olabilir. Örnek olarak korkulan bir hayvan görme, kalabalık bir ortamda bir faaliyet (konuşma, yemek yeme gibi) bir durumu takiben de başlayabilir. 

Panik bozukluğu

Yukarıda belirtilmiş olan panik ataklarının;

-beklenmedik zamanlarda ve tekrarlayarak oluşması

-atakların tekrarlayacağı yönünde sürekli bir kaygı yaşanması  

-atağın sonunda olabileceğini düşündüğü şeyler (ölmek, delirmek, kalp krizi geçirmek seklinde) ile ilgili endişe duyulması ya da bu ataklarla ilgili olarak bazı davranışlarında değişiklikler yapılması

şeklindeki bir rahatsızlıktır.

Panik bozukluğu agorafobili ya da agorafobisiz olabilmektedir. Agorafobi durumunda, kişi yalnız kalmaktan, kaçmanın, o ortamdan uzaklaşmanın kolay olmayacağı ya da her hangi bir rahatsızlık hissetme anında yardım alamayacağı topluma açık yerlerde olmaktan korku duymaktadır.

Bu kişilerde gördüğümüz bazı ortak özellikler arasında, tek başına dışarıya çıkamama ve yanlarına başka bir kişiyi alma, kalabalık caddelerden geçememe, kalabalık mağaza, marketlere girememe, kapalı ortamlar (tünel, köprü ve asansörler gibi) ve kapalı araçlardan (metro, otobüs, uçak gibi) kaçınma sayılabilir. İleri aşamalarda kişiler evlerinden çıkmayı reddedip çevrelerindekileri de kendileri gibi evde tutmaya zorlayabilirler. Sosyal ilişkiler bozulup boşanmalara yol açabilir.

Toplumda hastalığınhayat boyu görülme yaygınlığı %1.5-3 arasında değişmektedir. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür.

Neden önemli?

Vakaların %40-80’inde majör depresyon dediğimiz tablo hastalığa eklenip durumu ağırlaştırmaktadır. Kişilerin bahsetmemesine karsın intihar riski yüksektir. Hastaların %20-40’inda alkol ve madde bağımlılığı görülmektedir. Kişi ilerleyen dönemde eve bağımlı hale gelebilmekte ya da hastane, eczane gibi yerlere yakın olmayı yeğlemektedir. Hasta bu konuya yakın olmayan doktorları bir dolaşıp gereksiz ya da yanlış tedaviler almaktadır. Çevresi ile iletişimi bozulan kişinin mesleki, sosyal, ailesel işlevselliği azalmaktadır.

Tedavi

İlaç ile birlikte psikoterapi (BDT) uygulanır. İlaç en az 6 ay olmak üzere, doz yavaşça yükseltilmek üzere kullanılmalıdır. Kişiye panik atakları ile ilgili olan yanlış bilgileri ve inançları gösterilir. Vücudundaki yanlış anlayıp, algıladığı ufak hislerin kendini ölüme götürmediği, bunların kısa sureli olduğu belirlenir. Böyle bir şey olduğunda durumu geçirmek için yapacağı şeyler gösterilir.

 

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Özcan Uzun

Etiketler
Panik bozukluk tedavisi
Prof. Dr. Özcan Uzun
Prof. Dr. Özcan Uzun
Ankara - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube