Panik atak sosyal ve mesleksel alanlarda nasıl bozulmaya yol açar?

Panik atak sosyal ve mesleksel alanlarda nasıl bozulmaya yol açar?

KAYGI ŞİDDETLENİNCE PANİK ATAĞA DÖNÜŞÜR

Kaygı, endişe ve stres gündelik yaşamın bir parçası haline geldi. Kişiyi zor durumlara hazırlayan kaygı, vücudumuzun doğal bir tepkisidir ve çoğunlukla profesyonel yardım gerektirmez. Kaygının şiddetlenmesi ise birçok kişide bedensel belirtilerin de yoğun bir şekilde eşlik ettiği panik atağa yol açmaktadır. Çarpıntı, nefes daralması, baş dönmesi, titreme, terleme ve uyuşmalar kaygının genel belirtileridir. Ancak panik atakta bu belirtiler hem şiddetlidir hem de bunlara kontrolü kaybetme, bayılma ve ölüm korkuları eşlik etmektedir. Genel kaygı düzeyi çok yükselmiş olan panik atak hastaları panik atak geçirme korkusu nedeniyle dışarı çıkıp insan içine karışmaktan, otobüse ve metroya binmekten kaçınırlar. Daha önce yapabildikleri etkinliklerin çoğunu yapamaz hale gelen bu kişilerin sosyal yaşantısı da kısıtlanır.

MESLEKİ İŞLEVSELLİK BOZULUR

Panik atak hastalığı olan bir kişi sanki hayatı kontrolden çıkmış gibi hisseder. Aşırı kaygıları nedeniyle bu kişiler yaptıkları işe konsantre olmakta zorlanır ve mesleki performansı da gittikçe bozulur. İşe gitmek bazen panik atak hastaları için kabus haline gelmeye başlar. Yetersizlik ve çaresizlik duygularının da etkisiyle bütün bu sorunların üst üste binmesi kişileri depresyona sürükler.

ACELECİ VE TELAŞLI KİŞİLER RİSK ALTINDA 

Kaygı birçok kişide çarpıntı, nefes darlığı, baş dönmesi, titreme gibi belirtilere yol açsa da yatkınlığı olan kişilerde bu durumun panik atağa dönüşmesi daha kolaydır. Özellikle yoğun stres altında olan kişiler, stresle baş etmekte zorlanan bireyler, aceleci ve telaşlı olanlar, başka kaygı rahatsızlığı olanlar ve tiroid hastalığı gibi bazı bedensel hastalığı bulunanlar panik atakları daha fazla yaşarlar.

BEDENLERİNE ZARAR GELECEĞİ KORKUSU İLE YAŞARLAR

Panik atak sırasındaki bedensel belirtilerin yanlış yorumlanması kişiyi daha da fazla kaygılandırır. Örneğin; panik atak sırasında kalp çarpıntısı yaşayan kişi ‘’kalp krizi geçiriyorum’’ diye düşünür ve o anda tansiyonu normal olarak geçici bir yükselme gösterdiği için ‘’tansiyon hastalığım var’’ ya da yüksek tansiyona baş dönmesi eşlik ettiği için bunu ‘’felç geçiriyorum’’ şeklinde yorumlarlar. Bu kişiler sıklıkla yanlarında tansiyon aleti taşıyıp sürekli tansiyonlarını ölçtükleri için kaygıları daha da artar ve tansiyonları gerçekten yüksek ölçülür. Böylelikle bu kısır döngü sayesinde bedenlerinin zarar göreceğine dair çarpık düşünceleri güçlenir.

SIK SIK ACİL SERVİSLERE TAŞINIRLAR

Bedenlerine bir şey olacağı korkusu ile panik atağı olanlar sıklıkla acil servislere, dahiliye ve kalp hastalıkları bölümlerine başvururlar. Kendilerine kötü bir şey olacağı ya da ölüm korkuları genellikle yatışmaz. Bedensel korkuları nedeniyle çözümü psikiyatri dışı tıp branşlarında ya da tıbbi olmayan çözüm ihtimallerinde aradıklarından bu kişilerin sorunu kronik bir hal alır. Bazen de panik atağı olanlar internetten edindikleri bilgilerle kendi kendilerini tedavi etme yoluna giderler. Bu yanlış tedavi arayışları sorunu kronikleştirdiği gibi alkol, madde ve ilaç bağımlılıklarına da yol açabilir.

PANİK ATAK KORKUDAN FARKLIDIR VE TEDAVİ EDİLEBİLİR 

Eğer beklenmedik bir şekilde şiddetli kaygı yaşıyorsanız, kaygılanmayı bir türlü kontrol edemiyorsanız, kaygıyla birlikte aklınıza ölmek, aklını kaybetmek veya bayılmak geliyorsa, sürekli olarak bir sonraki atağın gelmesinden korkuyorsanız ve gündelik hayatınız gittikçe kısıtlanıp iş yaşamınızı da olumsuz etkiliyorsa sizde de panik atak hastalığı olabilir. Aksi yönde yaygın bir inanış olmasına karşın; panik atak hastalığı psikoterapi ve güvenli ilaçlarla en iyi tedavi edilebilen psikiyatrik rahatsızlıklardandır. Panik atak belirtileri olan kişiler gereksiz tedavi arayışları ile vakit kaybetmeden mutlaka doğrudan bir psikiyatri uzmanına başvurmaları gerekir.

 

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Öğr. Üyesi Hakan Karaş

Yrd. Doç. Dr. Hakan KARAŞ, 1998-2005 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimini tamamlamıştır. 2006-2011 yılları arasında Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi‘nde psikiyatri ihtisasını tamamlayarak psikiyatri uzmanı olmuştur. 2011- 2013 yılları arasında Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde mecburi hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmiştir. 2014-2015 yılları arasında Şişli Kolan International Hastanesi'nde görev yapmış olan Yrd. Doç. Dr. Hakan KARAŞ, halen US Psikiyatri Enstitüsü bünyesinde çalışmalarına devam etmektedir. Klinik pratiğinde destekleyici ve psikodinamik/psikanalitik psikoterapi uygulamaları ile birlikte gerekli durumlarda ilaç tedavisi uygulamaktadır. Ayrıca cinsel sorunlarla başvuran bireyler ve çiftle ...

Etiketler
Kaygı bozukluğu
Dr. Öğr. Üyesi Hakan Karaş
Dr. Öğr. Üyesi Hakan Karaş
İstanbul - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube