Sıkça sorulan sorulardan biri kolajen desteği alalım mı? Aslında bu konuda yeni bilimsel sonuçlar ortaya çıktıkça bu konudaki önerilerimizde netleşiyor. Oral kolajen desteği objektif olarak deri ve yumuşak doku için yararlı görünüyor. Ancak bazı noktalara dikkat etmek gerekir. Saflık, güvenilirlik, doğallık ve sürdürülebilirlik önemli ve bu noktada hangi preperatı hangi markayı kullanalım sorusunu sormalıyız? Burada direkt bir marka ismi vermekten çok alırken nelere dikkat edelim sorusuna yanıt vermeye çalışacağım.
Kolajen bir protein; fibroblast dediğimiz hücrelerde üretilerek salgılanıyor ve hücreler arasında bağ dokuda sadece deride değil bağ doku, saç, kıkırdak, kemik, kan damar duvarı, göz, akciğer gibi pek çok diğer organda mevcut. Ancak farklı tipleri var mesela tip 1 ve tip 3 kolajen derimizde daha yoğun olarak mevcut.
Vücudumuzda üretilen kolajen yaşla beraber azalıyor. Genetik yaşlanma yanında güneş maruziyeti, sigara içimi, toksik maddeler yanında yanlış beslenme ya da kötü beslenme alışkanlıkları özellikle derimizde kolajen üretiminde azalmayla ilişkilendirilebilir. Kolajen üretiminde azalma ile beraber kolajen dizilimleri de bozuluyor.
Kolajen kaynakları çok geniş balık yanında sığır ve domuzdan elde edilebiliyor. Bu noktada neler hidralizata karıştırılıyor? nasıl hazırlanıyor? ürün standardize mi? sorularının cevapları önemli. Katkı maddesi, endüstriyel atıklar, ağır metaller ve petrol ürünleri ile kirlenmemiş; yüksek kalite ve güvenilirlik standartları olan ürün hangisi bu konuda güven duyacağımız markaları tercih etmeliyiz.
Kolajen yapıtaşı prokollajen peptidler hidrolize kolajendeki temel madde, bu peptidler ince barsaklardan kolayca emilerek dolaşıma katılıyor ve buradan gerekli dokulara dağılıyor. Bunun yanında direkt kolajen olarak aldığımız gıda ve ürünler ise mide asiti ile parçalandıktan sonra ince barsaklardan emilerek dolaşıma katılır. Burada alacağımız kolajen miktarı dolaşıma geçip etkili olacak kolajeni belirlediği için önemli görünüyor. Kolajen desteklerini aç mı tok mu alınmalı sorusunun ise net bir cevabı yok. Ancak midenin çok dolu olması emilimi bozabileceğini bilerek ideal bir alım zamanı belirlemeli. Yatmadan önce, mide ne çok aç ne de çok tokken kullanmak yerinde gibi duruyor.
Likid mi kapsül mü tercih edelim dediğimizde likid formların hidrolize kolajen içeriğinin belirgin daha yüksek olduğuna dikkat çekmek gerekir.
Kolajen hidrolizatının beraberinde hangi içerikler ile kullanılması faydalı olabilir diye sorulduğunda ise yapılan çalışmalar yol gösterici oluyor. Birlikte birbirinin etkilerini güçlendirdiği için C vitamini, astaksantin, çinko, glutatyon, selenyum öneriler arasında var.
Kolajen kullanımı sonrası sıklıkla ilk aydan itibaren bir takım değişiklikler başlıyor. 2-3 aylık bir kullanım ardından etkinliğin birden bitmediğini, üç aya kadar devam ettiğini biliyoruz. Aralıklı kullanılabilir.
Son olarak hamilelik ve emzirme dönemlerinde sadece kolajen değil her türlü desteği almak sakıncalı olabilir. Böbrek yetmezliğinde ve protein alımını kısıtlamak gereken gut hastalığında kolajen desteğini almamız uygun olmaz.