ORAL İMPLANTOLOJİ'DE BAŞARI KRİTERLERİ


Oral İmplantoloji'de uygulanan implantların başarısını ifade etmek amacı ile geçmişten günümüze gerek klinik, gerek biyomekanik, birçok açıdan implant başarı kriteri tanımlanmıştır. Örneğin laboratuar ortamındaki deneysel çalışmalarda uygulanan implantlardan örnek kesitler alınıp, histolojik incelemelere tabi tutulmuş ve bu implantların ne derecede başarılı ya da başarısız olduğu incelenmiştir. Diğer yandan klinik ortamda ise hasta ağzına uygulanan implantların, uygulama sonrası kısa, orta ve uzun dönemlerini içeren klinik başarı kriterleri, zaman zaman uzmanlar arasında tartışıla gelmiş ve sıksık da güncellenerek başarı kriterleri ortak görüş ile tespit edilmiştir (konsensus). Son dönemleri baz aldığımızda bunlardan biri de 2007 yılında yapılan International Congress of Oral Implantologist''de tespit edilen, ortak görüştür ya da konsensustur. Biz bu makalemizde kısaca, oral implantolojide klinik başarı kriterlerini değerlendireceğiz.
Bahsi geçen konferans sonucuna göre başarı kriterleri: implant başarısında klinik olarak; implantların mobilite göstermemesi, ilk cerrahilerinden bu yana radyografide kemik kaybının 2mm'den az olması, eksuda olmaması, ağrı, enfeksiyon, parastezi, prob derinliğinin olmaması benzeri bir takım akademik kriterleri içermektedir.
Yukarıda kısa özet ile anlatılan başarı kriter detayları hastalardan ziyade hekimlere yönelik. Bundan ötürü ilk etapta kafanızda birşey canlanmamış olabilir.
O halde siz hastalarımızın temel prensipleri daha iyi anlayabilmesi için biz kısaca açıklayalım.
Oral İmplantolojide en temel başarı kriteri; cerrahi yolu ile uygulanan implantın ya da implantların çene kemiğine tutunmasıdır. Yani osseointegrasyon.
İkinci etap başarı kriteri ise bu implantın ya da implantların üzerine yapılan her türlü protezin (implantüstü protez olarak adlandırılır) hastanın ağzında uzun yıllar sağlıklı ve fonksiyonel durumda kalmasıdır.
Cerrahi uygulama ile yapılan implantın herhangi bir klinik nedenle ya da osseointegrasyon sonrası yapılan implantüstü protez hatasına bağlı olarak kaybedilmesi, oral implantolojide major başarısızlıktır. Minör başarısızlığa örnek olarak da hastanın, yapılan implantüstü protezine dair memnuniyetsizliği gösterilebilir.
Oral İmplantolojide başarı ya da başarısızlık kriterlerine dair vermiş olduğumuz temel bilgiler ışığında size düşen; eğer implant tedavisini yaptırmanız halinde, implant tedavisini bütünüyle gerçekleştirecek olan diş hekiminizin, uzman doktor olup olmadığını iyi araştırmanızdır. Buraya dikkat: Uzmanlık gerektiren böylesine komplike ve pahalı bir tedavinin konunun uzmanınca yerine getirilmesi halinde tedavinin başarısızlık riskini minimuma indirgemiş olacağınızı asla unutmayınız.
Oral implantoloji'de, iyi bir tedavi planlaması, iyi bir cerrahi uygulama kadar tedavi sırasında yaşanması muhtemel aksiliklere doğru müdahalelerde bulunabilme yetisine sahip bir uzman doktorla çalışılmasının her zaman daha iyi sonuç vereceğini asla hatırınızdan çıkarmayınız.
Bir sonraki makalemizde eksik ya da kısmi diş eksikliklerinde implant tedavilerinin avantaj ve dezavantajlarını inceleyeceğiz.