Obezite ameliyatı sonrası; kilo kaybı esnasında yeni bedeni kabullenme

Obezite ameliyatı sonrası; kilo kaybı esnasında yeni bedeni kabullenme

Yıllarca harcanan emekler, aç yatılan geceler, bir mazeret uydurularak kaçılan arkadaş toplantıları, diyetime sadık kalacağım hırsı ile kırılan kalpler.Bunlara rağmen kırılamayan kısır döngü.. Obezite Ameliyatı, Tüp mide ameliyatı sonrasında ya da herhangi bir yöntemle verilen kiloların her defasında keyfini süremeden kat kat fazlasını geri alma.. Bu ve bunlar gibi bir çok sebep nedeni ile kişi hem yemek yemeyi bir düşman olarak görür, hem de kendi bedenini..

Fakat bizi hayatta tutan ve yaşamımızı devam ettirmemizi sağlayan şey hem besin tüketmek, hem de bedenimizdir. Bu yüzden kilo verme aşamasında kişi hem bedeni ile, hem de yemek ile tekrar normal bir ilişki kurmayı öğrenmelidir.

‘Bu ne kadar zor olabilir ki?’ dediğinizi duyar gibiyim..

Dünyanın en kolay ve en doğal şeyi olarak düşünebilirsiniz hem bedeninizi, hem de tükettiğiniz besinler ile normal bir ilişki kurmayı.. Fakat yıllarca kilo problemi yaşamış, bedenini beğenmemiş, her tükettiği besinde tarif edilmez suçluluk duyguları yaşamış insanlar için bu ilişkiyi tazelemek oldukça zordur…

Susie Orbach tarafından sahip olmadığın bir şeyi kaybedemezsin mantığı ile geliştirilen bir yöntem vardır. Bu yöntemin adı AYNA ALIŞTIRMASI olarak literatürde yerini almıştır.. Kişilerin her gün değişmekte olan bedenleri ile tekrar tanışmalarını ve tekrar kaynaşmalarını sağlamaktadır. Aynı zamanda bu tanışma ve kaynaşma istenilen düzeyde kabullenmeyi de beraberinde getirmektedir. Yeme bozukluğu olan bir çok insan bedenine duyduğu öfke ve memnuniyetsizlik sebebi ile bedenini tanımamaktadır. Bu sebep ile Ayna Alıştırması’nın en önemli hedeflerinden biri kişinin kendi bedenini görmesi ve onu yargılamadan tanımasını sağlayabilmektir. Bu alıştırma karşıdan çok kolay gözükse de yeme bozukluğu yaşayan kişiler için çok zor ve uygulaması çok ağırdır. Fakat kişi direnir ve uygulamayı düzenli olarak uzmanı ile belirlediği şekilde devam ettirirse gelecek günlerde alışacaktır. Alıştırmayı yaparken kişinin bir takım şeylere dikkat etmesi gerekmektedir.

Alıştırmayı yaparken bedeninizi dikkatle inceleyin, bedeninizin sınırlarının ve kıvrımlarının farkına varın.

Alıştırmayı bir gün oturarak, bir gün ayakta, bir gün çıplak, bir gün kıyafetle olacak şekilde düzenleyin.

Bunları yaparken bedeniniz ile ilgili neler düşündüğünüze odaklanın.

Size en kolay gelen pozisyonda alıştırmaya başlamanızın hevesinizi arttıracağını unutmayın.

Alıştırma anlarında yukarıdaki ayrıntılar konusunda hassas davranan kişilerin, alıştırma anında hassas davranmayan kişilerden çok daha fazla yarar gördükleri gerçeği unutulmamalıdır. Ayna alıştırmasını destekleyici bir diğer yöntem ise; kilo verme savaşında; durmaksızın biriken farklı beden kıyafetleri ayıklayarak sadece bulunduğunuz bedendekileri giysi dolabınızda bırakmaktır. Yeme bağımlılığı olan kişilerin giysi dolabına bakıldığında birçok farklı beden kıyafetin bir arada olduğu görülmektedir. Bunun sebebi kişilerin çok hızlı ve ani bir şekilde kilo değişimleri yaşamasıdır. Kişi bu sayede her türlü kiloya karşı kendisini hazırlıklı hissetmektedir. Hatta kıyafetler giysi dolabı içerisinde, çok fazla kilo aldığında bedenini kapatan, orta dereceli şişmanlık anında dikkat çekmeyen ve inceyken giyilebilecek şık ve gösterişli şeklinde kategorilere bile ayrılmaktadır. Kendi bedenini kabul etme alıştırmaları yapan bir kişinin giysi dolabında sadece o anda bulunduğu bedendeki kıyafetlerinin olması, kişinin o bedene karşı aitlik hissini arttırmaktadır. Kendi bedenini kabul etmek demek kişinin yalnızca giyebileceği giysilerin kişisel alanında yer kaplıyor olması demektir. Diğer giysiler ya kişinin bilmediği ve bir daha ulaşamayacağını düşündüğü bir yere kaldırılmalı ya da başka kişilere dağıtılmalıdır. Her sabah olduğu bedenden çok daha farklı bedenlerdeki kıyafetlerle karşı karşıya kalmak ve bunların bir çoğunu kulanamadığı gerçeği ile yüzleşmek de insanın kendi bedenini kabullenmesini zorlaştıran bir durumdur. Kişinin o anda dolabında gördüğü ve giymek istediği bir kıyafeti giyememesi yeni karşı duyduğu memnuniyetin yıkımına sebebiyet verebilmektedir.

Bu sebepler ile işte benim bedenim demekten korkmamalısınız..

Aslında bunu demek sandığınız kadar da zor değil.. Evinizde bir boy aynasının karşısına geçip, yüksek sesle şu cümleyi birkaç defa her gün tekrar edin:

Ben …………………………………………………(isim)…………………………………………………..kiloyum ve ……………………………………………………………………. beden giyiyorum…

Bu cümleleri tekrar ederken Ayna Alıştırması’nın dikkat edilmesi gereken kurallarının aklınızda olması daha büyük başarılar elde etmenizi sağlayacaktır.

Görmek istediğiniz bedenler aslında çok uzağınızda olmayabilir,

görmek isteyen gözler ile bakabildiğiniz düşünceler dilerim..

Uzm. Klinik Psikolog- Bariatrik Psikolog

Merve PEHLİVAN

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Erol Vural

Op. Dr. Erol Vural, 1974 yılında Kırşehir'de dünyaya geldi. İlkokul ve ortaokul eğitimini Kırşehir Cacabey İlköğretim Okulu'nda tamamlayan Dr. Vural lise eğitimini ise Ankara Aydınlıkevler İnönü Anadolu Lisesi' nde aldı. Tıp eğitimine 1992 yılında  Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başlayan Dr. Vural, 1998 yılında mezun olarak tıp doktoru unvanını aldı. İhtisasını Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi bölümünde sürdüren Dr. Vural, uzman doktor unvanını almasının ardından mecburi hizmetini 2004 yılında 2 yıl süreyle Erzurum Palandöken Hastanesi'nde gerçekleştirdi. Ardından İsveç Karolinska Üniversitesi'nde klinik fellowship olarak Obezite ve Metabolik Cerrahi alanında çalıştı. Sonraki mesleki yaşantısında İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi' nde ve Esenyurt Devlet Hastanesi' nde görev yapan Dr. Vural, 2 ...

Etiketler
Obezite ve beslenme
Op. Dr. Erol Vural
Op. Dr. Erol Vural
İstanbul - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube