Nasıl görüyoruz?

Nasıl görüyoruz?

Görme, göz veya benzeri bir organ aracılığıyla varlıkların renklerini ve şekillerini ayırt etmeyi sağlayan fizyolojik süreç. Canlıların ışık uyarılarına verdiği biyolojik tepkiye fotoresepsiyon denir.
Fotoresepsiyon, görme organındaki ışığa duyarlı fotoreseptör denen alıcıların ışığı farketmesi ile başlayan mekanizmadır.
Işık demeti göz retinasında bulunan rod ve koni hücrelerine ulaşarak bu hücrelerde elektriksel bir uyarıya dönüşür ve beynin korteks bölgesine ulaşarak baktığımız cismin görüntüsünü verir.Görme hücrelerinden beyne giden renk, hareketlilik ve keskinlik iletisi gözde görüntüye sebep olur.Rod ve koni hücrelerinden gelen bu elektriksel uyarılar optik sinirde bir araya gelerek buradan beyne aktarılır.
Her iki gözde de 1’er adet görme siniri (nervusopticus) vardır ve beyne girerken birbirleriyle çaprazlaşırlar.Yani sağda gördüğümüz görüntü beynin soluna solda gördüğümüz görüntü ise beynin sağ tarafına iletilir, bu ileti beynin occipital lobuna gelir ve burada yorumlanır.Eğer bu ileti hareketli bir görüntü ise o zaman beynin pariyetal lobunda yorumlanır.
Bu yolların birinde yada birkaçında bozukluk veya hastalık var ise görme gerçekleşmez

Işık ve Görüş

Güneş, dünyanın başlıca ışık kaynağıdır. Güneşten  dünyaya ulaşan elektromanyetik radyasyonunun yaklaşık yarısı görünebilir ışık aralığı içindedir. Görülebilir ışık, insan gözünün algıladığı ve görme duyusunun kaynağı olan ışıktır. Yaklaşık 400 – 700 nm bir dalgaboyuna sahiptir. Görünebilir ışık, kızılötesi ışık ile morötesi ışık arasındadır.Işıkları dalga boyularına göre farklı renklerde görürüz.Kırmızı, yeşil ve mavi temel ışık renkleridir.Üçünün bir arada olmasını  beyaz  hiç birinin olmamasını ise siyah olarak görürüz.Işığın fiziksel özellikleri insan gözünün optiği içinde rol oynamaktadır. Mesela ışığın pupil kenarında kırılımı, korneanın kenarlarında sapma göstermesi, dalga boylarına göre ışığın kırılmasının değişmesi özellikle Refraktif Cerrahide (ExcimerLaser tedavileri) önem arzeder.

 

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu

Dr. Halil Bahçecioğlu, 1957 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. İlkokul ve ortaokul eğitimini Almanya'da, lise eğitimini ise 1976 yılında İstanbul Avusturya Lisesi'nde tamamladı. Tıp eğitimine 1976 yılında Viyana Üniversitesi'nde başlayan Dr. Bahçecioğlu, aynı yıl Graz Karl -Franzes Üniversitesi Almanca Çevirmenlik ve Graz Karl-Franzes Üniversitesi Felsefe bölümlerine de başlamıştır. Dr. Bahçecioğlu, 1979 yılında Almanca -Türkçe Yeminli Mütercim Tercüman unvanını aldı, 1980 yılında Felsefe bölümünü tamamlamış ve 1981 yılında Graz Karl-Franzes Üniversitesi felsefe bölümü yüksek lisansını gerçekleştirdi, 1983 yılında ise tıp doktoru unvanını aldı. 1983 yılında yine Viyana Üniversitesi'nde göz hastalıkları alanında ihtisasına başlamıştır ve aynı yıl askerlik hizmetini de yerine getirmiştir. 1984 yılında zorlu Yabancı Dil ve Yeterlilik sınavla ...

Etiketler
Gözün yapısı hakkında
Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu
Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu
İstanbul - Göz Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube