Ms hastalığı tanısı ve tedavisi nasıldır?

Ms hastalığı tanısı ve tedavisi nasıldır?

MS hastalığının tanısı nasıl konur?

Tanı koyarken; hastanın öyküsünde farklı zamanlarda sinir sisteminin farklı bölgelerinde en az iki hasarlanma, kötüleşme ve iyileşme dönemlerinin  (atak) olması MS açısından hekimin kuşkulanmasına neden olur. Yapılan muayenede; yine sinir sisteminin farklı bölgelerine ait bulgular saptanması kuşkuları arttırarak MS açısından laboratuvar tetkiklerine yönlendirir. Sadece bir atak geçiren hastalara hemen MS tanısı konmamalıdır. Hastaların hekim tarafından düzenli kontrolü önemlidir.

Tanı nasıl netleştiriliyor?

MS tanısını doğrulamak amacıyla farklı tetkikler kullanılmaktadır. Bu amaçla en sık kullanılan ve bugün için en hassas yöntem manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yöntemidir. MRG yüzde 95-99'a varan hassaslıkta MS tanısı koyulmasına yardımcı olur. MRG'de, MS'e yönelik yapılan uygulamalarda, plakların gösterilmesi tanıda yardımcı olmaktadır. Ancak unutulmaması gereken nokta, MRG'de plak ya da plak benzeri oluşumların görülmesi her zaman MS varlığı anlamı taşımamaktadır. 

Beyin omurilik sıvısının alınarak incelenmesi ve iltihabi bulguların gösterilmesi de yine tanıda önemlidir.

Bunun dışında görme, işitme, duyu yollarının değerlendirildiği testler,  hastalığın tanı ve takibinde yardımcı olmaktadır.

MS tanısı koyarken hastanın öyküsü, muayene bulguları, MRG bulguları ve belden  alınan sıvıdaki bulgular bir arada değerlendirilerek belirli ölçütleri karşılıyorsa tanı konur. Tanı koyarken MS ile karışabilecek diğer hastalıklar açısından hasta sorgulanmalı ve buna yönelik tetkikler yapılmalıdır.

Nasıl tedavi ediliyor?

MS hastalığının bugün için kesin bir tedavisi yoktur. Hasta ve hekim ilişkisinin sürekliliği önemlidir. Hastaların mutlaka bir nöroloji hekimi tarafından takip edilmeleri gerekmektedir. Çünkü hastalığın seyri herkeste farklılık göstermektedir. MS'te tedaviyi 3 başlık altında toplayabiliriz:

Atak tedavisi

Koruyucu tedavi

Hastanın yakınmalarına yönelik tedaviler

Koruyucu tedavi

Koruyucu tedavi, kesin MS tanısı konan ya da MS gelişimi açısından yüksek risk oluşturan hastalara uygulanan tedavileri kapsamaktadır. Burada amaç; hastaların yeni atak geçirmelerini, kötüleşme dönemlerini engellemek, atak geçirecekse bile daha hafif geçmesini sağlamak, sinir sisteminde oluşacabilecek yeni plakları engellemektir. Plak gelişimi hastalığın erken dönemlerinde daha yoğun olmaktadır. Bu nedenle hastaların tedavisinin düzenlenmesi önemlidir.

Koruyucu tedavide basamaklı tedavi uygulanmaktadır. İlk basamakta kullanılan ilaçların hepsi iğne formundadır. Bu ilaçlar yaklaşık yüzde 30-35 oranında atak sıklığını azaltmakta, ataklar arası süreyi uzatmakta, beyinde plakların artışını engellemektedir. Uzun dönemde hastalarda daha az sekel kalmasına  yardımcı olmaktadır.

Bazı hastalarda ise; 1. basamak ilaçlarla atak sıklığında azalma olmaması, sürekli kötüleşme olması durumunda daha ağır tedaviler olan 2. basamak ilaç tedavilerine geçmek gerekebilir. Bu amaçla hastaya uygun olan farklı tedavi seçenekleri hekim tarafından önerilmektedir.

MS HASTALARINA ÖNERİLER

MS hastalarının sosyal yaşamdan kopmamaları, bağımsız, rahat ve üretken olmalarını sağlamak gerekmektedir.

Tüm diğer bireyler gibi genel vücut sağlığını korumak gerekir.

Beslenmelerine özen göstermeleri, kilo almaktan kaçınmaları, hastaya uygun egzersizler yapmaları, uykularına dikkat etmeleri ve dinlenmeleri gerekmektedir.

Enfeksiyonlardan korunma önem arz etmektedir. Çünkü enfeksiyonlar sırasında hastaların bulgularında kötüleşme olabilmektedir.

Özellikle idrar yolu ve solunum sistemi enfeksiyonlarından korunmaları, enfeksiyon varlığında tedavi edilmeleri önemlidir

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Hülya Aydın Güngör

Prof. Dr. Hülya AYDIN GÜNGÖR, Tıp eğitimini 1990 yılında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Yine Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 1999 yılında Nöroloji uzmanlığını, 2011 yılında ise Klinik Nörofizyoloji yan dal uzmanlığını almıştır. 1999 yılında Öğretim Üyesi olarak Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda görev yaptığı sırada 2002 yılında Yardımcı Doçent, 2006 yılında ise Doçentlik kadrosuna atanmıştır. 2013-2015 yılları arasında ise Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda Profesör Doktor olarak görev yapmış olan Prof. Dr. Hülya AYDIN GÜNGÖR, mesleki çalışmalarına Lifemed Tıp Merkezi’nde devam etmektedir. Türk Nöroloji Derneği, Türkiye Klinik Nörofizyoloji EEG-EMG Derneği ve Türkiye Klinik Nörofizyoloji EEG-EMG Derneği Antalya Şubesi Y ...

Etiketler
Ms hastalığında beslenme
Prof. Dr. Hülya Aydın Güngör
Prof. Dr. Hülya Aydın Güngör
İstanbul - Nöroloji (Beyin ve Sinir Hastalıkları)
Facebook Twitter Instagram Youtube