Mesane kanseri tedavisi

MESANE KANSERİ TEDAVİSİ Mesane kanserinin tedavisi tümörün evresine, derecesine, hastanın genel durumuna ve diğer faktörlere göre değişir. Mesane tümörü olan kişiler ürolog,onkolog ve radyasyon onkoloğundan oluşan bir takım tarafından tedavi edilmelidir. Doktorlar her hastanın durumuna göre tedavi şeklini belirlerler ve bir veya birden fazla tedavi metodu önerebilirler. Bunları doktorları ile tartışmak hastalar için çok önemlidir. TEDAVİ İÇİN HAZIRLAMA Mesane tümörlü pek çok hasta kendisine uygulanacak tıbbi tedavinin seçiminde aktif rol almak için, hastalığı hakkında mümkün olan en fazla bilgiye sahip olmak istemektedir. Kanser tanısı alınınca yaşanan şok ve stres (sıkıntı) çok normaldir. Bu yüzden doktora sorulması gereken herşey o anda sorulamayabilir. Hastalar doktorun dediklerini unutmamak için not alabilir veya yanlarında bir yakınını veya arkadaşını getirebilirler. Aşağıda tedaviye başlamadan önce sorulması muhtemel olan bazı sorular verilmektedir: * Tanı nedir? * Evresi ve derecesi nedir? * Tedavi seçenekleri nedir? Hangisini önerirsiniz? Neden? * Tedavinin muhtemel riskleri ve yan etkileri nelerdir? * Tedavinin başarılı olma olasılığı nedir? * Bu konuda ne gibi yeni çalışmalar yapılmaktadır? * Tedavi ne kadar sürecek? * Tedavi benim normal aktivemi etkileyecek mi? * Tedavi maliyeti ne kadar olacak? Hastalar soruların hepsini bir anda soramayabilir, tedavi süresince sormak istedikleri diğer soruları da soracaklardır.

Mesane kanseri tedavisi

TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Cerrahi, mesane tümörünün genel bir tedavi yöntemidir. Erken mesane tümörü, yani yüzeyel kanser, TUR (transüretral rezeksiyon-kapalı yöntemle mesane tümörünün kesilerek çıkartılması) yöntemi ile tanı alınırken aynı anda da tedavi edilebilir. TUR'da doktor üretra (penisin içindeki idrar kanalı) içinden mesaneye sistoskopu sokar. Takiben doktor ince bir halka yardımıyla tümörü yerinden koparır ve yakar. TUR ameliyathanede yapılır ve anestezi (narkoz) gerekir.

 

İnvaziv (derin) mesane tümörü için uygulanan en sık ameliyat radikal sistektomidir (mesanenin tümünün am yatla çıkarılması), invaziv hastalıkta tek başına kapalı ameliyat (TUR) yeterli olmamaktadır. Bu cerrahi (radikal sistektomi) tümör kas tabakasına ilerlemişse yapılır.

 

Radikal sistektomi operasyonu, bazı kasa invaze olmayan mesane kanseri vakalarında da (tümör mesanenin büyük bir bölümünü kapsıyorsa veya bu tür mesane kanserinde uygulanan tedavi yöntemleri başarısız kalıyorsa) uygulanabilir. Radikal sistektomide tüm mesaneyi çevre lenf nodları çıkarılır. Erkekte prostat ve onun komşuluğundaki aksesuar bezler (seminal veziküller) de çıkarılır. Mesane çıkarılınca doktor idrarın vücuttan atılması için yeni bir yol oluşturur. Bazen hastalarda mesanenin bir bölümünün çıkarıldığı parsiyel (kısmi) sistektomi uygulanır. Bu tip cerrahi hastanın tümörü bir alanda lokalize (sınırlı) ise yapılır. Mesanenin çoğu sağlam olduğu için hasta idrarını normal yoldan yapmaya devam eder. Ancak kısıtlı bir grup hasta dışında parsiyel sistektomi kullanımamaktadır. Hastalar bu tür cerrahiden evvel doktora aşağıdaki bazı soruları sormak isteyebilir:

  

   * Ne tip bir ameliyat olacak?

   * Cerrahi sonrası ek tedavi alacak mıyım?

   * Cerrahi sonrası ne hissedeceğim?

   * Normal bir şekilde idrarımı yapacak mıyım?

   * Cerrahi benim normal aktivitelerimi nasıl etkileyecek?

 

Radyoterapide(ışın tedavisi) kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili ışınlar kullanılmaktadır. Cerrahi gibi radyoterapi de lokal (bölgesel) bir tedavidir, sadece tedavi uygulanan alandaki kanser hücrelerini etkiler. Bazen bu tedavi cerrahi öncesi veya sonrası veya kemoterapi (kansere yönelik ilaç tedavisi) ile birlikte verilir. Mesane kanseri diğer organlara sıçradığında radyoterapi bu alanlara da uygulanıp kanserin burada oluşturduğu rahatsızlıkların giderilmesinde de rol oynayabilir.

 

Radyasyon, vücut dışındaki makineden (eksternal radyasyon) veya mesane içine doğrudan yerleştirilen radyoaktif materyalden (internal radyasyon) verilebilir.

 

Eksternal radyasyon hastanede yatma gerekmeden, ayaktan hasta olarak, haftada beş gün, beş ila yedi hafta süresinde verilebilir.

 

  Hastalar doktora tedavi hakkında aşağıdaki soruları yöneltebilir:

 

  * Bu tedavinin amacı nedir?

  * Radyasyon nasıl verilecek?

  * Hangi tedavi seçeneği izlemeliyim?

  * Bu tedavi ne kadar etkili? Cerrahiden iyi mi?

  * Tedavi esnasında nasıl hissedeceğim?

  * Tedavi esnasında kendime nasıl bakmalıyım?

  * Ne zaman normal aktiviteme kavuşacağım?

 

İnternal radyosyonda, radyoaktif madde mesaneye üretra içinden (kapalı yöntemle) veya cerrahi esnasında yerleştirilir. Hasta hastanede yatarken etrafa radyoaktif madde ışıması olabileceği için ziyaretçileri korumak amacıyla ziyarete izin verilmez. Radyoaktif madde çıkarılınca vücutta hiç radyasyon kalmaz.

 

Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için ilaç kullanması demektir. Doktor bir veya birkaç ilaç kullanabilir. Kemoterapi genellikle TUR sonrası tedavi amacıyla kullanılabilir. İntravezikal kemoterapi denilen tedavide kemoterapötik ajan bir katater (tüp) yardımıyla üretra içerisinden mesaneye verilir. Bu şekildeki tedavide antikanser ilaçlar mesanede kadığı için mesanedeki kanser hücreleri etkiler. Tedavi genellikle haftada bir, birkaç hafta süreyle uygulanır. İntravezikal kemoterapi ile sadece kasa invaze olmayan hastalık tedavisi yapılabilir, bu tedavi yöntemi invaziv hastalık için kullanılmaz.

 

Kemoterapi aynı zamanda mesaneden dışarı çıkmış ve lenf nodlarına veya uzak organlara sıçramış kanserlerin tedavisinde de kullanılır. Bu durumda antikanser ilaçlar direkt olarak bir damar içine verilir, bazıları ağzından verilebilir. Bu tip kemoterapiye sistemik kemoterapi denir. İlaçlar genellikle tekrarlayan süreler içinde verilir. Kemoterapiye başlamadan evvel hastalar doktora aşağıdaki bazı soruları sormak isteyebilirler:

   

    * Bu tedavinin amacı nedir?

    * Hangi ilaçlar verilecek?

    * İlaçların yan etkileri nelerdir? Bu konuda neler yapabilirim?

    * Bu tedaviyi ne kadar süreyle almam gerekecek?

    * Tedavi esnasında kendime nasıl bakmalıyım?

    * İlaçların işe yaradığını nasıl anlayacağım?

 

Genellikle hasta kemoterapiyi ayaktan alır. Fakat hastanın genel durumuna ve verilen ilacın tipine göre hastanede de verilebilir.

 

Biyolojik tedavi (immünoterapi) de mesane kanseri kasa invaze olmadığında kullanılır. Biyolojik tedavi, insan vücudunun normal koşullarda kanserle savaşmak için kullandığı doğal yeteneği arttıran bir tedavidir. İntravezikal kemoterapi gibi biyolojik tedavi de nüksü ve progresyon denilen hastalığın ilerlemesini engellemek için tek başına veya TUR sonrası uygulanabilir. Bu tedavi formu savunma sistemini tetikleyen BCG ismindeki maddenin mesaneye verilmesiyle uygulanır. Bu ilaç mesanede 2 saat bekletilir. Bu tedavi genellikle 6 hafta süreyle, haftada bir uygulanır, gerekirse 3 yıla kadar uzatılabilir veya tekrarlanabilir. Biyolojik tedaviye başlamadan önce hasta doktora aşağıdaki bazı soruları sorabilir.

 

    * Bu tedavinin amacı nedir.

    * Hangi ilaçlar kullanılacak?

    * Hangi tedavi protokolünü izleyeceğim?

    * Tedavinin yan etkileri olacak mı? Eğer olacaksa bu konuda ne yapabilirim?

    * Tedavi için hastaneye yatmam gerekecek mi?

    * Tedavim ne kadar sürecek?

    * Normal aktivitemi devam edebilecek miyim?

 

 

 TEDAVİNİN YAN ETKİLERİ
 

Kanser tedavisinde kanser hücrelerinin yanı sıra sağlıklı hücrelerin de zarar görmemesini sağlayacak sınırlar koymak zordur. Tedavi normal dokulara da zarar verdiği için yan etkiler oluşur. Bu yan etkiler, kanser tedavisinin tipine göre değişir. Aynı zamanda bu etkiler her insan aynı olmayabilir. Doktorlar ve hemşireler hastaya tedavinin yan etkilerini açıklar ve bulguları gidermeye çalışırlar.

Cerrahi tedavinin yan etkileri

TUR yapılan hastaların idrarından kan gelebilir. Hastalar ameliyattan sonra birkaç gün sondalı kalabilirler ve kısmen ağrı duyabilirler. Fakat, bu ağrılar ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Ayrıca hastaların kendilerine yorgun ve halsiz hissetmeleri de normaldir. Cerrahinin etkilerinden kurtulma süresi her hastaya göre değişir.

 

Parsiyel (kısmi) sistektomi sonrası, hastalar mesanelerinde eskisi kadar idrar biriktirmeyebilirler. Çoğunda bu geçicidir, fakat bazı hastalarda kalıcı olabilir.

 

Mesane tümüyle alınınca (radikal sistektomi), hastanın idrarını biriktirmek ve boşaltmak için yeni bir yola ihtiyacı vardır. Bu amaçla birçok yöntem kullanılmaktadır. Birinde cerrah hastanın ince bağırsağının bir bölümünü idrarın geçebileceği yeni bir yol yaratmak için kullanılır. Üreterler bir ucuna ağızlaştırılır, diğer ucuda cilde verilir. Bu yeni ağıza stoma adı verilir. Stoma üzerine yassı bir torba yerleştirilir ve idrar bu torbada birikir. Hastaya bu stomanın bakımı öğretilir.

 

Bir diğer yöntem olarak ince bağırsak parçasından yeni bir mesane yapılır (kontinan rezervuar). İdrar bu rezervuarda birikir. Bunun ucu üretraya bağlanır ve hastanın doğal yoldan idrar yapması sağlanır. Bunun dışında bağırsaktan oluşturulan idrar deposunun (rezervuar) dışarıdan sonda ile boşaltılabildiği ve sonda konmadığı dönemlerde idrar kaçmadığı için hastanın torba kullanmasının gerekmediği teknikte vardır.

   

Radikal sistektomi uygulanan kadınlar çocuk sahibi olamazlar çünkü rahimleride alınır.

   

Eskiden radikal sistektomi sonrası nedeniyle bütün erkekler iktidarsız oluyordu, fakat gelişmelerle birlikte bazı vakalarda uygulanan yeni cerrahi tekniklerle bunun önüne geçilmiştir. Fakat, erkeklerde prostat ve seminal veziküller alındığı için meni oluşturulamaz ve doğal yolla çocuk sahibi olamazlar.

 

Radyoterapinin yan etkileri

Bu tedavide yan etkiler tedavi dozuna ve yerine göre değişir. Hastalar genellikle tedavi sırasında yorgunluk hissederler, bu yüzden istirahat çok önemlidir. Eksternal radyasyonla derinin kalıcı koyu renk alması görülebilir. Buna ek olarak, tedavi edilen alanda kılların dökülmesi, kızarıklık, hassasiyet, kaşıntı görülebilir. Bunla genellikle geçicidir ve tedavi edilebilir. Karın bölgesinde yapılan radyoterapi de kusma, bulantı, ishal görülebilir. Hastalardan idrarla ilgili şikayetler veya makatta ağrı ve / veya kanama görülebilir. Bazı hastalarda idrardan kan gelmesi, idrarda yanma ve sık idrara çıkma gibi problemler de görülebilir. Radyoterapi aynı zamanda vücut savunmasında görev alan beyaz kan hücrelerinin sayısını azaltabilir. Genellikle, doktor çeşitli diyetler ve ilaçlar önererek bu sorunları çözer. Hem kadın hem de erkekte radyoterapi seksüel aktiviteyi etkileyebilir. Kadınlarda vajinal kuruluk, erkeklerde iktidarsızlık görülebilir.

 

Kemoterapinin yan etkileri

Kemoterapinin yan etkileri verilen ilaca ve doza göre değişir, bazen de insandan insana değişiklik gösterir. Mesaneye yerleştirilen antikanser ilaçlar rahatsızlık (özellikle uygulamayı takip eden ilk günlerde idrarda yanma, sık idrara çıkma ) ve kanama yaratabilir. Bazı ilaçlar, deri ile olan temas sonucu kızarıklara yol açabilir. Sistemik tedavi, vücuttaki hızlı bölünen hücreleri ilk olarak etkiler. Bunlar; enfeksiyonla mücadele eden kan hücreleri, pıhtılaşma yapan hücreler ve dokulara oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleridir. Kan hücreleri tedavi sonrasında etkilenince enfeksiyonlar, morarmalar ve halsizlik görülür. Kıl kökündeki hücreler ve bağırsağı döşeyen hücreler de hızlı bölünür. Sonuç olarak, hastaların saçı dökülür, ishal olabilir, iştah azalır, kusma ve bulantı görülebilir. Genellikle bu yan etkiler toparlanma evresinde ortadan kalkar. Mesane kanseri tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar böbrek hasarına yol açabilir. Antikanser ilaçlar parmaklarda uyuşma, karıncalanma, duyma kaybına yol açabilir. Bunlar tedavi sonunda gerilemeyebilir.

 

Biyolojik tedavinin yan etkileri

BCG ile tedavi, mesanede rahatsızlık hissine neden olabilir. Bunlar idrar yaparken ağrı, idrar yapma hissi,ateş, yorgunluk hissi olarak tanımlanabilir. Daha az görülen diğer bazı yan etkileri ise nezle gibi kas yorgunluğu, halsizlik, kusma, bulantı, iştah kaybı, ishaldir. Bunlar ciddi boyutlara ulaşabilir ve tedavi ile birlikte gerilerler.

Bu makale 23 Ocak 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. N.Aydın Mungan

Prof. Dr. N.Aydın Mungan, 1965 yılında Ankara'da doğmuştur. 1989 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. 1995 yılında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniğinden Üroloji uzmanı oldu. 1997'de ABD Teksas Baylor Kolej'de Prof. Dr. Scordino gözetiminde Prostat Kanseri üzerine çalıştı. 1997'de Hollanda Hükümeti'nin Uluslararası Yüksek Öğrenim Kurumu olan “Nuffic” tarafından açılan araştırma bursunu kazandı. Hollanda'da Nijmegen de St. Rodboud Üniversitesinde Avrupa Üroloji Birliği Başkanı Prof. Dr. Frans Debruyne, Prof. Dr. Fred Witjes ve Prof. Dr. Bart Kiemeney'in gözetiminde ürolojik kanserler üzerine klinik araştırmalara başladı. Aynı yıl aynı üniversitede mesane kanseri üzerine doktora programına kabul edildi ve 1997 – 2002 yılları arasında Hollanda'da “Mesane Kanseri Seyri ve Tedavisi” konulu doktora ...

Etiketler
Mesane kanseri tedavisi nasıldır
Prof. Dr. N.Aydın Mungan
Prof. Dr. N.Aydın Mungan
Zonguldak - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube